Eş Genel Başkanımız Tuncer Bakırhan, Van’da halk buluşmasına ve çeşitli etkinliklere katıldı. Burada konuşan Bakırhan, şunları söyledi:
Tutsak arkadaşlarımız içeride direnirken bizler de dışarıda onlara layık bir pratik ortaya koyacağız
Merhaba Van halkı, bu sadece bir karşılamaydı. Öncelikle kitlesel, coşkulu bir şekilde beni ve heyetimizi karşıladığınız için hepinize teşekkürlerimi sunuyorum. En başta Bekir Kaya’ya, Nazmi Gür’e, Rojbin Çetin’e Van’dan sıcak dolu selamlarımızı iletiyorum. Eski vekilimiz Figen Yüksekdağ şahsında, Selahattin Demirtaş’a, Gültan Kışanak’a, Sebahat Tuncel’e, Leyla Güven’e de selam olsun! Tutsak arkadaşlarımız çok iyi biliyorlar ki Kürdistan halkı ve Van halkı onlarla birliktedir. Onlar içeride direnirken, mücadele ederken, bizler de dışarıda bugünkü gibi onlara layık bir pratik ortaya koyacağız.
Biz birbirimizi çok iyi tanıyoruz. 25 yıl önce de Van’da çalıştım, birçoğunuzu tanıyorum. Birlikte direndik, birlikte mücadele ettik. 25 yıl sonra tekrar bir araya geldik. Van’ın kahramanlığını, kararlılığını, yerel seçimlerdeki başarısını hep birlikte paylaşıp kutlayacağız. Geçmişte il başkanlığımızı yapmış Gafur Çemberlitaş ve Hasan Güven, il genel meclis üyeliğimizi yapmış ve yaşamını yitirmiş Yıldız Kaya şahsında HEP’ten bugüne kadar emek veren bütün mücadele arkadaşlarımızı saygıyla ve minnetle anıyorum. Ayrıca sürgünde ve cezaevinde olan arkadaşlarımızı saygıyla selamlıyoruz.
Çok iyi biliyorum, 3 saattir bizi bekliyorsunuz burada. Neden beklediğinizi biliyorsunuz. Bu sistemi birlikte tanıdık. Bunlar Kürt düşmanıdır, bunlar Kürt'ün iradesini hiçe sayanlardır.
Haklı davası olan bir halk yenilmez
Bir başka partinin ilçe başkanının karşısında dahi hazır ola geçenler, parlamentonun üçüncü büyük partisinin eş genel başkanı geldiği zaman 10 metrede bir GBT yaparak, konvoyumuzu durdurarak Van halkının iradesini yıkacaklarını düşünüyor. Artık anlayın; cezaevleriniz, işkenceleriniz, GBT’leriniz, engellemeleriniz bir işe yaramadı. İşe yarasaydı bir önceki seçimde bu halk Van’da 10 belediye kazanarak size bu coşkusunu göstermezdi. Eğer bir devlet aklı varsa, artık bu baskılardan vazgeçin, Kürt'ün iradesini tanıyın. Kürt'ün iradesini engelleyerek, yerine devlet memuru atayarak yok edemezsiniz. Bu halkın davası haklı bir davadır. Haklı davası olan bir halk yenilmez. Burada olduğu gibi. Engelleyenlere, kayyım atayanlara diyorum ki Van’ın iradesini tanımayanları Van halkı hiç tanımaz. Van halkı önümüzdeki yerel seçimlerde en büyük kazanarak kendi iradesini ortaya koyacaktır.
Birçok belediyemize kayyım atanıyor. Başta büyükşehir olmak üzere 9 belediyemize de kayyım atadılar. Kayyımı çok anlatmayacağım. Kayyım; kadın karşıtıdır, Kürt karşıtıdır, yolsuzluktur, gasptır. Van’da da Kars’ta da Siirt’te de Batman’da da bu böyledir. Dolayısıyla irademizi gasp edenlere yerel seçimlerde gereken cevabı vereceğiz. Van’da 10 belediye değil 13 belediyenin tamamını kazanacağımıza söz veriyor musunuz? Söz vermeliyiz. Çünkü hem sürgünde hem de cezaevlerinde bizlerden beklentisi olan binlerce yoldaşımız var. Onlara sözümüz var. Ant olsun ki kayyımları sandığa gömeceğiz. Ant olsun ki kayyımların yaptığı yolsuzlukları tek tek ortaya çıkaracağız. Van halkının, Kürt halkının parasını çarçur edenlerden bir gün demokratik yargı karşısında hesap soracağımıza söz veriyoruz.
Van, kentine de iradesine de gerçeğine de sahip çıkacaktır
Bunlar sadece kayyımlarla gasp etmiyorlar. Ayrıca ayrımcılar, Kürdü ve iradesini tanımıyorlar, geleceğini tanımıyorlar. Kürt'ün ekonomik olarak yoksul kalmasını istiyorlar. İşsizliği ve yoksulluğu bize reva görenler, kimliğimizden ve haklı davamızdan bizi uzaklaştırmak istiyorlar. Van’dan daha küçük illere günde 10 sefer uçak seferleri yapılırken Van’a uçak gönderilmiyor. Niye? Kürt bağımlı olsun, Kürt işini görmesin. Gençlerimizi bilerek göçertiyorlar, istiyorlar ki Van’da Kürt genci kalmasın, Kürdistan coğrafyası insansızlaşsın. İstiyorlar ki davasına sahip çıkan kimse kalmasın. Sizin yaptığınız bu politikaların tamamı boşa çıkacaktır. Van, kentine de siyasi iradesine de kendisine de gerçeğine de sahip çıkacaktır. Emin olun bu politikalar bir gün büyük bir şekilde boşa çıkacaktır. Van halkının iradesini temsil edip bugün cezaevlerinde bulunan arkadaşlarımız Xaçort’ta ve Van caddelerinde başları dik bir şekilde gezerken, irademizi gasp edenler başları önlerinde yaşamaya mahkum olacaktır.
Kayyım Efendi belediyenin borcunu ikiye katladın, taşınmazları sattın, ne yaptın bu paraları?
Şimdi size soruyorum hem iktidar hem Van kayyımı ne yaptı size? Daha fazla gençlerimiz göç etmek zorunda kaldı, daha fazla işsizlik oldu, daha fazla kepenk kapandı. Sınır ticaretinin merkezi olan Van bugün Hakkari ile birlikte dünyanın en pahalı akaryakıtını kullanıyor. Hemen yanı başımızda mazot varken, sınır varken, mazot buradan Ankara’ya ve İstanbul’a gidiyorken mazotun en pahalısını biz kullanıyoruz biz. Buna ayrımcılık denilir. Buna Kürdü terbiye etmek denir. Biz bunlara hayır diyeceğiz. Mazot 100 TL de olsa aç da kalsak yine sizi ve kayyımlarınızı seçtirmeyeceğiz. 1 milyar TL borcu olan Van Belediyesi, kayyımdan sonra borcunu yüzde yüz katladı ve 2 milyara çıkardı. Peki, nereye harcadı? Ulaşım desen, buraya ulaşmak için 3 saatimiz geçti. Altyapı desen, altyapı yok. Su yok. Göç ve yoksulluk devam ediyor. Kayyım Efendi; hem borcu ikiye katladın hem de belediyeye ait arsa ve taşınmazları peşkeş çektin, ne yaptın bu parayı? Çok rahatsın ama AKP iktidar olacak senin de yaptıkların yanına kar kalacak diye düşünüyorsan yanılıyorsun. AKP de kaybedecek sen de kaybedeceksin.
Erdoğan seçilmişleri atanmışlara ezdiriyor
Merkezle ile birlikte 10 belediyemiz alındı. Peki, biz 10 belediyemiz alındı diye, belediye eş başkanlarımız alındı diye davamızdan vaz mı geçeceğiz? Seyit Rızaların, Ehmedê Xanîlerin, Musa Anterlerin uğruna büyük bedeller ödedikleri dilimizden, kültürümüzden, geleceğimizden vaz mı geçeceğiz? Tabii ki hayır!
Recep Tayyip Erdoğan ne demiş biliyor musunuz? “Ben seçilmişleri atanmışlara kurban etmeyeceğim”. Sayın Erdoğan; iki dönemdir Kürdistan coğrafyasında tek bir seçilmiş belediye başkanı bırakmadın, tam tersine seçilmişleri atanmışlara kurban ediyorsun. Demek ki bunlar söyledikleri sözde durmuyor. Eğer giden AKP’li belediye olsaydı bu sözün arkasında dururlardı ama kayyım atadıkları Kürt belediyeleri olduğu için seçimi yok sayan bir siyasi iktidarla karşı karşıyayız.
Kürdistan’daki insanların evi de partisi de Partimizdir
Önümüzde zor bir süreç var, büyük bedeller ödüyoruz. Ama onların bu politikalarının hayat bulmayacağını, bu politikalarının bizleri yıldıramayacağını kanıtlayacağımız günlere güçlü hazırlanmamız gerekiyor. Ne yapmamız gerekiyor? Bugün burada onbinlerle toplanmamız gerekiyor. AKP’ye oy vermiş ama yüreği bu hırsızlığa, yolsuzluğa, baskıya, zulme el vermeyen AKP’li insanları da etkilemek, buraya katmak gibi bir sorumluluğumuz var. Kandırılmış, bugüne kadar AKP’nin zulüm politikasının yanında duran herkesi ikna etmek zorundayız. Burası bir Kürt kentidir, burada yaşayanlar Kürt’tür. Bu insanların evi de partisi de HEDEP’tir. Bu bilinçle çalışmak zorundayız.
Kayyım Efendi ne yaptı? Gelir gelmez Kürt sanatçı Ayşe Şan adına kurulan kültür evini kapattı, yoksul halkımızın kaldığı konuk evini kapattı, cadde ve parkların isimlerini değiştirdi. Kayyım zannediyor ki 3 yılda 100 yıldır verilen mücadeleyi silecek. Sen ve senin gibi kayyımlar asla bu coğrafyada uzun süreli kalmayacak. Sizi Saray’a göndereceğiz. Sizin yeriniz burası değildir.
Ortak yaşamdan yana güçlü bir irade koyan Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için daha fazla mücadele etmeliyiz
Cezaevlerinde açlık grevi başladı. Kürt sorunu demokratik yollarla çözülsün, Sayın Öcalan üzerindeki tecrit politikaları sonlansın diye. Hepimizin kardeşleri, akrabaları, çocukları, yoldaşları cezaevindedir. Eğer mücadele etmekse, direnmekse cezaevlerindekiler direniyor. Onların cezaevinde açlık grevleri yapmalarının, bedenlerini ölüme yatırmalarının bir sebebi bizim daha güçlü olmamamızdır. Biz güçlü olsaydık, biz hakkımıza ve hukukumuza sahip çıkabilseydik cezaevlerinde açlık grevi başlamazdı, tecrit politikaları son bulurdu.
Sayın Öcalan Kürt sorununun demokratik yollarla çözülmesi için elinde gelen bütün çabayı ortaya koydu. Demokratik ulus dedi, demokratik cumhuriyet dedi, eşit yurttaşlık dedi. Şimdi size soruyorum; Kürtler eşit yurttaş olmayacak da ne olacak? Hepimiz Türk mü olacağız, tek mi olacağız? AKP’li mi olacağız? Dolayısıyla Çözüm Sürecinde birlikte ortak yaşamdan yana güçlü bir irade koyan, güçlü bir çaba içinde olan Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve Kürt sorununun demokratik barışçıl yollarla çözülmesi için daha fazla mücadele etmeliyiz, daha fazla güçlü olmalıyız. Bir Rus atasözü der ki; “Eviniz camdansa başkasının evine taş atmayın”. Filistin’e özgürlük diyen iktidarın Rojava’ya bomba yağdırması tam da bu atasözüne uygundur. Kendi sorununu çözmeyen, kendi ülkesinde toplumsal barışı sağlamayan bir ülkenin ve o ülkeyi yönetenlerin Filistin’de ve Ortadoğu'da barışı sağlamaya ne güçleri olur ne de kimse onlara inanır.
Van’da bütün belediyeleri alarak cezaevindeki arkadaşlarımıza büyük bir müjde vereceğiz
Osman Şiban ve Servet Turgut’u unutmak ne mümkün! İki yoksul emekçi Kürt köylüsünü helikopterden atarak öldürmek istediler. Osman Şiban hala yargılanıyor. Servet Turgut’u kaybettik, rahmetle anıyorum. Makbule Özer’i hepiniz çok iyi biliyorsunuz, 73 yaşında. Sağlık sorunlarından dolayı davası ertelenen hasta bir anneyi bu iktidar tekrar cezaevine gönderdi. Hangi dinde, hangi inançta, hangi insanlıkta 75-80 yaşında hasta insanları cezaevlerine göndermek var? Böyle bir inanç ve din var mı? Böyle bir insanlık var mı? Bunlar ne dinden ne insanlıktan bir şey almış. Ağrı’da bir yurttaşımızın dediği gibi; “Biz bunlara adaleti, eşitliği, insanlığı kabul ettireceğimize eminiz”. Çünkü bizler bu coğrafyada binlerce yıldır yaşayan, medeniyet kuran, insanlığı öğreten, kardeşine komşusuna eşit davranan, Azeri’nin, Terekeme’nin, Asuri’nin eşit ve özgürce yaşamasını isteyen bir partiyiz. Bu gelenekten geliyoruz. Bunlara da bir gün bunları öğreteceğimize olan inançla siz değerli halkımızı saygıyla selamlıyorum. Seçimlerde Van’da bütün belediyeleri alarak, sürgünde ve cezaevinde olan arkadaşlarımıza büyük bir müjde vereceğimize olan inancımla hepinizi saygıyla selamlıyorum. Ji me hemûyan re serkeftin.
30 Kasım 2023