Eş Genel Başkanımız Tuncer Bakırhan, Engelliler Komisyonumuz ile Demokratik Yerel Yönetimler Komisyonumuz tarafından gerçekleştirilen Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Daire Başkanlığı Yönetmelik Lansmanı ve konuya ilişkin yapılan çalıştaya katıldı. Diyarbakır Büyükşehir Belediyemizin organizasyonuyla yapılan etkinlikte konuşan Bakırhan şunları söyledi:
Değerli engelli konfederasyonları, yöneticileri, Türkiye’nin dört bir yanından Amed’e gelip bizimle bu etkinliği onurlandıran engelli kardeşlerim, yoldaşlarım, hepinize hoşgeldiniz diyorum, sevgi ve saygıyla hepinizi tek tek selamlıyorum.
Yanı başımızda süren savaş sadece katliamları değil engelli nüfusunu da artırıyor
Hemen yanı başımızda, Amed ve Urfa’nın hemen ötesinde bir savaş ve çatışma süreci yaşandı, yaşanıyor halen. Bu savaşlar sadece halkların, inançların kıyımı ve katliamlarıyla sonuçlanmıyor. Aynı zamanda yeni engelli yurttaşlar ve bireyler de yaratıyor. Varsa engellilerin yaşamını kolaylaştıran yaşam alanlarını da tahrip ediyor. Savaşın kendisi sadece katliam değil, aynı zamanda engelli nüfusun artmasına ve onlara ayrılan kaynakların ortadan kaldırılarak iyi olmayan şartlarda yaşamlarını devam ettirmelerine neden oluyor. Onun için savaşa karşı olmalıyız. Onun için savaş yerine diyalog ve müzakere ile sorunların çözümünü savunmalıyız. Savaş sadece yaşandığı ülkeyi, orada yaşayan halkları, inançları ve farklılıkları etkilemiyor; bir bütünen dünyanın kendisini, coğrafyasını, havasını, suyunu, kaynaklarını etkiliyor.
Nüfusun yüzde 12’sini oluşturan engellilere bütçeden ayrılan pay sadece yüzde 1,2
Sistemi anlatmaya gerek yok, hep ezberimizdir. Kürtler Aleviler diye başlayıp muhaliflerle bitirirdik. Sistemin kendisi sadece belirtilen bu toplumsal zeminlerle değil aslında engellilerle de savaşıyor. Bir ülke düşünün 10 milyona yakın engelli var, nüfusun yüzde 12’sini oluşturuyor engelli nüfusu. Muhtemelen dün de bu konuda değerli düşünceler dile getirilmiş ve belki tekrar da olacak. Fakat toplumun yüzde 12’sini oluşturan engelliler ile onların yaşamlarını kolaylaştıracak, eşit yurttaşlar olarak onların yaşamlarını rahatlatacak, onlara bir gelecek vaad edecek açılımlar, yasalar malesef yok. 10 milyon engelli var toplumun yüzde 12’sini oluşturuyor. Bütçeden engellilere yüzde 1,2 pay ayrılıyor. Onun da nerede nasıl kullanıldığını sanırım bilen yok. İnşallah bu engelli sayısı düşsün, artmasın. Bütçeden başta Diyanet İşleri Başkanlığı, savunma ve güvenlik olmak üzere devasa devasa rakamlar ortaya konulurken, toplumun yüzde 12’sine neredeyse her birimizin ailesinde bulunan akrabamız olan siz değerli kıymetli yurttaşlara yönelik maalesef ciddi bir yaklaşım yok.
Partimiz ve komisyonumuzun engelliler konusunda yaptığı çalışmalarla gurur duyuyoruz
Biz de bunu son yıllarda daha iyi görmeye başladık. Özellikle 2018 yılından sonra partimizin ve önceki partilerimizin engelli komisyonlarımızda çalışan eş sözcüler ve yöneticileri çok önemli bir gelişmeye imza attılar. Hiçbir dönem olmadığı kadar başta partimiz olmak üzere yaşadığımız coğrafyadaki halkımızı engeller konusunda çok duyarlı bir noktaya getirdiler. Bu arada Hatice arkadaşımız şahsında engelliler konusunda partimizde çalışma yürüten bütün arkadaşlarımızı gerçekten takdir ediyorum. Onur ve gurur duyuyorum. DEM Parti'yi klasik bir paranteze sıkıştırarak sadece kimi meselelerle ilgilenen bir parti olarak gösterenler, engelliler konusunda yaptığımız çalışmalar ve atılımlara baksınlar. Bugün burada gerçekleştirdiğimiz bu çalıştay çok değerlidir. Bundan sonra da sizlere söz veriyoruz; Kürdün, kadının, Alevinin, ötekinin, mültecinin yanında olduğumuz kadar hatta ondan daha fazla, eşit yurttaşlar olarak erişilebilir hizmetlere sahip olduğunuz bir Türkiye mücadelesini birlikte yürüteceğimizin sözünü huzurunuzda vermek istiyorum.
3 Aralık'ta sıraya giren yetkililer engelli yurttaşlarımızı erişilebilir hizmetlerden mahrum bırakıyor
Değerli arkadaşlar; bir konuda da hükümeti eleştirmeden gitmek isterdik ama maalesef bu konuda da öyle. Türkiye Cumhuriyeti Devleti BM Engelli Hakları Sözleşmesinin altına imza atmış ama diğer meselelerde olduğu gibi gerekenleri yerine getirilmiyor. Nasıl ki AİHM kararlarının altına imza atıyor ama tanımıyorsa engelli hakları sözleşmesini de tanımıyor ya da gereklerini yapmıyor. Bu konuda Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanlarımıza bir çalıştay yapmalarını öneriyorum. Altına imza attıkları bu sözleşmeler nelerdir? Bir kağıdın altına imza atmanın ne anlama geldiği konusunda Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanlarımız bir çalıştay yapmalıdır. "Ben bu yukarıda sayılan bütün maddelere uyacağım ve bunu taahhüt ediyorum hem de uluslararası bir zeminde taahhüt ediyorum" diyeceksin ve gelip burada imzanı tanımayacaksın. İmzana sahip çıkmayacaksın. Engelli yurttaşlarımızı işsiz bırakacaksın, erişilebilir hizmetlerden mahrum bırakacaksın, utanmadan 3 Aralık’ta da siz takip ediyor musunuz bilmiyorum ama bizim çok dikkatimizi çekiyor, 3 Aralık’ta da maşallah herkes sıraya giriyo engelli gününü kutlamak için. Engellilerle ilgili o kadar önemli ve güzel şeyler söyleniyor ki insan mutlu oluyor. Ama 4 aralıkta başka bir gündemi var Türkiye’nin. Bir sonraki yılın 3 aralığını bekliyorlar. O 365 günde acaba engelliler ne yapıyor, nasıl yaşıyor, bir gelişme sağlandı mı, bu bütçenin bir bölümünü bu yurttaşlarımızın hizmetine nasıl sunarız, nasıl onların yaşamlarını kolaylaştırırız gibi bir çalışma maalesef yok. Biz bu konuda da duyarlı olacağız. Biz engellilerin durumunu onlara sürekli hatırlatacağız. Türkiye'ye BM Engelliler Sözleşmesinin altındaki imzaya uyma çağrısı yapıyoruz. Hiç olmazsa buna uysunlar. Burada sadece Kürt yok Türkiye’nin bütün bireyleri var. Kürtler olunca biraz mesafeli yaklaştıkları için bunu söylüyorum.
İşaret dilinin de güvenceye kavuşması için mücadele edeceğiz
Değerli engelli arkadaşlar biz anadilini savunan bir partiyiz. Hangi etkin grup olursa olsun kendi anadilinde eğitim görmesi için, anadilinin yasal bir zemine kavuşturulması için mücadelesini veriyoruz. Biz arkadaşlarımızla birlikte işaret dilinin de yasal bir statüye kavuşmasını savunacağız. 10 milyon insanı ilgilendiren, bir grup insanın iletişim kurduğu ve onun üzerinden yaşamını idame ettirdiği işaret dili konusunda da iktidara da çağrı yapıyorum. Duyarlı olunmalıdır, işaret dili bir statüye kavuşturulmalıdır.
Engelliler için tasarruf yapacağınıza şatafatınızdan, lüks araçlarınızdan tasarruf yapın
Engellilerin sorunlarını tartıştınız. Ama atama bekleyen engellileri biliyoruz. Atama bekleyen engellilere gelince tasarruf tedbirleri akıllarına geliyor. Suriye’de maaşlı askerlere akan paralar kimsenin aklına gelmiyor, garantili geçiş yollarına, havaalanlarına ve köprülerine dolarla verdikleri paralar onların aklına gelmiyor, 5 yıldızlı lüks otomobillerden tasarruf etmek akıllarına gelmiyor, sıra engelliye gelince tasarruf tedbirleri var. Sıra belediyelerimizin engelliler hakkında bir hizmet yapmasına geldiği zaman tasarruf tedbirleri akıllarına geliyor. Diyanet İşleri Başkanlığının mercedesini yenileme, biraz ordan tasarruf et. Ama maalesef işler emekçiye, engelliye, ezilene gelince tasarruf tedbiri oluyor. Atama bekleyen engellilerin sorunları bir an önce çözülmelidir. Hatta eğer atama yapılacaksa en pozitif ayrımcılığın yapılacağı alan bence burasıdır.
Engellilerin yaşamlarını daha rahat idame ettirecekleri bir çalışmaya ihtiyaç var
Engellilerin emekli olmaları da zorlaştırılıyor. Sizinle ne sorunları var bilmiyorum ama Allah onlara göstermesin diyelim. Emekli meselesinde de ayrı bir parantezin açılması gerekiyor. Daha rahat ve çabuk emekli olmalarını sağlayacak, yaşamlarını daha rahat idame ettirecekleri bir çalışmaya ihtiyaç var. Bir ÖTV muafiyeti var, şu anda AKP iktidarının temel gündemi odur. Yahu bir araç hakkı tanımışsın oradan da vergi alma, ÖTV alma. Ne olacak, kıyamet mi kopacak? Şimdi onunla uğraşıyorlar. Elli dereden su getiriyorlar. Emin olun o aracı almak o kadar zor olacak ki, o kadar sizi yoracaklar ki. Kafayı taktıkları şeye bakın. Engelli raporları konusunda partimize çok fazla şikayetler geliyor. Rapor almış, durumu ortada olan insanların raporlarındaki yüzdeliği düşürmekle bu memleket kurtulacaksa hep beraber maaşımızı da raporumuzu da onlara verelim. Şimdi takmışlar rapordaki yüzdeliklere. Özel Bakım Merkezleriyle ilgili doğru dürüst bir denetim yok. Buradaki yurttaşlarımız ne yaşıyor mutlular mı, bunun da bir denetime kavuşturulması gerekiyor. Orada bulunan engelli yurttaşlarımızın rahat bir şekilde yaşamlarını sürdürmeleri için devlet destek sunmalıdır. Bu merkezlerin iyi hizmet sunması için onların alt yapılarını oluşturacak bir çalışmanın yapılması gerekiyor.
Engelliler ile ilgili çalıştayımız zihniyet devrimine katkı sunacaktır
Belediye eş başkanlarımız burada, belediyelerimiz burada. Belediyelerimize tekrar sesleniyoruz hizmetler erişilebilir olmalı. Belediyelerimizin işi gücü bu olmalı. Kaldırım yaparken, yol, üst ve alt geçitler yaparken, kültürel ve sanatsal faaliyetler için mekanlar yapılırken en başta düşünülmesi gereken engelliler olmalıdır. Engelliler buraya erişebilir mi? En öncelikli durum budur. Statiği önemlidir fay hattının üzerinde olup olmaması önemlidir ama en az onlar kadar bu mekana engelliler erişebilir mi bu konu gündemde olmalıdır. Bizim belediyelerimiz engelli daire başkanlıkları kurmaya başladı. Bu konuda Amed Belediye Eş Başkanlarımızın, Van Belediye Eş Başkanlarımızın yönetimini ve kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanlarını ve yönetimlerini tebrik ediyorum. Çok önemlidir. Tam daire başkanlıkları kurmaya başladık yine rahatsız oldular. Bizler sadece büyükşehirlerle yetinmeyeceğiz şimdi illerde de engelli daire müdürlükleri oluşturmaya çalışıyoruz. İnşallah önümüzdeki dönem ilçeleri de buna katacağız. Biz engelli yurttaşlarımızı nasıl rahat ettiririz diye uğraşırken meğer onlar Mardin’e ve aldığımız diğer belediyelere nasıl kayyım atayacaklarıyla uğraşıyorlarmış. Yani uğraştığımız şeyler arasında da büyük bir makas var. Emin olun kayyım atasalar da, sizin için yapılan çalışmaları engellemeye çalışsalar da biz buna izin vermeyeceğiz. İnşallah bütün belediyelerimizde engelli yurttaşlarımızın yaşamını kolaylaştırıcı, onların eşit bir şekilde yaşama katılımlarını sağlayacak çalışmalara hep birlikte imzalar atacağız. Sadece bu salonda burada olduğunuz için bunu söylemiyoruz. Bizim esas çalışma alanlarımızdan birisi engelliler çalışmasıdır. Bu konuda belki izliyorsunuz ilk defa çok kapsamlı bir yönetmelik hazırladı Amed Büyükşehir Belediyesi. Bu çok kıymetlidir. Şimdi muhtemelen bazıları "bir engelliler yönetmeliği için lansman yapıyorlar" diyeceklerdir. Burada yapılan lansman sadece bu salon ile sınırlı değil. Aynı zamanda bir zihniyet devrimine de katkı sunacaktır. Biz bir çalışmayı yaparken, onunla ilgili bir tanıtım yaparken aynı zamanda yerelde yaşayan yöneticilerin, insanların da bu konuda duyarlı olması için bir çalışma yürütüyoruz. Bu lansman burada kalmayacak. Biraz sonra Belediye Eş Başkanlarımızın tanıtacağı lansman her bireyin evine girecek, engelli meselesi anlatılacak, engellilerin yaşadığı zulüm anlatılacak. Engellilerle nasıl eşit yurttaş olarak yaşayabileceğimiz konusunda zihniyet devrimi yaratacak, zihniyet çıtasını yukarı çıkaracak bir çalışma yürüteceğiz. Ben de merak ediyorum. İlk defa bir belediyemiz bu konuda bir lansman yapacak. Aynı zamanda gururlanıyorum. Bu tür şeyler çok değerlidir. Bizim belediyeleri yol ve kaldırıma sıkıştıramadıklarını onlar da çok iyi biliyorlar. Çevre konusunda, hayvan hakları konusunda, yoksulların, emekçilerin yaşamını kolaylaştıracak meseleler konusunda, sosyal dayanışma konusunda dil, kültür konusunda, engelliler konusunda yapılan çalışmalar az buz şeyler değil.
Biz rant belediyeciliği yapmıyoruz, engelliler nasıl rahat yaşar belediyeciliği yapıyoruz
Biz ihale belediyeciliği, rant belediyeciliği yapmıyoruz. Biz engelliler nasıl rahat yaşar, onların nasıl yaşamını nasıl rahatlatırız belediyeciliği yapıyoruz. Biz belediye kaynaklarını yerelde yaşayan bütün sınıflar, kimlikler için nasıl adil ve eşit bir şekilde hizmete dönüştürürüz diye mücadelesi veriyoruz. Evet engellilerin bağımsız yaşam hakkı bizim boynumuzun borcudur. Sizin bağımsız bir yaşam sürmeniz için elimizden gelen herşeyi belediyelerimizle yapacağız.Bakın Türkiye’de büyük partiler var. Ağızlarını açtıkları zaman geçmişe bir sürü göndermeler yapıyorlar. Şu ana kadar engelli manifestosu açıklayan tek parti bizim partimizdir. Bir engelli manifestoları yok. İktidarın bile yok. Ama DEM Parti'nin var. Buradan yine Hatice başkana ve çalışma arkadaşlarına teşekkür ediyorum. Çok Hatice dedim ama Hatice arkadaş gerçekten hepimizi bir yere getirdi. Konuştuğumuz dilden attığımız adıma kadar, söylediğimiz söze kadar. Konuşurken acaba Hatice Betül Çelebi ne der, burada bir arıza var mı, engelli kardeşlerimiz yurttaşlarımız bunu nasıl anlar konusunda bizde bir duyarlılık yarattı. Kendisini tebrik ediyorum. İnşallah bu çalışmaları daha da büyüterek bütün topluma yayar. Bütün toplumu bu konuda duyarlı hale getirilecek bir çalışma yapar. DEM Parti olarak 2018’den beri siz hep gündemimizdesiniz. Her toplantımızda engelliler komisyonumuz söz alır. Sizinle ilgili bir gündem bizim partimizin MYK’sında kesinlikle tartışılır.
Engellilerin partisi DEM Parti olacak
Engellilerin partisi DEM Parti olacak. Bu oy filan beklentisiyle söylenen bir şey değil. Bu konuda biz özeleştirimizi verdik ama Hatice başkan vekil olmasa da bir eş başkan gibidir. Vekil olmamasının bir önemi yok. Engelli kardeşlerimizin sorunlarının çözümü konusunda biz kendimize sorumluluk payı çıkarıyoruz. Bu sorumluluklarımızı yerine getireceğimizin sözünü yeniliyoruz. Birlikte daha iyi çalışmalar çıkaracağız, daha güzel çalıştaylar ve çalışmalar yapacağız. Birlikte mücadele edeceğiz. Bu temennilerle Türkiye’nin dört bir tarafından buraya gelmiş engelli kardeşlerimizi yurttaşlarımızı saygıyla selamlıyorum. Hepinize başarılar diliyorum. Emeği geçen bütün arkadaşlara teşekkür ediyoruz.
15 Aralık 2024