Eş Genel Başkanımız Tuncer Bakırhan, seçim çalışmaları kapsamında bugün Siirt’teydi. Eruh’ta esnaf ziyareti gerçekleştiren Bakırhan, daha sonra Kurtalan’da halk buluşmasına, Siirt’te ise mitinge katıldı. Siirt’teki mitingde konuşan Bakırhan, şunları söyledi:
Bu topraklara barış gelene dek sizlere layık olmaya çalışacağız
Merheba gelê Sêrtê, hûn bi xêr hatin li ser seran li ser çavan hatin. Warê qehremanan, warê têkoşeran, warê Kurdan hûn li ser seran li ser çavan hatin. Ez bawer im ev coşa we, ev pêşwaziya we dê bibe mizgîniyeke mezin. 31ê Adarê hûn ê bersiveke mezin bidin zihniyeta qeyûman. Çok değerli kadın arkadaşlarımız, gençler, fedakar Siirt halkı, hoş geldiniz. Sizler onurlu, misafirperver bir halksınız. Bir kardeşiniz, canınız, yoldaşınız olarak talepleriniz gerçekleşinceye kadar, Kürt sorunu demokratik yollarla çözülünceye kadar, yoksulluk ve işsizlik bu topraklardan kaldırılıncaya kadar, bu topraklara barış gelene kadar sizlere layık olmaya çalışacağım. Her bijî Sêrt!
Kan, gözyaşı, yoksulluk dışında getirdikleri tek bir proje yok
Seçim sürecine girdik ama televizyonları, tartışma programlarını izlerseniz sanki bir savaşa girmişiz gibi. Özellikle hükümet ve küçük ortağı açıyor ağzını savaş, top, mermi, tank, sınır ötesi operasyonlar... Silahla, şiddetle ilgili ne varsa sabah akşam ondan bahsediyorlar. Gören de der ki savaşa gidiyoruz. Yav savaşa gitmiyoruz, yerel seçime gidiyoruz. Bu süreçte savaş, çatışma, top, tüfek, mermi yerine projeler konuşur. Ama onlar projelerini konuşamazlar. Çünkü onların projesi kayyımdır. Çünkü onların projesi, Kürt halkının seçmiş olduğu yöneticilerine devlet memuru atamaktır. Onların projeleri usulsüzlüktür, yolsuzluktur, hırsızlıktır, gasp ettikleri kentleri borç batağına batırmaktır. Demokrasi desen demokrasi yok, özgürlük desen özgürlük yok. Cezaevi Kürt gençleriyle dolu. Sürgünde binlerce Kürt genci var. Bu ülkeye kan, gözyaşı, yoksulluk dışında getirdikleri tek bir proje yok. Dolayısıyla yerel seçimde yerel seçimleri konuşmamaları onlar için gayet normaldir. Ama biz yerel seçimi konuşacağız; sizin dilinizi ve kültürünüzü konuşacağız, varlığınızı konuşacağız, gençlerimizin geleceğini konuşacağız.
Kürtler, Araplar, Türkler, Sünniler, gençler, kadınlar bu savaş ve şiddet isteyen anlayışa 31 Mart'ta en büyük cevabı verecek
Cumhurbaşkanı Erdoğan her ağzını açtığında “teröristan” diyor. Rojava’ya teröristan, Güney Kürdistan’a teröristan, Rojhilat’a teröristan, Kürt’ün iradesine teröristan diyor. Yani Kürtlerin yaşadığı her karış toprağa teröristan diyor. Biz terörist miyiz? Biz bin yıllardır bu coğrafyada, Kürdistan’da anadilimizle ve kimliğimizle yaşayan; Araplar, Türkler ve diğer halklarla kardeşçe barış içerisinde yaşamak isteyen ve yaşayan bir halkın evlatlarıyız. Daha dün Duhok’ta 2 sivil Kürt katledildi. Yahu bu savaş nereye kadar, bu çatışma nereye kadar? Kürt’ü öldürmek, Kürt’ü göçertmek, asimile etmek, inkar etmek nereye kadar? Evet, bunun bir sonu var. 31 Mart’ta Siirt halkı dilimizi ve kültürümüzü reddedenlere, bu kayyım anlayışına büyük bir cevap verecek sandıkta. Her bijî Sêrt!
Bunlar şimdi utanmadan Elazığ’da Mehmet Ağar’ı protokole oturtuyorlar, İstanbul’da belediye seçim çalışmalarını Tansu Çiller yapıyor. Yıllarca Kürtleri reddeden, inkar eden bu sistemin o zamanki yöneticilerini onurlandırarak bize cevap veriyorlar. Biz diyoruz ki; ne JİTEM ittifakı ne faili meçhul cinayetler ne de yoksul Kürt köylüsünü yerinden yurdundan yaylasından eden bu anlayış asla kazanamayacaktır. Savaşı tartışacağınıza, işsizliği tartışın diyoruz ama nerede? Türkiye’de hiçbir dönem olmadığı kadar ekonomik kriz var, işsizlik ve yoksulluk var. Savaşa giden para işsizlere, yoksullara, gençlere, kadınlara aş iş üretecek fabrikalara dönüşseydi, bugün Türkiye en gelişmiş ülkelerden olurdu. Ancak onlar için varsa yoksa Kürtlerin anadilini inkar etmek, Kürtlerin başına top ve mermi yağdırmak. İnşallah Kürtler, Araplar, Türkler, Sünniler, gençler ve kadınlar olarak bu savaş ve şiddet isteyen anlayışı 31 Mart'ta sandığa gömeceğiz.
Tanka topa kaynak ayırıyorlar ama söz konusu asgari ücretli olunca kaynak yok
Erdoğan müjde verecekti, ne yaptı? Bin lira zam. Enflasyonun yüzde 126 olduğu bir süreçte emekliye bin lirayı reva gördü. Emekli niye aç dediğimizde cevapları yok. İşsizlik niye var dediğimizde cevapları yok. Et yok, ekmek yok, süt yok. İnsanlar gerçekten çoluk çocuğunu beslemeyecek bir hale gelmiş ama Beyefendi savaştan, İHA ve SİHA’lardan bahsediyor. Sayın Erdoğan, bu ülkenin ekmeğe, aşa, barışa, kardeşliğe ihtiyacı var; savaşa, çatışmaya ihtiyacı yok. Siirt halkı Arap’ıyla, Kürt’üyle birlikte yıllardır bir arada kardeşçe yaşıyor. Arap halkımıza soruyoruz: Hangi Kürt’ten, hangi Kürt milletvekilinden, belediye başkanından zarar gördünüz? Hangisi tarafından ötekileştirildiniz, yok sayıldınız? Ama bu sistem bin yıllardır bu topraklarda yaşayan 30 milyon Kürt’ü yok sayıyor. Dolayısıyla 31 Mart seçimleri yoksullar, işsizler, emekçiler, dili ve adı yok sayılan Kürtler ile JİTEM ittifakı arasında bir seçimdir. JİTEM ittifakını kesinlikle sandığa gömeceğinize eminim. Beyefendi tanka topa kaynak ayırıyor ama söz konusu emekliler, asgari ücretliler olunca kaynak yok. Süleymaniye’ye, Duhok’a, Rojava’ya attığın topa, mermiye kaynak var ama emeklinin ekmeğine, sütüne, etine kaynak yok! Bu ülkenin kaynaklarının emekçilere ve yoksullara ayrılması için AKP-MHP iktidarının bu seçimde büyük bir ders alması lazım. Büyük bir ders vermeye var mısınız Siirt?
Geçinemiyoruz ama Saray’a sorsanız Türkiye mutlu, mesut, rahat
Bu meydanı dolduran binlerce insan var. Kredi kartı borcu olmayan tek bir insanımız var mı? Beyefendi kalkmış diyor ki bu yıl yüzde 4 buçuk büyüdük. Değerli Siirt halkı, değerli Araplar ve Kürtler; sofranız, cebiniz yüzde 4 buçuk büyüdü mü? Diyorlar ki Türkiye’de kişi başına düşen milli gelir 13 bin 100 dolar. Bu meydanda bir yılda 13 bin 100 dolar kazanan tek bir kişi var mı? Peki, bunlar hangi ülkeden bahsediyorlar? Cebimizde paramız küçülüp değersizleşiyor, soframızda ekmeğimiz azalıyor, geçinemiyoruz, perişan haldeyiz ama Saray’a bakarsanız Türkiye mutlu mesut, rahat ve huzurlu bir şekilde yaşıyor. Bu ikiyüzlülere, bu yalancılara verilecek en büyük cevap sandıkta vereceğimiz oylarımız olacaktır.
İnsanlar kuyruğa girip bir kilo et almak istiyorlar
Evet, doğru gaz yağ kuyrukları vardı önceden de. Onlar da sizin gibi kötü yönetiyorlardı. O zaman da kuyruk vardı ama insanların cebinde para vardı. Şimdi ekmek kuyruğu var. Ankara’da, İstanbul’da insanlar ucuz ekmek almak için sabahın 4’ünde belediye ekmek satış noktalarının önünde kuyruğa giriyor. Kars’ta, Erzurum’da, Yozgat’ta, Kayseri’de, yani hayvancılık yapılan bölgelerde insanlar bir kilo et almak için kuyruğa giriyorlar. Geçmişte de kuyruklar vardı ama şimdi daha büyük kuyruklar var, daha büyük yoksulluk ve yolsuzluk var.
Dün Cumhurbaşkanı yine bir şey söyledi. “Bu benim son aday olacağım seçimdir” diyor. Bu sözü 2009’da söyledi, 2012’de söyledi, 2022’de söyledi. Şimdi de 2024’te sözünü tekrar ediyor. Recep Tayyip Erdoğan 2009’da ne demiş? “Son kez adayım, tükürdüğümü yalamam. Koltuğa çakılıp kalmayacağım.” 2009’da bunu söyleyen kişi 15 yıldır iktidarda ve şimdi 5 yıl daha kalmak istiyor. Bunlar tükürdüğünü yalayanlardır, bunlar sözünde durmayanlardır, bunlar koltuğa yapışıp kalanlardır. Bunlar kendi istekleriyle gitmeyecek. İnşallah Türkiye halkının oylarıyla sandıkta göndereceğiz Erdoğan’ı da iktidarını da kayyımcı zihniyetini de.
Siirt Belediyesi bizdeyken o kapıdan giremeyen tek bir yurttaşımız yoktu
Sabah akşam televizyonu açıyorsunuz her yerde DEM Parti tartışılıyor. Onların korkulu rüyası olduk. Hun her hebin. Televizyonları anladık ama Afyon’da bir hanımefendi çıkmış ki kazanma iddiası da yok, “DEM Parti bu kapılardan giremez” diyor. İktidar ve ortağı “DEM Parti parlamentoda ne geziyor?” diyor. Her iki anlayışa da sandıkta gerekli cevabı verecek miyiz? Siirt halkı bugün binlerle buradadır. Belediye bizdeyken o kapıdan giremeyen tek bir yurttaşımız var mıydı? Kapımız Arap, Türk, Kürt herkese açık mıydı? Siirt’in her kuruşunu sizlere adil, eşit bir şekilde dağıtmadık mı? Peki, Siirt’in kayyımı ne yaptı? Belediyenin etrafını betonlarla çevirdi, kapılarını kapattı, kapıya kolluk kuvveti dizdi. O yetmiyormuş gibi kasadaki paraları bitirdi, belediyeyi yüz milyonlarca lira borçlandırdı. Siirt’i yüz milyonlarca lira borçlandırdılar da hangi hizmeti yaptılar? Etrafınızda nehirler olmasına rağmen suyunuz akıyor mu? Hayır. Sular günlerce kesiliyor. Altyapı sorunu var mı? İş sorunu var mı?
İstediler ki gençler sporla değil uyuşturucuyla uğraşsın
Kadın arkadaşlarımız burada. Sizler için bu belediye herhangi bir hizmet üretti mi? Ne yaptılar? Sizin yapmış olduğumuz kadın kooperatiflerini kapattılar. Eğitim Destek Evini kapattılar. İstediler ki gençler sporla, kültürle, eğitimle, diliyle, kültürüyle uğraşmasın, uyuşturucu belasına bulaşsın. Buradan kolluk kuvvetlerine de sesleniyorum: 16 yaşından küçük gençleri buraya almıyorlar ama okulların önünde 12 yaşındaki çocuklara uyuşturucu satmak serbest! Mitinge gelmek isteyen 16 yaşındaki gence bu meydanı yasaklayanlar, bir zahmet uyuşturucuyu yasaklasınlar, uyuşturucuyla uğraşsınlar, uyuşturucu belasını defetsinler.
Hayırsız olmayacağız; Siirt halkının yediğimiz ekmeğine, içtiğimiz çayına sonuna kadar minnet edeceğiz
Hem şanslı hem de şanssız bir kentsiniz. Bakın Recep Tayyip Erdoğan’ı var eden kent sizsiniz değil mi? Siirt olmasaydı Erdoğan milletvekili olmayacaktı, başbakan olmayacaktı, cumhurbaşkanı olmayacaktı. Cumhurbaşkanı onu var eden Siirt için ne yaptı? Şu anda Siirt Türkiye’nin en yoksul kentlerinin başında geliyor. Siirt Türkiye'nin en az istihdama sahip kentlerinin içerisinde. Siirt’te fabrika yok, Siirt’te hizmet yok. Bu konuda şanssızsınız, çünkü hayırsız bir damada denk geldiniz. Ama hayırlı bir yoldaşa, bir cana, bir arkadaşa denk geldiniz. Söz veriyoruz; biz hayırsız olmayacağız, Siirt halkının yediğimiz ekmeğine, içtiğimiz çayına sonuna kadar minnet edeceğiz. İşsizliği, yolsuzluğu, yoksulluğu aşıncaya kadar da omuz omuza kol kola mücadele etmeye devam edeceğiz.
1 Nisan’da Celadet Alî Bedirxan Kütüphanesinin temellerini atıp Siirt halkına hediye edeceğiz
1 Nisan’da Siirt Belediyesi'ni aldığımızda, belediye eş başkanlarımızın yapacağı ilk icraat ne olacak biliyor musunuz? Kayyımın usulsüzlüklerini, yolsuzluklarını Siirt halkıyla paylaşmak. Kayyımlar iktidara güvenmesinler. Onların yaptığı usulsüzlükleri yargı karşısına çıkaracak ve hesap soracağız. Ne yaptılar? Bir baraj yaptılar ve Siirt’in tarım arazileri ve tarihi sular altında kaldı. Yoksul köylerimiz için 45 dakikalık yol 3 saate çıktı. Peki, orada köprü yapılmasını istemeyenler kim? Feribotla köylüyü taşıyıp cebini dolduranlar. Bu insanlar oraya bir köprü yapılmasını istemiyor ama sizden oy istiyor, onlara oy verecek misiniz? Siirt-Kurtalan yolunda bir çalışma yürütülüyor, inşallah biter. 20 yılda o yolda dünya kadar müteahhit zengin oldu. İnşallah bu sefer sizden utanırlar. Belki sandıkta onlara vereceğiniz cevaptan utanırlar da o yolu bitirirler. Kayyım ne yaptı gelir gelmez? Celaddet Ali Bedirxan Kütüphanesini yıktı, Kürtçe isimleri değiştirdi. Celadet Alî Bedirxan Kütüphanesinin 1 Nisan’da inşallah temellerini atıyoruz. Siirt halkına hediye edeceğiz. İnşallah belediyeyi borç batağından tekrar kurtaracağız.
Gelin, bu kenti barışın ve kardeşliğin bayrağını dikecek kent yapalım
Biz belediyeye geldiğimizde altımızdaki araç bile icralıktı ama 2,5 yılda hem hizmet ürettik hem de kasada para bıraktık. Şimdi kasa tam takır. O yetmiyor belediyenin arazileri satılıyor. Belediyeye ait mülkiyet peşkeş çekiliyor. Bunun hesabını sandıkta soracağız. Bunlar Kürt diline düşman, halkların diline düşman. Bize Kürt dilinde hizmet vermiyorlar. Peki, Araplara veriyorlar mı? Hayır. Biz 3 dilli hizmet veriyorduk. Arapça, Kürtçe Türkçe 3 dilli kreş açmıştık. Kürtçeyi de yasakladılar, Arapçayı da yasakladılar. Arapça hizmet de yok. Arap yurttaşlarımıza sesleniyorum: Kürtlerden, bizden size zarar gelmez; hırsızlardan, yolsuzluk yapanlardan, çatışma isteyenlerden zarar gelir. Gelin, bu kenti tekrar halkçı, toplumcu, herkese eşit hizmet veren bir kent yapalım. Arap, Kürt, Türk herkese hizmet verecek olan adaylarımıza oy vererek Siirt’te barışın ve kardeşliğin bayrağını hep beraber dikelim.
AKP’ye verilen her oy Devlet Bahçeli ve MHP’ye gidecektir
Bu meydanın adı Demokrasi Meydanı. Bu meydanın büyük bölümünü biz yaptık. Meydanın adı Demokrasi Meydanı ama Türkiye’de demokrasi yok. Gültan Kışanak, Selahattin Demirtaş, Leyla Güven, Sebahat Tuncel niye cezaevinde? Sizin dilinize ve kültürünüze sahip çıktıkları için. AKP adayı da “Ben Kürt’üm” diyebilir ama AKP’ye verilen her oy Celal Adan’a, Devlet Bahçeli’ye gitmiş oydur. Devlet Bahçeli’nin partisinin Meclis Başkanvekili ne yapıyor, biz Kürtçe iki kelime konuştuğumuz zaman sesimizi kısıyor. İşte AKP’ye giden her oy sesimizi kısmaya, dilimizi ve kültürümüzü reddetmeye gidecek. AKP’ye verilen her oy Devlet Bahçeli ve MHP’ye gidecek oydur. Peki, AKP’ye oy verecek mi Siirt halkı? Siirt’te iş olsaydı, bereket olsaydı o zaman biz de sesimizi çıkarmazdık.
Siirt’e 6 bin 643 kaçak seçmen taşımışlar, bu gaspa izin vermeyeceğiz
Bunların alnı secdede, elleri semada, akılları haramda hilededir. Kayyım atadılar yetmedi, zindana attılar yetmedi, şimdi de kaçak seçmen taşıyorlar. Siirt’e 6 bin 643 kaçak seçmen taşımışlar. Bütün devlet olanaklarına rağmen, bütün altın rozetli kaymakamlara ve bürokrasiye rağmen sizinle sandıkta yenişemeyenler, şimdi kaçak seçmenlerle halklarımızın iradesini gasp etmek istiyorlar. Size adresi veriyorum. Hükümet Bulvarı 117 numaralı adrese 2550 kaçak seçmen taşımışlar. Siirtli olmayan, Siirt’te yaşamayan, Siirt’in haritada yerini bilmeyen insanlar gelip burada hileyle, haramla oy kullanacak, Siirt halkının iradesini gasp edecek. Bu gaspa izin verecek miyiz?
Telefonlarımızı elimize alacağız, Siirt’te seçmen olanların gelip oyunu kullanmasını isteyeceğiz
Geçen seçimde Siirt’te 16 bine yakın oy kullanılmamış. Bu kullanılmayan oyların yüzde doksanı DEM Parti’nin oylarıdır. O zaman ne yapacağız? Bu saatten tezi yok telefonlarımızı elimize alacağız, Siirt’te seçmen olan ama işinden aşından dolayı il dışında olan insanlarımızı arayacağız. Gelip oylarını kullanmalarını isteyeceğiz. Her bir haram seçmene karşı hak, helal seçmen taşımak bizim boynumuzun borcudur. Çağıracağınız arkadaşların imkanları el vermiyorsa, bulundukları yerdeki DEM Parti il ve ilçe örgütlerine gitsinler. Demli çaylarını içsinler ve biletlerini alıp oylarını kullanmaya gelsinler. Bir çağrım da kadın arkadaşlara: Bu seçim sizin seçiminizdir, DEM Parti kadınların partisidir. DEM Parti eşit temsiliyeti sağlayan partidir. Kadınların yaşamda, sosyal yaşamda, ekonomide var olabilmesi için Türkiye’de mücadele eden tek partidir. O zaman kadın arkadaşlar, siz de her kapıyı çalıp bu haramzadelerin kenti nasıl soyup soğana çevirdiğini, barış istemediğini anlatacak ve oylarını isteyeceksiniz. Beni sevindiren bir şey daha var. Uzun zaman sonra ilk kez bu meydanda bu kadar çok genç gördüm. Her bijî xortno, ciwanno. Şimdi sizler de durmayacaksınız. Bizler genç başladık inşallah genç bitireceğiz. Ne yapacaksınız? Adaylarımızın broşürlerini alın ev ev, kahve kahve, sokak sokak dolaşın. Biz onurlu mücadele yürütüyoruz. Bu onurlu mücadeleyi insanlara anlatmak çok kolaydır. Çünkü biz sizin geleceğiniz, varlığınız, insanca yaşayabilmeniz için varız. Siz de bu 22-23 günde gecenizi gündüzünüze katacaksınız, gitmediğiniz ev, dokunmadığınız insan kalmayacak. Mellelerimiz, seydalarımız... Siirt gerçekten evliyalar kentidir. Seydayê me dikarin çi bikin, meleyên me dikarin çi bikin? Dema diçin camiyê nimêja înê ew jî bila propagandaya DEM Partiyê bikin. Bir çağrımız da Arap halklarımızadır: Değerli Arap halkımız, geçen dönem iki Eş Genel Başkanımız da Arap’tı. Mithat Sancar, Pervin Buldan. Tülay Başkan da Arap. Biz Kürtçe ile birlikte Arapça da konuşalım dedik Meclis’te, Kürtçenin sesini kıstıkları gibi Arapçanın da sesini kıstılar. AKP sadece Kürtlerin değil sizin de sesinizi kısıyor. Arapçanın, Kürtçenin bu topraklarda özgürce konuşulabilmesi için DEM Parti’ye oy verin.
Siirt Belediyesi Arapların, Türklerin, Kürtlerin ortak evi olacaktır
DEM Parti sadece Kürtlerin partisi değildir; Türkiye’de yaşayan bütün halkların ve inançların partisidir, kadınların ve gençlerin partisidir. Doğru yere oyunuzu verin. Damadınız vefasız çıktı, damadınız Siirt’e bir şey yapmadı. Damadınız sizi unuttu. Ama sizlere söz veriyoruz; biz sizi unutmayacağız, Araplar bizim kardeşimizdir, canımızdır. Belediyemiz de Arapların, Türklerin, Kürtlerin ortak evi olacaktır. Onun için Arap halkımızı kendi dillerini ve inançlarını özgürce yaşatacak DEM Parti’ye oy vermeye çağırıyorum.
Değerli Siirt halkı, sizler 2014’te beni ve Belkıs Başkanı rekor bir oyla seçtiniz. Şimdi o rekoru kırma zamanı. Safiye ve Mehmet arkadaşlarımızı daha yüksek bir oyla seçmenizi istiyoruz. Selim Özalp, Selim Sadak, Berivan Helen Işık, Belkiza Beştaş, Tuncer Bakırhan bu kentte ne yaptıysa, onlar bu kente daha fazlasını yapacak. Emin olabilirsiniz. Böylesine pırıl pırıl, böylesine emekçi arkadaşlarla sizin karşınıza çıkıyoruz. 31 Mart’ta Mehmet Kaysı ile Safiye Alagaş arkadaşları seçmeye var mısınız? Gelê me yê hêja, Hevalê Mehmet û hevala Safiye emanetên Şêx Seîd in, Seyîd Riza ne, emanetên Selahattin Demirtaş, Gultan Kisanak in, emanetên hevalên me yên girtîgehê ne û sirgunê ne. Ez van hevalan emanetê we dikim li emanetê xwe xwedî derkevin. Her bijî Sêrt, DEM dema we ye dema me ye, dem dema Sêrtê û Kurdan e. Dem dema gelê me ye. Bimînin di xêr û xweşiyê de.
9 Mart 2024