Eş Genel Başkanımız Tuncer Bakırhan, yerel seçim çalışmaları kapsamında bugün Siirt ve Bitlis’teydi. Baykan’da esnaf ziyareti gerçekleştiren Bakırhan, daha sonra Bitlis’in Hizan ve Tatvan ilçelerindeki halk buluşmalarına katıldı, ardından kentteki STK’larla bir araya geldi. Tatvan’daki halk buluşmasında konuşan Bakırhan, şunları söyledi:
Gelê me yê Tetwanê, gelê qehreman, gelê fedakar, gelê bedeldayî hûn bi xêr hatin, li ser çavan li ser seran hatin. Maşelah we biryara xwe ji niha de daye. Bi îzna Xwedê 31ê Adarê hûn ê ji vir bersiveke mezin bidin ew ên ku Kurdan nas nakin, ew ên ku zimanê me nas nakin, ew ên ki axa me nas nakin hûn ê bersiveke mezin bidin wan.
Tatvan halkı, Bitlis halkı Şevketlerin bayrağını yere düşürmeyecektir
Bedel ödemiş, emek vermiş, onurlu Tatvan halkını saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum. Hoş geldiniz. Bu meydanda Saidi Nursi’ye, Şeyh Şahabettin'e, Seyit Ali’ye rahmet ve minnet duyuyorum. Var olsunlar, Allah rahmet eylesin. Bu saydığım değerli insanlar, geçmişte bizim yaptığımız işleri yapıyorlardı. Kürtlerin dili için, inançlarını özgürce yaşamaları için büyük bedeller ödediler. Tatvan’ın değerleri olduğu için onları saygı ve minnetle anıyorum. Avukat Şevket Epözdemir’i anmadan geçmeyeceğim. Onun şahsında HEP’ten bugüne kadar partimizde yer almış, emek vermiş, bedel ödemiş, yaşamını yitirmiş tüm yol arkadaşlarımızı rahmetle ve minnetle anıyorum. Emin olsunlar ki ruhları bizimle birliktedir. Tatvan halkı, Bitlis halkı Şevketlerin bayrağını yere düşürmeyecektir. Kürtlerin bu coğrafyada, bu topraklarda eşit vatandaşlar olarak yaşamaları için ellerinden gelen bütün çabayı ortaya koyacaklarına eminim.
31 Mart seçimi JİTEM ittifakı ile Kürt halkı arasında bir seçimdir
Avukat Şevket Epözdemir ve on binlerce insanımızın katledildiği dönemin başbakanı ile içişleri bakanı şimdi yine sahneye çıkmışlar, iktidar partisinin seçim çalışmasını yürütüyorlar. AKP; Kürtlerin köylerinin başına yıkıldığı, on binlerce Kürt insanının asit kuyularına atıldığı faili meçhul cinayetler döneminin aktörleriyle karşımıza çıkmış. Yani bu seçim JİTEM ittifakı ile sizin aranızda geçecek. Bu seçim JİTEM ittifakı ile "Ben Kürt’üm, insanım, eşit olmak istiyorum, dilimi ve kültürümü özgürce yaşamak istiyorum" diyen Kürt halkı arasında bir seçimdir. Onun için 31 Mart seçimi çok önemlidir. Sürgünde olan binlerce kardeşimizin, yoldaşımızın gözü bu seçimlerde. Cezaevlerindeki Selahattin Demirtaşların, Gültan Kışanakların, Leyla Güvenlerin, Sebahat Tuncellerin ve binlerce yol arkadaşımızın gözü Tatvan’dadır, Bitlis’tedir. Peki sürgündekilere, cezaevindekilere, bugüne kadar bu mücadelede emek vermiş, yaşamını yitirmiş yol arkadaşlarınıza o müjdeyi verecek mi Tatvan halkı? Her bijî Tetwan, her bijî. Mala we ava be! Em her dem bi Tetwanê serbilind in. Gelê me yê hêja.
Kayyımı, Tatvan’ı borca batıran AKP belediyeciliğini sandığa gömeceğiz
Tatvan’ın caddelerinde yürüdük, Türkiye’nin en güzel ilçesi. Denize sahili olan en önemli ilçelerden birisi ama denizin kenarını çöple doldurmuşlar. Su olan yerde insanlar otursun diye, dinlensin diye parklar ve dinlenme tesisi yapılır ama burada kayyım ve kayyım zihniyeti gölün kenarına çöp yığmış. Tatvan bunu hak ediyor mu? Bu güzelim ilçeden her geçtiğimde içim kan ağlıyor. Tatvan, yüreğimde yaradır. Yarayı iyileştirmek için 31 Mart’ta Tatvan’ı alacak mıyız? Tatvan’ın borcuna bakarsanız, sanki bir büyükşehir belediyesidir. Hizmette sıfır, alt yapıda sıfır, su getirmede, yol yapımında sıfır ama borçta büyük şehirlerle yarışıyorlar. Huzurunuzda, bir önceki dönem kayyım olan şimdiki belediye başkanına soruyorum: Bu borcu nasıl yaptın, niye yaptın, nereye harcadın? Cevabını verebilecekler mi? Hayır! Çünkü yaptığı usulsüzlükler, yolsuzluklar buradan İstanbul’a kadar yol olur. Peki, değerli emekçiler, emekliler, yoksullar, kadınlar bu kadar borcu hak ediyor musunuz? Bunun hesabını nerede soracağız? Sandıkta. Ne yapacağız? Kayyımı, Tatvan’ı borca batıran AKP belediyeciliğini sandığa gömecek miyiz?
Kenti borç batağından kurtarmak için DEM Parti’yi Tatvan’da iktidar yapalım
Tek bir çivi çakılmamış, bu kadar borcu nasıl yaptı? Peki, biz sessiz mi kalacağız? Size söz; 1 Nisan’da Tatvan Belediyesinin yapmış olduğu borçları, usulsüzlükleri tek tek belediye eş başkanlarımız ortaya çıkacak ve sizlerin huzuruna bu tablolarla çıkacak. Bunların ne yaptıklarını açık bir şekilde ortaya koyacağız. Tatvan’da AKP’li insanlar bile bize geliyor. Diyorlar ki bizi bu hırsızlardan kurtarın, kenti borç batağına batıran belediyecilik anlayışından kurtarın. Biz de onlara diyoruz ki bu borç batağından, bu hizmetsizlikten kurtulmak istiyorsanız, buyurun DEM Parti adaylarını hep birlikte destekleyelim ve DEM Parti’yi Tatvan’da iktidar yapalım.
Kürt’ün iradesini tanımayarak kayyım atayanları biz de tanımayacağız
Halkın içine çıkmaya yüzleri yok, o yüzden devlet kurumlarına adaylarını tanıtıyorlar. Devlet hastanesine gidiyorlar ve orada doktorları, hemşireleri, çalışanları sıraya dizip adaylarını tanıtıyorlar. Ya sizin kendinizi tanıtmanıza gerek yok! Sizin kirli yüzünüzü herkes biliyor, Tatvan biliyor! Tatvan halkı size söz veriyoruz; sizin o değerli emeklerinizi bu kayyımcılardan, yolsuzluk yapanlardan kesinlikle kurtaracağız. Bir dönem kayyım atadılar ve dediler ki Kürtlerin iradesi geçersiz. Türkiye’nin hiçbir yerinde kayyım atamıyorlar, sadece Kürt belediyelerine atıyorlar. Bu bile bir bölücülüktür. Bu nedir? Kürt’ün iradesini tanımamaktır, kadın arkadaşlarımızın oyunu tanımamaktır. Peki, bizi tanımayanları biz ne yapacağız? Biz de tanımayacağız. Tatvan’ın iradesine kayyım atayanları biz de sandıkta tanımayacağız.
1 Nisan’da tekrar o belediyenin üzerine “Şaredariya Tetwanê” yazısını yazacağız
Bir dönem zorla ve hileyle, haram seçmenle, kaçak seçmenle Tatvan halkının iradesini gasp ettiler. Gasp eden vatandaş ne yaptı? İlçeyi borç batağına sürükledi, insanlara hakaret etti, belediyenin kapısını kapattı. Şimdi yerine bir başkasını getirdiler. Bu iktidar Kürtlerin anadilini yok saydıkça, bin yıllardır bu topraklarda konuşulan Kürt diline “bilinmeyen dil” dedikçe, değil bu başkan bin tane başkan getirseler de adaylarımız karşısında kazanma şansları yoktur. Tatvan’a geliyorlar Kürt oluyorlar, Ankara’da kurt oluyorlar. Ankara’da kurt ittifakı içinde yer alıyorlar, buraya gelince Kürt oluyorlar. Sen nasıl Kürt’sün ki “Şaredariya Tetwanê” yazan tabelayı indiriyorsun? Ama biz 1 Nisan’da tekrar o belediyenin üzerine “Şaredariya Tetwanê” yazısını yazacağız.
Mezar taşından Kürtçe ismi silen dünyada başka yönetim var mı?
Bunlar sadece Kürtçeye düşman değiller; çocuklarımızın, anne babalarımızın ismini yazdığımız mezar taşlarını kırıyorlar, mezar taşlarını siliyorlar. Böyle bir din, böyle bir inanç var mı? Mezar taşından Kürtçe ismi silen dünyada başka bir hükümet, yönetim, sistem var mı? Yok. Emin olun bunlar bizim dostumuz değil. Bunların işi gücü koltuğa oturmak, halkın olanı çalıp çırpmak, kendi çevresini zenginleştirmek. Tatvan Belediyesini resmen eş, dost, akraba ile doldurmuşlar. Biz de belediye başkanlığı yaptık. Siirt Belediyesinin her bir kuruşunu Siirt’te yaşayan halklar için kullanıyorduk. Bunlar ne yapıyorlar? Tatvan Belediyesi, çalışan personele maaş ödemiyor ama eşi dostu, akrabayı belediyeye dolduruyorlar. İnşallah 1 Nisan’da çalışmayanı, çalışanı, hak edeni, gerçek emekçiyi tespit edeceğiz. Gerçek emekçileri, çalışanları Tatvan Belediyesinde çalışmaya, birlikte hizmet etmeye seferber edeceğiz.
Bitlis ve ilçelerinde soygun var ve biz bu soygunu durduracağız
Bitlis evliyaların, alimlerin, şeyhlerin, inançların kentidir. Tatvan Belediyesi ile Bitlis Belediyesi ne yapmış biliyor musunuz? Bitlis Belediyesi ve ilçe belediyeleri 676 gayrimenkulü satmış. Yahu Ankara’da Melih Gökçek bile bu kadar satmamıştır. Bunlar ne yapıyorlar, satıyorlar. Ne yapıyorlar, çalıyorlar. Biz ne yapacağız; satmayan, çalmayan, inancınıza, anadilinize, kültürünüze, özgürlüklerinize, demokratik değerlerinize sahip çıkan adaylarla birlikte Tatvan’da size layık hizmeti birlikte yürüteceğiz. Bitlis ve ilçelerinde soygun var soygun! Bu soygun düzenini durduracak mıyız?
Yüz yıldır işkenceleriniz bu halka işlemedi, bundan sonra da işlemeyecek!
Türkiye’nin en yoksul illerinden biri hangisidir, Bitlis! Türkiye’de işsizliğin en yoğun olduğu kentlerden biri hangisidir, Bitlis, Tatvan. Turizm ve tatil bölgesi olması gereken ilçemiz yoksul, işsiz. Bu ilçemizdeki gençler göç ediyor, kadın arkadaşlarımız iş bulamıyor. Niye? Beyefendiler burada uyguladıkları anti demokratik uygulamalarla buranın gelişmesini, büyümesini önlüyor. Ne istiyorlar Tatvan’dan? Her gün operasyon, her gün tutuklama, her gün gözaltı! Kırk yıldır, hatta yüz yıldır idam sehpalarınız, cezaevleriniz, işkenceleriniz, asit kuyularınız bu halka işlemedi, bundan sonra da işlemeyecek. Bunu böyle bilin!
Biz sandıkta onlara oy vermeyerek göndereceğiz, son dönem diyeceğiz
Yarın Ramazan’ın ilk günü. Tatvan’da insanlar hurmayı taneyle alıyor. Artık baklavalar tane tane satılıyor, kilo kilo alma dönemi kapandı. Bunlar batırdılar, bitirdiler, yoksullaştırdılar. Bir de utanmadan “son dönemim” diyor. Daha ne kadar kalacaksın? 30 yıldır bu memleketi ağlattın, aç bıraktın, yoksul bıraktın. Son dönem diyor ama bir sonraki dönemi de istiyor. Ne yapacağız? Bunları beklemeyeceğiz. Biz sandıkta onlara oy vermeyerek onları göndereceğiz, onlara biz son dönem diyeceğiz, kırmızı kart göstereceğiz.
Onlara sandıkta gereken dersi vereceğiz
Esnaf siftah yapamıyor, dükkan kapatıyor. Hiçbir dönem olmadığı kadar Bitlis’te, Tatvan’da esnafımız iflas ediyor. Ama Saray’a sorsanız memleket iyi, ekonomi iyi. Başlarını Saray’a gömmüşler, zannediyorlar ki dışarıdaki herkes Bilal gibi yaşıyor. Bitlis’in Keledoş’u meşhurdur ama şimdi Ramazan ayında halkımız bir tabak Keledoş bile yiyemeyecek. O kadar batırdılar, bitirdiler. Emekliye 10 bin lira maaş veriyorlar. Allah aşkına, kiraların 5-15 bin arası olduğu Tatvan’da, Bitlis’te emekli 10 bin lira ile ne yesin, kirasını nasıl ödesin, çocuğuna nasıl harçlık versin? Siz söyleyin. Onlara göre her şey iyi gidiyor. İnşallah onlara sandıkta gerekli olan dersi vereceğiz.
Burası teröristan değil Kürdistan’dır, Kürdistan!
Sabah akşam yatıyorlar DEM, kalkıyorlar DEM. Hûn bi qurbana DEMê bin. DEM kadar taş başınıza düşsün. Demek ki sizin onurlu mücadeleniz bu hırsızları, yolsuzluk yapanları, Kürt dilini yok sayanları o kadar korkutuyor ki seçime girmediğimiz yerlerde bile DEM Parti’yi tartışıyorlar. Bir de her yere gidiyorlar, teröristan da teröristan! Yahu teröristan diye bir yer duydunuz mu siz? Nereye teröristan diyorlar? Rojava’ya, Rojhilat’a, Başûr’a, Bakur’a. Biz terörist miyiz? Atalarımız, dedelerimiz bin yıllardır bu topraklarda yaşıyor. Biz kimin tavuğuna kışt dedik? Biz kapılarımızı açtık, evimizi açtık, soframızı açtık Malazgirt’te. Kurtuluş Savaşında Kürtler olarak bu cumhuriyetin kurulması için canımızı verdik, kanımızı verdik. Şimdi de alın terimizi, vergimizi veriyoruz. Ama bize ne diyorlar? “Seçilmiş iradeniz terörist, yaşadığınız her karış toprak teröristan”! Burası teröristan değil Kürdistan’dır, Kürdistan! Emin olun bin yıllarca da Kürdistan olarak kalacaktır.
Kardeşlerimiz il ve ilçe örgütlerimize gidip biletlerini alsınlar, oylarını kullanmak için Tatvan’a gelsinler
Tatvan’a kaçak seçmen getiriyorlar. Allah’ın dinine inanan, inançlı olan, ibadetini düzgün yapan insanlar haram yapar mı, hırsızlık yapar mı, Kürt halkının iradesini gasp etmek için Trakya’dan, Karadeniz’den kaçak seçmen getirir mi? Getirmez! Demek ki bunlar dini de inancı da kendi iktidarları için kullanıyor. Bunların getirdiği her haram seçmen karşısında biz ne yapacağız? Tatvan’da oyu olan ama çeşitli sebeplerden dolayı Tatvan dışında bulunan helal seçmenleri sandığa getireceğiz. Tatvan’da olmayan kardeşlerimizi, arkadaşlarımızı sandığa davet edecek misiniz? Bu helal seçmen kardeşlerimiz il ve ilçe örgütlerimize gitsinler, sıcak kaçak çaylarını içsinler, biletlerini alsınlar, oylarını kullanmak için Tatvan’a gelsinler.
Bir de utanmadan Tatvan sokaklarına “gerçek belediyecilik” yazıyorlar. Allah aşkına sizin neyiniz gerçek? Neyiniz düz, neyiniz iyi? İyi diyeceğimiz, gerçek diyeceğimiz, doğru diyeceğimiz tek bir hizmetiniz var mı? Gerçek belediyecilik nasıl olur biliyor musunuz? Biz Belkız Başkanla Siirt’te belediyeyi borçla aldık ama kasada milyonlarla bıraktık. Siirt’te yüz yıldır yapılmayan hizmetleri yaptık. Siirt’te ne aç ne açıkta tek bir vatandaşımız vardı. Siirt Belediyesinin imkanlarını halkımız için seferber ettik. Gerçek belediyecilik budur.
Bunlar bin kere vaat ederler, bir kere doğru yapmazlar
Diğer siyasi partilerde siyaset yapanlara da sesleniyorum. Şeyh Said’in torunuysanız, Said-i Nursi’nin torunlarıysanız, Epözdemirlerin yoldaşıysanız, biraz vicdan varsa eğer Kürt dilini, kimliğini yok sayanlarla, Kürt’ü yok sayanlarla, iradesini cezaevine atanlarla siyaset yapmayın. Sizin eviniz DEM Parti’dir. Sizin kapınız DEM Parti’nin kapısıdır. Gelin kendi kardeşlerinizle, halkınızla, Kürtçe için mücadele eden partimizle siyaset yapalım. Halkımızı bu yoksulluktan, bu demokrasisizlikten, bu özgürlüksüzlükten hep beraber kurtaralım.
Değerli halkımız, Said-i Nursi ne diyor biliyor musunuz? “Bin kere vadedeceğine bir kere yerine getir”. Bunlar bin kere vaat eder, bin tane yalan proje üretir, bir kere doğru yapmaz. Biz doğru yapan, yapacak bir partiyiz. O yüzden inşallah 31 Mart'ta kadınların emeğiyle, gençlerin durmadan çalışmasıyla, seydalarımızın ve mellelerimizin yapacağı çalışmalarla birlikte Tatvan Belediyesini alacağız. Adaylarımız Said-i Nursi’nin, Şeyh Said’in, Selahattinlerin, Gültanların, cezaevindeki binlerin sizlere emanetidir. Lütfen emanetinize sahip çıkın. DEM dema Tetwanê ye, DEM dema Kurdan e, DEM dema me ye. Ji me hemûyan re serkeftin.
10 Mart 2024