Cizrede sokağa çıkma yasağı döneminde katledilenler anıldı


Cizre'de sokağa çıkma yasağı döneminde katledilenler için MEBYA-DER öncülüğünde bir anma töreni gerçekleştirildi. Yapılan anmaya hayatını kaybedenlerin yakınları, Parti Sözcümüz Ayşegül Doğan, Genel Başkan Yardımcımız Öztürk Türkdoğan, DBP yöneticileri ile çok sayıda kişi katıldı.

Burada konuşan Türkdoğan ailelere hitaben, “Sizin yaşadığınız acıları tarif edemem. Anneler en büyük insan hakları savunucusudur. Burada olan anneler çok büyük acılar yaşadı. Bizler barış siyaseti yürüterek barışı getirmek istiyoruz. Yasak sürecinde buradaydım ve tanıklık ettim. Sivil ölümler üzerine gelmiştik. 79 günlük sokağa çıkma yasağı dönemini yaşadık. Sizler ateş içindeydiniz, bizler de bu acıyı dindirmek için gayret gösterdik. Ama başaramadık. Yüzlerce yurttaşımız burada katledildi. Derya Koç'un ve Mehmet Tunç'un çığlığını unutmayacağım. Başta Cizre Bodrumları olmak üzere katledilen yurttaşlar için adalet mücadelesi yürütüyoruz. Dosyanın takibi AYM'de sürüyor. Umarım Sayın Abdullah Öcalan'ın çağrısıyla yeni bir süreç başlar” diye konuştu.

Parti Sözcümüz Ayşegül Doğan ise Kürtlerin hiçbir zaman bu zulmü kabul etmediğini belirterek, “Bizler varlık mücadelesi yürütüyoruz ve kimseye zulmetmedik. Herkesin dili ve kimliği ile var olması gerektiğini söylüyoruz. Bizi yok sayan hiçbir sistemi kabul etmedik. Mücadelemiz haklı bir mücadeledir. Bizler gücümüzü kendimizden alıyoruz. Bizler Kürdün var olduğunu ve haklara sahip olması gerektiğini söylüyoruz. Artık kimse Kürtlerin statüsüz kalacağını söyleyemez. Kürtler yüzyıldır boyun eğmedi ve bundan sonra da boyun eğmeyecektir. Kimse yaşanan katliamları bize unutturamaz. Sadece Kürtler değil kendisine demokratım diyen herkesin bu acıların hesabını sorması gerekiyor" dedi. 

Ayrıca çözüm arayışlarına da dikkat çeken Doğan, “Sayın Abdullah Öcalan 25 yıldır barış yükünü taşıyor. Bu yük onun omuzlarında fakat büyük bir tecrit altında tutuluyor. Kürt halkı Sayın Öcalan'ı önder olarak kabul ediyor ve fiziki özgürlüğünü talep ediyor. Kürdün olmadığı bir yerde ne Türkiye ne de Ortadoğu'ya barış gelir. Gücümüzü kendimizden almamız gerekiyor. Kürtlerin bir olmasından korkuyorlar. Birlik adına atacağımız her adımdan korkuyorlar. Zaman Sayın Öcalan'a sahip çıkma zamanıdır, o bir halkın önderidir. Yıllardır halklar için yol açmak istiyor. Bu büyük bir fırsattır ve kaybedilmemesi gerekiyor. Kapı kapı, ev ev barış fikrini yaymamız gerekiyor. Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi kaldırmadığımız ve sesini duymadığımız sürece bir sürecin başladığından söz edemeyiz. Evet bir süreç var fakat henüz net değil" şeklinde konuştu. 

7 Şubat 2025