Eş Genel Başkanımız Tuncer Bakırhan ve beraberindeki heyet, Batman il binamız önünde gerçekleştirilen halk buluşmasına katıldı. Burada konuşan Bakırhan, şunları söyledi:
Batman sistemin tüm yönelimlerine rağmen onurluca mücadele eden arkadaşlarımızın kentidir
Merhaba gelê Batmanê gelê me yê hêja. Merhaba gelê berxwedanê. Li hemberî me hem sîstema faşît û qirêj hem tifaqên wê yên qirêj dixwaze zimanê me tune bikin, dixwazin li vir tiştek cuda çêkin. Gelê Êlihê pir berdêl daye. Ez bawer im di vê pêvajoyê de gelê me yê Batmanê dê bersiv bide van polîtîkayan. Hem bersiv bide van polîtîkayên qirêj û hem jî bersiv bide hevkarên wan. Hûn cardin li ser seran li ser çavan hatin.
Değerli kadın arkadaşlarım, gençler, bize direnişiyle ve duruşuyla mücadeleyi öğreten çok değerli Batman halkı merhaba. Bugün burada sizlerle birlikte olmaktan büyük onur duyuyorum. Çünkü bu topraklar bedelin, değerin, emeğin kentidir; sistemin bütün yönelimlerine rağmen onurluca mücadele eden siz kıymetli arkadaşlarımızın kentidir.
Bizim Filistin halkı ile dayanışmamız siyaset amaçlı değil
Çok önemli bir süreçten geçiyoruz. Ortadoğu, savaş ve çatışmaların olduğu bir süreci yaşıyor. Filistin halkı büyük bir saldırı altında. Batman’da bir kez daha Filistin halkıyla dayanışma içinde olduğumuzu dile getirmek istiyoruz. Bizim Filistin halkıyla dayanışmamız siyaset amaçlı değildir; 1970’lerde, 80’lerde orada can ve kan vererek, Filistinlilerin direnişine katkı sunarak nasıl samimi olduğumuzu çok evvelden kanıtlamıştık. Biz Filistin davasını iç siyaset için kullanan bir hareket değiliz. Filistin halkının düşmanlarıyla ticaretini büyüten, kârına bakan, geleceğine bakan bir siyasi gelenekten gelmiyoruz.
Filistin'de barış olsun, çocuklar ölmesin diyenler Rojava’da barışı ve çocukları katlediyor
Filistin halkıyla bu kadar net, bu kadar samimi şekilde dayanışan Kürtlere karşı bu topraklarda büyük bir ikiyüzlü siyaset izleniyor. Filistin'de barış olsun, çocuklar ölmesin diyenler; Rojava’da barışı ve çocukları katlediyor, hastaneleri bombalıyor. Filistin’de barışı savunanlar, Rojava’da Kürt halkının kazanımlarına savaş açmış durumda. Hem iktidar hem de onların küçücük ortaklarını bu ikiyüzlü politikalarını terk etmeye; bu toprakların en mazlum ve haklı davasını yürüten Kürt halkının mücadelesini görmeye, Filistinliler gibi Kürtlerle de empati içinde olmaya çağırıyoruz. Batman’a mücadeleyi, direnişi anlatmaya gelmedim. Sizler Beyaz Torosları yaşadınız, sizler faili meçhulleri yaşadınız. Sıddık Tanları, Edip Solmazları toprağa verdiniz. Şimdi bu Beyaz Toros ittifakına lütfen Batman’da yer açmayalım. Batman, Beyaz Toros ve onun ittifaklarına karşı direnişin kalesidir.
Kürdistan’da Kürt kesilen ama Ankara’da kurt olanlara Batman halkı gereken cevabı verecektir
Batman’da, Amed’de, Kürdistan’da Kürt kesilen ama Ankara’da kurt olanlara Batman halkı gereken cevabı verecektir. Kürdistan’da Kürt olup Ankara’da kurt olanlara, kurt ittifakı içerisinde yer alanlara en iyi cevabı Batman halkının yerel seçimlerde vereceğine eminim. 14 Mayıs seçimlerini atlattık, sonuçlar sizin de bizim de istediğimiz gibi olmadı. Ama biz bir özeleştiri hareketiyiz ve yanlış yaptığımız yerde tekrar ayağa kalkmasını biliriz. Bunu defalarca kanıtladık. 14 Mayıs seçimlerinden sonra yapmış olduğumuz toplantılarda eleştirilerinizi aldık, dersimizi çalıştık ve yeniden yapılandık. Genel Merkezimizi büyük oranda yeniledik. Tarzımızı ve yöntemimizi yeniden düzenledik. Önümüzdeki dönemde Beyaz Toros ittifaklarına, Kürt düşmanlığından vazgeçmeyen politikalara son vermek için sizinle birlikte daha güçlü direnmek ve elimizden gelen bütün çabayı harcamak zorundayız. Biz haklı bir davanın sahibiyiz. Biz kimsenin hakkını hukukunu istemiyoruz. Biz dilimizi ve kültürümüzü yaşatmak istiyoruz. Biz hakkımız olan yerel yönetimleri yönetmek istiyoruz. Bu kayyım sistemini bu topraklardan defetmenin zamanı geldi de geçiyor. Sizlere sesleniyorum; Edip Solmazların canını verdiği, Mehmet Demirlerin ve eş başkanlarımızın devam ettirdiği geleneğimizin yerini gasp eden kayyımları Batman’da sandıklara gömecek miyiz? Bu kayyımcı sistem Kürt düşmanıdır, Celadet Alî Bedirxan Kültür Merkezini yıkacak kadar düşmandır. Bu kayyımcı sistem Ehmedê Xanî’ye düşman bir sistemdir. Apê Mûsalara, Mehmet Sincarlara düşman bir sistemdir. Kayyım sistemi diyor ki “hepimiz tekiz, Türküz”. Hayır, biz Kürdüz; biz adalet ve barış arayan, eşit yurttaşlık isteyen bir topluluğuz. Kayyım sistemi bizi Türkleştiremeyecek, kayyım sistemi halkın değerleriyle yarattığı bu belediyeleri ve onun gelirlerini talan edemeyecek. Diyarbakır’da, Batman’da, Siirt’te halkımızın değerleri talan ediliyor. Bugüne kadar bu coğrafyanın görmediği büyük yolsuzluklar yapılıyor. Belediyelere ait neredeyse bir karış toprak kalmadı. Kayyım zihniyeti şimdi mezarlıklarımızı satıyor mezarlıklarımızı! İşte biz hem Kürt karşıtı ittifaka karşı mücadele edeceğiz hem Beyaz Toros ittifakına geçit vermeyeceğiz hem de daha güçlü bir şekilde yerel yönetimlerimizi yeniden kazanacağız. O belediyeleri tekrar Kürt halkının evi yapacağız. Batman halkının defalarca bu faşist sistem karşısında ortaya koyduğu duruşu yeniden ortaya koyacağına inanıyorum.
Kürt meselesinin çözüm adresi Sayın Öcalan’dır
Bir yüzyılı Kürt katliamı ile atlattık. Geçen yüzyılda Kürt meselesi çözülmedi, demokrasi olmadı. Demokrasisiz bir yüzyıl oldu. İstiyoruz ki ikinci yüzyıl demokratik olsun, Kürdün hakları tanınsın, Kürt meselesi çözülsün. İstiyoruz ki bu ülkede bir daha canlar toprağa düşmesin, bir daha katliamlar olmasın, irademize kayyım atanmasın. Batman’dan iktidara sesleniyoruz: İkinci yüzyılda yeni bir yüzyıl olsun istiyorsanız, demokrasi olsun istiyorsanız o zaman Kürt meselesini çözmek zorundasınız. Kürt meselesini çözmek kolaydır. Kürt halkının muhatap olarak gösterdiği Sayın Öcalan İmralı Cezaevindedir. Kürt meselesinin çözüm yeri de adresi de bellidir. Kürt halkının irade olarak gördüğü ve çözüm anlayışına güvendiği Sayın Öcalan’dır. Çözüm Sürecinde de gördük; Sayın Öcalan bu sorunun çözülmesi için elinden gelen tüm çabayı, birikimi ve deneyimi önüne koydu. Kürt meselesinin çözümünü bu kadar isteyen ve bu konuya bütün ömrünü veren ve Kürtlerin de takdir edip lider olarak gördüğü bir insanla oturup bu sorunu çözmek varken, tecrit uygulamak neyin nesidir? Tecrit çözümsüzlüktür. Tecrit; ikinci yüzyılda da Kürtleri katledeceğim, yok sayacağım, iradesine kayyım atacağım, Kürt gençlerini uyuşturucuya bulaştıracağım, Kürdistan coğrafyasını talan edeceğim diyen bir anlayışın ürünüdür. Önümüzdeki dönem hep birlikte hem mutlak tecridi kıracağız hem başta Sayın Öcalan olmak üzere bu sorunun çözümüne katkı sunacak tutsaklarımızı özgürleştireceğiz. İkinci yüzyılda Kürtlerin katledilmediği, daha demokratik ve eşitlikçi bir Demokratik Cumhuriyet kuracağımıza inanıyoruz. Bu konuda Batman halkının da güçlü bir irade olduğunu biliyorum.
Bu talan ve yolsuzluk düzeninden kurtulacağımız günler yakındır
Yine hep beraber izliyoruz, memleket aç ve perişan. Gençler iş bulamıyor, güvenli bir ortam olmadığı için teknelerle kendilerini Akdeniz’e, Ege’ye vurarak batıya göçmeye çalışıyor. Ülkede 30 milyon insan açlık sınırının altında yaşıyor. Ülkede 30 milyondan fazla insan geçinemiyor. Van’dan, Hakkari’den, Trabzon’dan İstanbul’a kadar insanlar çöpten ekmek toplayacak hale geldi. Bunun tek sebebi, bu iktidarın halkın insanca yaşaması ve geçinmesi için harcanması gereken Türkiye’nin bütçesini talan ediyor olması. Ancak bu talan ve yolsuzluktan, bizi aç bırakan düzenden kurtulacağımız günler yakındır. Batman Türkiye’de işsizliğin en yüksek olduğu kenttir. Batman kayyımların en çok yolsuzluk yaptığı kenttir. Petrol zengini olmasına rağmen açlığın, devlet yatırımının en az olduğu kenttir Batman. Bize kardeşiz, ümmetiz, Müslümanız diyenler, bir arada insanca yaşayacağız diyenler, Batman’daki işsizlik ve yoksulluğa bakarak bu hükümetin Kürtlere ne kadar ayrımcı davrandığını görebilir.
2004’teki Batman ruhuna kavuşmamız gerekiyor
Yeniden daha güçlü bir arada olmamız gerekiyor. 2004’teki Batman ruhuna kavuşmamız gerekiyor. 2004’te alanları dolduran on binleri, yüz binleri tekrar yakalamamız gerekiyor. Bu mücadelede yaşamını yitiren, bu mücadelede ağır bedeller ödeyen, şu anda zindanlarda büyük bir onur mücadelesi yürüten arkadaşlarımıza, halklarımıza büyük borcumuz var. Bizler büyümek ve güçlenmek zorundayız. Bu direniş topraklarını çetelere, paramiliter güçlere, Beyaz Toros ittifaklarına bırakmamamız gerekiyor. Bu topraklar bizim, bu halk bizim, bu belediyeler bizim, bu gençlik bizim. Bizim olan bu kentlerde de yönetim olalım, güçlenelim, bu alanları yüz binlerle dolduralım.
Batman, Amed, Serhat halkı kendi adaylarını belirleyecek
Önümüzde bir yerel seçim var. 14 Mayıs seçimlerinden sonra bizi eleştirdiniz ve dediniz ki; aday çıkardığımız her yerde adaylarımızı kendimiz belirleyelim. Biz de bu eleştirilerinizi dikkate aldık. Önümüzdeki dönem Batman, Amed, Serhat halkının kendi adaylarını belirleyecekleri bir yöntem belirleyeceğiz. Batman halkı, kendi adaylarını kendisi seçecek. Batman; bu baskı karşısında durabilecek, halkın hakkını savunabilecek, yerel yönetimlerde 25 yıllık deneyimimizi yürütebilecek, bu kayyımcı sistem karşısında daha halkçı ve daha emekten yana politikaları hayata geçirebilecek yönetimleri ve adayları belirleyecektir.
Rojava özgür olsun, tutsaklar özgür olsun, gençler iş aş bulsun istiyorsak…
Önümüzdeki dönem bize büyük görevler düşüyor. Rojava özgür olsun istiyorsak, cezaevlerindeki tutsak yoldaşlarımız özgür olsun istiyorsak, tecrit bitsin istiyorsak, uyuşturucuya ve fuhuşa son diyorsak, bu halkın iradesi yerel yönetimlere yansısın istiyorsak, Kürt halkı kendi dilini ve kültürünü özgürce yaşasın istiyorsak, gençlerimiz bu topraklarda özgürce iş aş bulsun istiyorsak o zaman ev ev sokak sokak dolaşacağız; tutmadığımız tek bir el, çalmadığımız tek bir kapı kalmayacak. Çünkü bizim çalmadığımız kapıları Kürt karşıtları çalıyor, bizim tutmadığımız elleri bu sistem ve onun ortakları tutuyor. Dolayısıyla fedakar, emekçi, bedel ödemiş Batman halkı, bir kez daha güçlü bir şekilde ayağa kalkmalı; ödenen bedellere layık bir çalışma ortaya koyarak Batmanı kendi özüne, direniş ruhuna, dayanışmasına ve birliğine tekrar kavuşturmalıdır. Batman halkının bunu gerçekleştirecek gücü var. Önümüzdeki dönemin güçlü bir örgütlenme, direniş ve dayanışmayla geçeceğine olan inançla hepinizi saygıyla selamlıyorum. Ji bo me hemûyan serkeftin.
17 Kasım 2023