CHP heyeti kayyım darbesine karşı Van’da: Kimse bana bir şey olmaz demesin, sessiz kalırsak bir sabah bizim de kapımız çalınır

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İstanbul Milletvekili Yunus Emre, Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara ve Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal’dan oluşan CHP heyeti, kayyım darbesine karşı Van İl Örgütümüzü ziyaret etti. Ziyaret sonrasında yapılan ortak açıklamada Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanımız Abdullah Zeydan ve CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır şunları söyledi:

Zeydan: Kayyım 85 milyon yurttaşın seçme ve seçilme iradesine saldırıdır


Neslihan Şedal Başkanımız ve ben de Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanları olarak CHP heyetine hoş geldiniz diyoruz. Seçmen iradesi, halk iradesi, seçimler ve sandıklar demokrasinin en önemli olgularından biridir. Maalesef görüyorsunuz, halk iradesi yok sayılıyor. Burada yaşayan 1 milyon 200 bin hemşehrimize neredeyse “Siz bu ülkeye ait değilsiniz, sizin seçme ve seçilme hakkınız yok” deniyor. “İstediğimiz an 1 milyon 200 bin yurttaşın iradesini bir tarafa bırakıp yargıya talimat vererek, kumpas kurarak iradenizin üstüne bir tane memuru getiririz” deniyor. Elbette bu, sadece Van halkına karşı gerçekleşen bir saygısızlık değil. Aynı zamanda 85 milyon yurttaşın seçme ve seçilme iradesine, demokrasiye, adalete ve hukuka karşı gerçekleşen bir saygısızlık ve saldırıdır. 

Kayyıma gerekçe oluşturmak için hakkımda teşebbüs suçlamasıyla ceza verildi


31 Mart seçimlerinde AKP’li adayların bütün devlet imkanlarını kullanmalarına rağmen, bizler halkımızın büyük fedakarlıklarıyla ve oylarıyla seçildik. Hakkımızdaki yargı süreçlerinin hükümet talimatıyla yürütüldüğünü sadece biz söylemedik. Bu bir mahalle dedikodusu da değil. AİHM’in her birimizle ilgili verdiği ve Türkiye hükümetini ağır bir şekilde mahkum ettiği kararlar var. Özetle, HDP’li siyasetçilerin iktidarın siyasi talimatlarıyla tutuklandığına, yargılama süreçlerinin siyasi saiklerle yürütüldüğüne ve Türkiye’de bazı yargı mensuplarının görevlerini kötüye kullanarak bile isteye suç işleyip Anayasayı ayaklar aldığına hükmetti. Dolayısıyla, son verilen ceza da aslında yok hükmündedir. Teşebbüs suçlamasıyla verilen cezanın hukuksuz ve haksız olduğu, sadece kayyıma gerekçe oluşturmak için verildiği artık neredeyse bütün Türkiye tarafından bilinmektedir.

 

Aynı kayyım utanmadan yeniden bu halkın iradesini gasp etmeye devam ediyor

Buradaki kayyımın hırsızlıklarını ve yolsuzluklarını çarşaf çarşaf ifşa ettik. Şimdi atanan kayyım, aynı zamanda 31 Mart seçimleri öncesindeki kayyımdı. Hükümet, iktidar 31 Mart seçimlerinde halkın demokratik bir şekilde ortaya koyduğu tepkiden dersler çıkarmalıydı. Halkımız büyük bir başarı ortaya koymuştu, 14-0 yapmıştı. Bunun bir müsebbibi de halkın malını ve mülkünü kendi yandaşlarına peşkeş çeken kayyımın pratikleriydi. Hadi hükümet onu yapmadı, en azından kayyım utanmalıydı. “Benim basiretsizliğim, halkın malını çarçur etmemden dolayı Van halkı haddimi bildirdi. O yüzden bir daha kayyım olmak istemiyorum” demeliydi. Ancak o, halkın kalan 3-5 kuruşuna çökmenin hesabıyla gelmiş. Utanmadan yeniden bu halkın iradesini gasp etmeye devam etmiştir. Sadece ve sadece VOTAŞ yolsuzluğundan kendi etrafındaki bir avuç insana 300 trilyon menfaat sağladığını söylüyoruz. Suç duyurusunda bulunduk. 3 aydır bir gıdım ilerleme yok ama halk biliyor. 

Saldırılar karşısında toplumsal barışı ve birlikte yaşama iradesini savunmaya devam edeceğiz

Dolayısıyla buradan Türkiye halklarına seslenmek istiyoruz: Bu saldırılar karşısında toplumsal barışı ve birlikte yaşama iradesini her koşulda savunmaya devam edeceğiz. Buradaki kayyım gasplarının öyle anlatıldığı gibi yasayla, anayasayla ya da tırnak içerisinde bir suçla alakası yok. Sadece ve sadece halkın kaynaklarını kendi yandaşlarına peşkeş çekme anlayışı var. Dolayısıyla bizim umudumuz Türkiye toplumudur; vicdanlı olan, hukuka ve adalete inanan, halkın iradesine inanan 85 milyon yurttaşımızdır. Biz inanıyoruz ki 85 milyon yurttaş çaresiz değildir. Mutlaka hukuku ve demokrasiyi tesis edecek alternatifleri kendisine yaratacaktır. Türkiye’nin geleceğini, 85 milyon insanın geleceğini karartan bu bir avuç kayyım şakşakçısına ve hırsızlık heveslisine ortalığı bırakmayacaktır. Halkımıza, Türkiye toplumuna ve vicdanlı insanlara güveniyoruz. Elbette bu karanlıkları birlikte dayanışarak aşacağız. Gelen heyetimize teşekkür ediyoruz.

Başarır: Van’ın iradesini yalnız bırakmayacağız

Bugün burada çok daha güzel duygu ve düşüncelerle olmayı biz de isterdik. Ancak iktidarın alışkanlık haline getirdiği bir kayyım uygulamasıyla yine karşı karşıyayız. Van halkı bir valiyi seçmedi, bir belediye başkanını seçti. Üçüncü kez maalesef Van halkı kayyıma mahkum edilmek isteniyor. Bunu kabul etmeyeceğiz. Biz demokrasinin tüm kurallarının uygulanmasını istiyoruz. Hukuk devleti, yasa devleti ilke ve kurallarının uygulanmasını istiyoruz. Ama her sabah bir soruşturmayla, bir kayyımla, bir hukuksuzlukla uyanıyoruz. 

Anayasanın temel hak ve özgürlüklerle ilgili 10 maddesi şu anda askıya alınmış durumda. Hakim teminatı yok, basın özgürlüğü yok, sendikalaşma yok, düşünce ve fikir hürriyeti yok. Yok yok yok… Üzülerek söylüyorum ki Ankara ve İstanbul’dan bir başsavcı ve Ankara’daki bir yapı tek elden Türkiye’yi esaret altına almış durumda. Olmaz, bunu kabul etmeyeceğiz. Buna karşı hep beraber direneceğiz. Yasa nettir ve “göreviyle ilgili işlenen suçlar” diyor. Kendi belediyelerinde, AKP belediyelerinde tam da bu suçun tarif var. Rüşvet var, zillet var, intikal var ama onlarla ilgili hiçbir soruşturma yok. Burada ise belediyeyle ilgili tek soruşturma olmayan bir belediye başkanını görevden alıp yerine vali atıyorsunuz. Tam da aslında sorun bu. 

Kimse bana bir şey olmaz demesin, sessiz kalırsak bir sabah bizim de kapımız çalınır


Cumhurbaşkanının İstanbul’u, Van’ı, Adıyaman’ı ya da Edirne'yi kaybettiği için üzülmesinin tek sebebi para. Çünkü parayı yönetmek istiyor, vakıflara aktarmak istiyor, seçimlerde kullanmak istiyor. O yüzden biz bugün Van halkının iradesi için, demokrasi için, hukuk için buradayız. Bir hakkın teslimi için hep birlikte tepki vermek üzere buradayız. Kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz; teslim olmuyoruz, olmayacağız. İrademizi vermiyoruz, vermeyeceğiz. Bunu hep birlikte yapacağız. Bu sadece Van’ın değil 86 milyonun sorunudur. Hukuk, hukuk kuralları, Anayasa ihlal edilince seyirci kalırsak, hiçbir seçimin artık bu ülkede anlamı olmaz. Hiç kimse “bana bir şey olmaz” demesin, susarsak bir gün herkesin kapısı sabah 06:00’da çalınır. O yüzden demokrasi için, hukuk için, adalet için hep birlikte olacağız. Ben sayın il başkanlarımıza, belediye başkanlarımıza ve vekillerimize çok teşekkür ediyorum. Van’ın iradesini, 1 milyon 200 bin Vanlıyı yalnız bırakmayacağız. 

17 Şubat 2025