42 yıl önce Sabra ve Şatilla’da gerçekleştirilen katliam insanlığa karşı işlenen suçlardan biridir

Halklar ve İnançlar Komisyonumuz, Genel Merkezimizde Sabra ve Şatilla Katliamına ilişkin basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Komisyon Eş Sözcümüz Yüksel Mutlu şunları söyledi:

42 yıl önce Sabra ve Şatilla’daki saldırıda 3 bin 500 insan yaşamını yitirdi

Tarihin kanlı bir sayfasının açıklamasını yapmak üzere toplandık. 16 Eylül 1982’de, yani 42 yıl önce Sabra ve Şatilla’daki mülteci kamplarına, Filistinli mültecilerin ve Lübnanlı yoksulların bulunduğu mülteci kamplarına bir saldırı gerçekleştirildi İsrail yanlısı Falanjistler tarafından. 3500’e yakın insanın yaşamını yitirdiğini biliyoruz. O dönemde Uluslararası Ceza Mahkemesinin dönemin Savunma Bakanı olan Ariel Şaron’u savaş suçlusu ilan etmesine rağmen bir yüzleşme, bir mahkeme süreci sürdürülemedi. Aksine İsrail Devleti bundan sonra Şaron’u başbakan ilan etti. Bu olay bir savaş suçu olarak kabul edilip failler gerçekten cezalandırılmalıydı, ancak bugüne kadar bu gerçekleştirilmedi. Bir adalet sağlanmamış durumda. Bugün bu topraklarda hala kan akıyor. Gazze’de ve Batı Şeria’da Filistinli siviller, kadınlar ve gençler katledilirken, DEM Parti Halklar ve İnançlar Komisyonu olarak bu savaşın karşısındayız ve mazlum Filistin halkının mücadelesinin yanındayız.

Mazlumlarla dayanışmaya devam edeceğiz 


Bölgede adil bir barış talebimizdir. Mazlumlarla dayanışmaya devam edeceğiz. Bugün yürütülen savaşın bir an önce son bulup bölgede barışın tesis edilmesi için partimiz bundan sonra da bundan önce olduğu gibi mücadele edecek. Bu katliamı bir kez daha kınıyoruz, ulusların kendi kaderini tayin hakkını kabul ettiğimizi belirtiyoruz. Bunun için hazırladığımız basın metnini Eş Sözcümüz Mahfuz Güleryüz okuyacak. 

Komisyon Eş Sözcümüz Mahfuz Güleryüz de ortak metni okudu. Güleryüz, şunları söyledi: 

Sabra ve Şatilla Katliamının yıldönümü: Halkların mücadelesi ve direnişi sürecek!

42 yıl önce, 16-18 Eylül 1982 tarihlerinde Sabra ve Şatilla mülteci kamplarında gerçekleştirilen katliam, işgalci güçlerin ve işbirlikçilerinin insanlığa karşı işlediği en vahşi suçlardan biri olarak hafızalarımızdaki yerini koruyor. Bu katliamda yüzlerce Filistinli sivil katledilirken, emperyalizmin ve yerel işbirlikçilerinin halklar üzerindeki baskısı bir kez daha tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmıştır.

Bugün, Filistin’de İsrail işgaline karşı süren direniş ve Filistin halkının maruz kaldığı zulüm, halklar arasında adalet ve eşitlik mücadelesinin ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir. Filistin halkı, işgalci güçlerin saldırıları altında on yıllardır süren bu eşitsiz savaşa karşı varoluş mücadelesi vermektedir.

Siyonizm bütün özgürlükçü güçlere karşıdır

Siyonizm ve destekçisi olan emperyalist güçler, Filistin halkına karşı oldukları kadar bölge halklarına ve özgürlükçü güçlere de karşıdır. Sabra ve Şatilla Katliamı, Filistin halkının yalnızca işgalci güçlere değil aynı zamanda kapitalist sömürgeci düzenin tüm halkları baskı altında tutma politikalarına karşı verdiği onurlu mücadelenin de sembollerinden biridir. Filistin'deki savaş bugün de aynı sömürü politikalarının devamı niteliğinde sürmektedir.

Filistin halkının direnişini destekliyoruz


DEM Parti olarak, halkların eşitliğini savunuyor, Filistin halkının direnişini destekliyoruz. Sabra ve Şatilla’da yaşamını yitirenleri saygıyla anıyoruz. Bu mücadele, sadece Filistin halkının değil dünyanın dört bir yanındaki ezilenlerin, mültecilerin ve sömürülenlerin ortak mücadelesidir. Sabra ve Şatilla’da açılan yaralar dünya halklarının dayanışmasıyla sarılacaktır. Adaletin yerini bulması için mücadelemiz sürecektir.

Bu vesilesiyle emperyalizme ve sömürgeciliğe karşı direnen bütün halkların ve ezilenlerin mücadelelerine bir kez daha selam olsun! Sabra ve Şatilla Katliamını bir kez daha lanetliyoruz.

16 Eylül 2024