Hakkari Belediyemize kayyım atanmasına karşı Marmara ve Ege’den başlayıp Ankara, Adana, Batman ve Diyarbakır üzerinden devam eden İradeye Saygı Yürüyüşü bugün Van’a ulaştı. Van’da kitlesel karşılanan yürüyüşçüler, bugünden itibaren 6 gün boyunca Van-Hakkari arasının tümünü yürüyerek katedecek.
Van’daki buluşma ve yürüyüşe çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi de katıldı. Eş Genel Başkanımız Tuncer Bakırhan burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:
Xebatkarê çapemeniyê gelê me yê Wanê hevalê me yê ku ji Tirkiye û Kurdistanê hatine vir ez we slav dikim. Hûn bi xêr hatin li ser çavan hatin.
Çok garip değil mi böyle bir yürüyüşü düzenlemek zorunda kalmak. Böyle bir şey sanırım dünyanın hiçbir yerinde yok. Sandıklar kuruluyor, Türkiye’nin dört bir yanında insanlar kendilerini yönetecek yöneticileri seçiyor ama bu iktidar üç dönemdir “bizi değil DEM Parti’yi seçiyorsanız iradenizi tanımıyoruz” diyor. Böyle bir şey olabilir mi? İradeye Saygı Yürüyüşü bu ülkenin ayıbıdır. İki dönem kayyımlarla yönetmişsin, üçüncü dönem sandığı koyuyorsun ve Vanlı’ya, Siirtli’ye, Amedli’ye, Dersimli’ye yöneticilerinizi seçin diyorsun. Halk yöneticilerini seçiyor ama sen birisinin boyunu, diğerinin gülüşünü beğenmiyorsun. Bir diğeri, Cumhurbaşkanının resminin önünde geçerken esas duruşa geçmemişmiş. Bahaneler, bahaneler, bahaneler… Çok ayıp. Türkiye’de yaşayan insanlara yazık, büyük bir ayıp.
Kürtler iradesini beyan etmiştir, bu irade beyanına saygı duymak zorundasınız
Ya sandığı koymayacaksın ya da sandık kurulduğunda “Kürtler oy kullanamaz” diyeceksin, Kürtlerin evlerini işaretleyip kırmızı çarpı koyacaksın. Ama sandığı koymuşsan da kusura bakma saygı duyacaksın. Saygı duymuyorsan da o yöneticilerini seçen halk iradesine sahip çıkar. Van’da ve Iğdır’da sahip çıktı. Daha geçen gün Colemêrg’de yaptığımız mitinge on binlerce insan katıldı. İnsan biraz utanır. Sandık irade beyanı içindir. Kürtler de -ki onları bu ülkenin vatandaşı olarak görüyorsanız- iradelerini beyan etmiştir. Bu irade beyanına hepiniz saygı duymak zorundasınız. Kaldı ki iki dönem bu iradeyi gasp ettiniz, seçilmişlerin yerlerine kayyım atadınız. En iyi örneği Van’dır. Dünya kadar borç batağına belediyeler batırılmış. Hizmet yok, su yok; göç var, işsizlik var. Birilerine belediyenin olanakları peşkeş çekilmiş. Kürt’ün diline, kültürüne ve yaşamına dair ne varsa yok etmişsin, gasp etmişsin. 3’üncü dönem karşısına aday koymuşsun kaybetmiş. Şimdi de utanmadan kabul etmiyorsun. Biz sana kabul ettireceğiz.
Kayyımcı anlayışın gitmesi için mücadele etmeye devam edeceğiz
Bu halk eğer yöneticilerini seçmişse sahip çıkmasını da bilir. Onun için size kısa yoldan çağrı yapıyorum: Bir an önce Comelerg’deki, Hakkari’deki bu hukuk dışı ve anti demokratik yaklaşımınızdan vazgeçin, Mehmet Sıddık Eş Başkanımızı serbest bırakın, görevine gelsin. Tekrar kendinize güveniyorsunuz bir sonraki seçimde adaylarınızla karşımıza çıkın; valilerinizle, bürokratlarınızla, kayyımlarınızla gelin propagandasını yapın, halk kimi seçiyorsa biz de saygı gösterelim. Aksi bu ülkeye kaybettiriyor. Böyle bir şey olabilir mi? İradeye Saygı Yürüyüşü yapıyoruz, belediyelerimizin önünde nöbet tutuyoruz. Eskiden insanlar işyerlerinin önünde hırsızlık olmasın diye nöbet tutardı. Şimdi biz de belediyelerimiz çalınmasın, iradesi gasp edilmesin diye gece gündüz nöbet tutuyoruz. Bu Türkiye’nin ayıbıdır. Bu ayıptan vazgeçilmelidir. Bu ülkeyi yönetenleri bu ayıptan vazgeçmeye çağırıyorum. Bizler halkın oylarıyla seçilmiş iradelerin belediyeleri yönetmesi için gece gündüz demeden sokaklarda, alanlarda, Meclis’te mücadele edeceğiz; memleketin dört bir yanından bu kayyımcı anlayışın gitmesi için mücadele etmeye devam edeceğiz.
Kayyım gidinceye kadar bu mücadele büyüyerek sürecek
Bugün burada İzmir'den, Muğla’dan, İstanbul’dan, Trakya’dan, Edirne’den, Türkiye’nin dört bir yanından bu iradenin tanınması için sembolik olarak Van’a kadar yürüyen insanlar var. Şimdi Hakkari’ye kadar 6 günlük yürüyüş planlıyoruz. Bu yürüyüşle eğer verdiğimiz mesajları almıyorlarsa bizler bu mücadeleyi tekrar devam ettireceğiz. O kayyım gidinceye kadar devam ettireceğiz. Türkiye ciddi bir ekonomik kriz yaşıyor. Yoksulluk almış başını gidiyor, insanlar geçinemiyor, özgürlük ve demokrasi yok. Biz kayyım efendilerle uğraşıyoruz. Ayıptır! Bu kadar duyarlıysanız, Hakkari ve Van halkını düşünüyorsanız sınırları açın da insanlar ticaret yapsın. Sınırları açın ülke dışından insanlar Van’a Hakkari’ye gelsinler. Fabrikaları Van’a yapın. Yasakladığınız yaylaları açın da insanlar tarım ve hayvancılık yapsın. Türkiye’nin milli gelirini adil eşit bir şekilde Kürt illerine de dağıtıp gelin yarışa girin ki insanlar desin bu hükümet adil davranıyor. O zaman bir şansınız olabilir. Ama retle, inkarla, baskıyla Kürdistan’ın hiçbir yerinde hiçbir zaman şansınız olmayacak.
Yürüyeceğiz kilometrelerce, o yüzden çok fazla uzatmak istemiyorum. Tekrar yürüyüşümüze katılan Türkiye’nin dört bir yanından buraya gelen emek-meslek örgütlerini, bileşenlerimizi, ittifaklarımızı, değerli demokratik kurum temsilcilerini, kadın arkadaşları ve gençleri saygıyla selamlıyorum. Yürüyüşümüzü buradan başlatıyoruz.
3 Temmuz 2024