Eş Genel Başkanımız Tuncer Bakırhan, Kars Digor Belediyemizin İstanbul’da düzenlediği etkinlikte konuştu. Bakırhan, şunları söyledi:
Digor denilince akla mücadele, direniş, dayanışma geliyor
Çok değerli Digorlu hemşerilerim, Digor’la dayanışmak için buraya gelen demokratik kitle örgütlerinin ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, milletvekili arkadaşlarım, Digor Belediye Eş Başkanları, Sancaktepe Belediye Başkanı Alper Yeğin; hepinize hoş geldiniz diyorum. Konuşmama başlamadan önce Digor’da bu mücadelenin tohumlarını eken, emek veren, büyük bedeller ödeyen, fedakarlıklar yapan ama şu anda aramızda olmayan Mehmet Bulgan’ı, Zorba Başkutlu’yu, Abdulbaki Çelebi’yi ve daha nice adını sayamadığım tüm arkadaşlarımızı saygı ve minnetle anıyorum. Digorlular zaten bu verilen emek ve bedeller üzerine mücadelesini büyüterek bugünlere geldi. Sadece Digor’da değil Türkiye’nin dört bir yanında bulundukları bütün kentlerde mücadeleye aktif destek ve katkı sunarak yaşamlarını devam ettiriyorlar. Gülistan Başkan da söyledi Digor denilince akla mücadele, direniş, dayanışma geliyor; kültürüne, kimliğine, demokrasisine ve özgürlüğüne sahip çıkan bir ilçemiz geliyor. Burada sizlerle birlikte olmaktan dolayı büyük mutluluk duydum, onur duydum.
Digor halkı AKP’nin nasıl bir belediye bıraktığını çok iyi biliyor
Bu dayanışma gecesinde Türkiye’nin derin mevzularına girmeyeceğiz. Ama 31 Mart’ta Türkiye halkları emekçisiyle, kadınıyla, genciyle, Kürt’üyle, Türk’üyle, Alevi’siyle, Sünni’siyle, bütün halkları ve inançlarıyla çok önemli bir ders verdi siyasete. Kayyımcı ve rantçı anlayışa hayır dedi. Demokrasi ve özgürlükten uzaklaşan, Kürtlerin dilini bile yok sayan anlayışa hayır dedi. Kadınları yok sayan, gençlerin umudun çalan, yerel yönetimleri rant aracı olarak gören anlayışı sandığa gömdü. İşte Digor da bu anlayışa en iyi cevabı veren ilçelerimizden biridir. Digor’da ciddi bir baskı vardı; başta kaymakam olmak üzere Kars bürokrasisi ve kolluğu Digor’u bize kaybettirmek için elinden geleni yaptı. Yetmedi dışarıdan kaçak seçmen getirdiler, tehditlere başvurdular, yalan vaatlerini tekrar ettiler ama Digorlular tehditlere, yalanlara ve baskı politikalarına kanmadı ve DEM Parti’yi Digor’da tekrar iktidar yaparak büyük bir başarıya imza attı. Digor’u bu başarısından dolayı kutluyorum. Şimdi artık 31 Mart geride kaldı, eleştirmek geride kaldı. Büyük bir borç batağıyla aldığımız belediyenin ne halde olduğunu Digor Belediye Eş Başkanlarımız anlattı. Parası ve bütçesi olmayan, en insani ihtiyaçların dahi görülmediği bir haldeydi. Paranın ve rantın kendi ailesine ve çevresine peşkeş çekildiği bir süreç yaşanmıştı. Artık geçmişi geçmişte bırakmak gerekiyor. Başta Digor halkı olmak üzere Türkiye halkları, AKP belediyeciliğinin ve kayyım belediyeciliğinin nasıl bir belediye bıraktığını çok iyi biliyor.
Elinizi taşın altına koymaya çağırıyoruz
Şimdi hizmet zamanıdır. Digor Belediyesini şanına, tarihine ve mücadelesine uygun bir seviyeye hep beraber taşımak zorundayız. Ne yapacağız? En başta Digor halkını ve Digor’da yaşayan hemşerilerimizi, metropollerde yaşayan, ekonomisi dönen, iş insanı olan Digor’a yardım edebilecek insanlarımızı ellerini taşın altına koymaya çağırıyoruz. Bu taş elimizi ezecek bir taş değil. Bu taş Digor’a hizmet etmek için, Digor’u hak ettiği seviyeye getirmek için. Bu sorumluluk Digorlu gençlerin yerini yurdunu terk etmemesi için. Kız çocuklarımızın, kadınlarımızın insanca yaşadıkları, hizmet gördükleri bir Digor yaratmak hepimizin boynunun borcudur. Sizleri sorumluluk almaya çalışıyoruz. Digor’da servis aracı yok, otobüs yok. Digor’da çöpleri toplayacak bir el arabası bile yok. Digor’da yapıldığı kadar dünyanın hiçbir yerinde hırsızlık, rantçılık yapılmamıştır. Çöpleri toplayacak bir el arabası olmayan ama mücadelemize örnek olmuş, emek katmış bu ilçemiz bugün hizmet bekliyor. Onun için sizleri Digor’la dayanışmaya çağırıyorum. Kimin elinden ne geliyorsa yapabilir. Birisi araba verebilir, birisi lastiğini verebilir, birisi yakıtını doldurabilir. Birisi parkını bahçesini yapabilir, birisi kaldırımı yapmak için elinden gelen çabayı ortaya koyabilir. Diğeri kültür merkezi yapabilir. Bir diğeri başka bir şey yapabilir. Digor sadece Digor’la sınırlı bir yer değildir. Digor Sancaktepe’dir, Esenyurt’tur, İstanbul’dur, Adana’dır, Mersin’dir. Nasıl Dersim sadece Dersim değilse ve Türkiye’nin dört bir yanında büyük bir anlam ifade ediyorsa, Digor’u da sadece Digor’la sınırlı görmüyoruz. Türkiye’nin dört bir yanında yaşayan Digorluları belediyemizle dayanışmaya çağırıyoruz. Bu dayanışmanın karşılığını bulacağına eminim. Digorlular yoktan bir halkın demokratik mücadelesini var ettiler, bir mücadelenin merkezinde oldular, bedel ödediler, emek verdiler. Digorlular bu mücadelenin bugün buralara gelmesine büyük katkılar sundular. Şimdi de borç içerisinde olan bir belediyeyi ayağa kaldırmak, sistemin rantçı belediyecilik anlayışına rağmen Digor’u kalkındırmak ve örnek bir kent yapmak hepimizin elindedir. Söz veriyor musunuz Digor’la dayanışmaya? En başta Digorlu iş insanlarına dayanışma çağrısı yapmak istiyorum. Eminim en kısa sürede başta İstanbul olmak üzere Digor’a maddi manevi olarak büyük bir akış olacaktır.
Bu ülkenin demokrasiye ihtiyacı var
İnşallah bir daha bir araya geldiğimizde Digor’u gösteren bu sinevizyonda kaldırımların ve yolların yapıldığı, çöplerin toplandığı, öğrencileri okula götüren servislerin olduğu Digor’un videosunu; aşa, ekmeğe, çocuk mamasına ihtiyacı olmayan bir kentin videosunu birlikte izleyeceğiz. Ben de Kars’tan çıkmış bir arkadaşınızım, sizinle 34 yıl birlikte mücadele eden bir arkadaşınızım. Bugün bu konumda bulunuyorsak Digorluların emeğiyle olmuştur. Bizi var eden sizlersiniz, sizlere teşekkür ediyorum. Benim de şahıs olarak Digor’a çok büyük borcum var. Belediyelerimizin olanakları ölçüsünde daha iyi hizmetlerin görülmesi için elimden geleni ortaya koyacağım. Alper Başkan da burada, onun da Sancaktepe ile Digor arasında bir hizmet köprüsü olacağına inanıyorum.
Değerli arkadaşlar; buraya geldiniz, dayanışma gecesine katıldınız. Gelişmeler önümüzdeki günlerde çok zor bir dönemle karşılaşacağımızı ortaya koyuyor. Sadece hizmet ve yerel yönetimler değil, bu ülkenin demokrasiye ihtiyacı var. Bütün halkların ve inançların, Alevilerin, Kürtlerin özgür ve eşit yurttaş olarak yaşadıkları bir Türkiye’ye ihtiyacı var. Digorluların dün olduğu gibi bugün de demokratik bir Türkiye mücadelesine daha fazla emek vereceğine, mücadelelerini daha da büyüteceğine inanıyorum. Türkiye’nin bu zam ve sömürü düzeninden kurtulacağına olan inançla hepinizi tek tek selamlıyor, başarılar diliyorum.
6 Temmuz 2024