
Diyarbakır’da DBP ile birlikte düzenlediğimiz Barış İçin Özgürlük Mitinginde konuşan Eş Genel Başkanımız Tuncer Bakırhan, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. TJA Aktivisti Çağlar Demirel, DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar ve Barış Annesi Hava Kirin’in de birer konuşma yaptığı mitinde Bakırhan, şunları söyledi:
Kürt meselesinin Türkiye’de tartışılmasını sağlayan sizlersiniz
Merhaba gelê Amedê merhaba rêhevalên Vedat Aydin hûn bi xêr hatin li ser seran li ser çavan hatin. Gelê Amedê Birêz Ocalan ji we re silav şand. Digot bila gelê Amedê xwedî li vê pêvajoyê derkeve. Ev pêvajo ji bo gelê Amedê ye, ji bo Kurdan e, ji bo gelê Tirk e.
Değerli Amed halkı, Vedat Aydın’ın yoldaşları, direnişin ve mücadelenin başkenti, sizleri saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum. Vazgeçmeyen, direnen, mücadele eden duruşunuz karşısında saygıyla eğiliyorum. Sizler öyle bir mücadele sahibisiniz ki sizi reddedenler, inkar edenler, yok sayanlar yeniden İmralı kapılarını açarak Sayın Öcalan ile görüşmeye başladı. Bu görüşmenin mimarı sizlersiniz, bu eser sizlerindir. Tekrar Kürt meselesinin Türkiye’de tartışılmasını sağlayan siz değerli halkımızsınız. Onun için sizlerle ne kadar gurur duysak azdır. Bugüne kadar mücadele eden, direnen, kimliğine ve diline sahip çıkan siz Amedliler, Batmanlılar, Siirtliler, Kürdistan coğrafyasında yaşayan tüm Kürtler; onurlu bir barış, diyalog ve müzakere için dün olduğu gibi bugün de bu sürece sahip çıkacak, Türkiye’de demokratik ve eşitlikçi bir zeminin oluşmasına katkı sunacaksınız.
Sayın Öcalan barışın yol haritasını hazırlıyor
Tarihi bir süreçten geçiyoruz. Tekçi ve mezhepçi rejimler, farklılıkları yok sayan otoriter rejimler birer birer çöküyor. Ortadoğu’daki bu kaos, kriz ve çatışmanın ortasında en güvenli şey kapsayıcı olmaktır, farklılıkları kabul etmektir, ötekileştirmemektir. İnançların ve kimliklerin kendi farklılıklarıyla adil ve eşit bir zeminde yaşamasını sağlamaktır. Sayın Öcalan ne yapıyor? Tam da bunu yapıyor. Amed özgür olsun, Amed’in iradesine kayyım atanmasın, Siirt’in Koçerleri kendi kimliği ve yaşam biçimiyle özgürce yaşasın diye bir yol haritası hazırlıyor. Sayın Öcalan barışın yol haritasını hazırlıyor, onurlu bir mücadelenin yol haritasını hazırlıyor. Sayın Öcalan sadece Kürtlerin değil, Türkiye’de yaşayan bütün etnik ve inanç gruplarının eşit olmasının yol haritasını hazırlıyor. Sayın Öcalan istiyor ki Türkiye demokratik olsun. Sayın Öcalan istiyor ki Kürtler özgürce anadilini konuşsun, anadilinde eğitim görsün. Sayın Öcalan istiyor ki Kürt halkının seçmiş olduğu iradeye kayyım atanmasın. Amed’i Amed’in iradesi yönetsin, Batman’ı Batman'ın iradesi, Siirt'i Siirt’in iradesi yönetsin.
Sayın Öcalan istiyor ki Türkiye barışını sağlayarak Ortadoğu’da örnek bir ülke olsun
Değerli halkımız, biliyorum tereddütleriniz ve kuşkularınız var. Çok zulüm gördünüz, çok baskı gördünüz. Bu tartışma sürecine de tereddütle yaklaşmanız gayet normaldir. Bu meydanda, bu surların dili olsaydı Amed halkının yaşadığı zulmü ve baskıyı anlatmaya kelimeleri yetmezdi. İşte siz, faili meçhullere, katliamlara ve yok saymalara rağmen bugün on binlerle bu alanda yine yeniden ve daha güçlü bir şekilde iradenize sahip çıkarak bu baskıcı rejime doğru yolu gösterdiniz! Sayın Öcalan istiyor ki Türkiye barışını sağlayarak Ortadoğu’da güçlü bir ülke olsun. Türkiye, barışını sağlayarak demokratik reformlarla bölgede örnek olsun. Sayın Öcalan istiyor ki savaşa ve çatışmaya ayrılan 3 trilyon dolar Siirt’in yoksuluna, Batman’ın emekçisine, Edirne’deki asgari ücretliye, Ankara’daki emekliye harcansın. Sayın Öcalan, kalkınmış, demokratik, refah içerisinde yaşayacağımız, herkesin kendi kimliğiyle özgürce yaşayacağı bir Türkiye’nin yol haritasını hazırlıyor. Şimdi soruyorum: Sizler Sayın Öcalan’ın yanında mısınız?
Merak etmeyin, Kürtler masada kandırılacak bir halk değil
Sizler Sayın Öcalan’ın hazırladığı ve kısa süre içerisinde açıklayacağı demokratik çözümün yol haritasının yanında mısınız? Sizler baskılara inat, ret ve inkara inat, zulme inat barışı ve demokrasiyi savunmaya devam edecek misiniz? Emin olun ki sizin bu gür sesiniz, bize güç veren birliğiniz ve görüntünüz, önümüzdeki günlerde hepimize layık bir barış sürecine evrilecektir. Merak etmeyin, korkmayın. Kürtler 100 yıl önceki Kürtler değil. Kürtler masada kandırılacak bir halk değil. Kürtler Türkiye'nin ve bölgenin en dinamik, en güçlü, en örgütlü halkıdır. Siz var oldukça hiç kimse ama hiç kimse bizleri kandıramaz. Siz güçlü olduğunuz müddetçe bizi reddedenler, tıpkı bugün olduğu gibi çözüme ve müzakereye gelmek durumunda kalacaktır. Onun için güçlü olun, inançlı olun, umutlu olun. Kesinlikle sizlere layık, geçmişimize layık, bedellerimize layık bir süreç olacaktır. İnşallah yakın zamanda Sayın Öcalan’ın bizlerle ve Türkiye halklarıyla paylaşacağı bu süreci hep birlikte göreceğiz. Me gelek ba û bahoz dît. Lê em newestiyan. Me dev ji doza xwe berneda diyordu bir şair. Evet, biz çok şey yaşadık ama mücadelemizden vazgeçmedik. Biz çok şey gördük ama mücadele etmekten, barışı savunmaktan geri durmadık. Şimdi bizlere daha büyük bir görev düşüyor. Beraber olacak mıyız? Birlikte olacak mıyız? Genciyle, kadınıyla hep birlikte bu ülkeyi demokratikleştirecek miyiz? Rojava’da yaşayan, Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşayan halklar için statü talep etmeye devam edecek miyiz? Her ne kadar bu iktidar Kuzey ve Doğu Suriye’ye İHA/SİHA’lar gönderse de oradaki kardeşleriniz, soydaşlarınız, yoldaşlarınız inşallah demokratik haklarını kazanacaktır. Sizin burada onlar için ortaya koyduğunuz bu dayanışmayı da unutmayacaklar. Türkiye’ye demokrasi, Türkiye’ye özgürlük, Rojava’ya statü demeye devam edecek miyiz?
Diyarbakır’a kulak verin; Diyarbakır adalet, eşitlik ve özgürlük diyor
Sayın Recep Tayip Erdoğan geçen gün “Diyarbakır’ın kaderi Türkiye’nin kaderidir. Diyarbakır’ın huzuru Türkiye’nin huzurudur” dedi. Sayın Erdoğan’a sesleniyorum: Diyarbakır’ın kaderi Türkiye’nin kaderi, Diyarbakır’ın huzuru Türkiye’nin huzuruysa, o zaman Sayın Erdoğan, bu meydanda toplanan Diyarbakırlıların dediğine kulak ver. Diyarbakır ne diyor? Barış diyor, Kuzey ve Doğu Suriye’ye statü diyor. Diyarbakır ne diyor? Sayın Öcalan’a özgürlük diyor. Diyarbakır ne diyor? Sayın Öcalan’ın açıklayacağı yol haritasının arkasındayım diyor. Diyarbakır adalet ve eşitlik istiyor. Baskının ve zulmün son bulmasını istiyor. Sana katılıyoruz Diyarbakır. Diyarbakır'ın huzuru Türkiye’nin huzurudur. Onun için burada huzuru sağlayacak adımlar acilen atılmalıdır.
Değerli halkımız bir konu daha var. İktidar burada çözüm, Rojava'ya SİHA/İHA demeye devam ediyor. Türkiye’de çözüm, Rojava'da savaş olmaz. Türkiye’de barış tartışmaları, Rojava'da savaş planları olmaz. Türkiye’de barış olacaksa Rojava da bu kapsama alınmalı. Türkiye, Suriye'de Kürtlerin, Alevilerin ve diğer halkların kardeşçe ve eşitçe bir arada yaşadığı bir rejimin oluşması için oyun kurucu olmalıdır, bozucu olmamalıdır. Türkiye kendi tekçiliğini Suriye'ye ihraç etmek yerine, Suriye'yi Arap Cumhuriyeti olarak değerlendirmek yerine, oraya demokrasiyi ihraç etmelidir. Demokratik Suriye demelidir. Suriye'nin bütün halkları ve inançları kapsayacak bir noktaya gelmesini sağlamalıdır.
12 metrekarede müzakere olmaz, Öcalan’ın Amed halkıyla buluşmasını sağlayın
12 metrekareye milyonlarca insanın yüreğini sığdıramazsınız. Öcalan milyonların yüreğidir, umududur. Milyonların umudu bir hücrede izolasyon altında kaldığı müddetçe de biz sizin samimiyetinize güvenemeyiz. 12 metrekarede müzakere olmaz. 12 metrekarelik hücrede demokrasi olmaz. Öcalan’ın Amed halkıyla buluşmasını sağlayın, Amed halkının Öcalan’la buluşmasını sağlayın. Öcalan’ın toplumla, toplumun Öcalan’la buluştuğu reformları acilen yaparak bir yol temizliği yapın. Amedliler coşkunuzu biliyorum, inancınızı ve kararlılığınızı görüyorum. Emin olun ki güzel günler bizi bekliyor. Ölümün olmadığı, kanın akmadığı, canların yitmediği, adaletin ve demokrasinin olduğu, kendi iradenizin sizi yönettiği bir Türkiye’ye az kaldı. Birlikte olursak ve güçlü örgütlenirsek güçlü barışı sağlayabiliriz. Bizim köklerimiz sizlersiniz. Sizler olduğunuz müddetçe ve biz bu kaynaktan beslendiğimiz müddetçe emin olun ki Kürtler, Türkiye’de yaşayan herkes güzel yaşayacaktır. İnsanların kimliğinden dolayı ötekileştirilmediği, gazetecilerin tutuklanmadığı ve katledilmediği, siyasi tutsakların serbest bırakıldığı bir Türkiye’yi oluşturuncaya kadar sizlere söz olsun ki Vedat Aydınlara, Apê Musalara, Mehmet Sincarlara, Sevê Demirlere layık bir mücadele ortaya koyacağız. Bugün burada ortaya koyduğunuz bu iradeyi ve duruşu, bu talepleri İmralı Heyetine aktaracağız; Amed’in, Batman’ın ve Siirt’in selamlarını da Sayın Öcalan’a ileteceğiz.
İmralı Adası barış adası olsun
Değerli Amedliler, İmralı Adası idamlarla anılan bir adadır. İmralı Adası tecritle, 12 metrekarelik hücreyle anılan bir adadır. Biz istiyoruz ki İmralı Adası barışla anılsın. Biz istiyoruz ki İmralı Adası barış adası olsun. İmralı'yı barış adası yapıncaya kadar mücadele edeceğimize ve Kürt halkına, Türkiye’deki ezilenlere ve emekçilere onurlu bir barış ve gelecek hediye edeceğimize olan inançla hepinizi tek tek selamlıyor, saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Hepimize kolay gelsin. Ji me hemûyan re serkeftin, serkeftin serkeftin.
8 Şubat 2025