Deprem bölgesinde kadınların yaşadığı sorunlar

Mersin Milletvekilimiz Perihan Koca, 6 Şubat 2023 depremlerinin üzerinden 600’ü aşkın gün geçmesine rağmen, deprem bölgelerinde yaşayan kadınların sorunlarının büyüyerek devam ettiğine dikkat çekerek, bu sorunların tespit edilmesi ve giderilmesi amacıyla TBMM Başkanlığına araştırma önergesi verdi.

Önergede şu ifadeler yer aldı:

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Ülkemizde 10 ili etkileyen ve resmi rakamlara göre en az 53 bin yurttaşımızı kaybettiğimiz 6 Şubat 2023 depremlerinin ardından 600’ü aşkın gün geçmesine rağmen depremzede halkımızın sorunları büyüyerek devam etmektedir. Söz konusu sorunlar arasında sağlıklı barınma hakkının sağlanamaması, sağlık hizmetlerinin kısıtlı olması ve önemli oranda aksaması, eğitim faaliyetinin gerçekleşeceği eğitim ortamının bir türlü sağlanmaması, ulaşım sorunu, altyapı sorunu, temiz ve içilebilir suya erişemem gibi sorunlar sayılabilir. Toplumdaki her sorunda olduğu gibi bu sorunlar da toplumun tüm kesimleri tarafından aynı şiddette hissedilmemekte, toplumun bir kesimi bu sorunları daha şiddetli bir şekilde yaşamaktadır. Kadınlar toplumdaki yerleşik toplumsal cinsiyet rolleri nedeniyle bu sorunları daha derinden ve daha şiddetli yaşayan kesimin başında gelmektedir. Bu sebeple, deprem bölgelerinde yaşayan kadınların yaşadıkları sorunların tespit edilmesi ve bu sorunların giderilmesi amacıyla Anayasa’nın 98’inci, içtüzüğün 104’üncü ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını saygılarımla arz ederim.

GEREKÇE

Depremlerin ardından ortaya çıkan tablo göstermiştir ki kadınların deprem bölgesinde karşı karşıya kaldıkları sağlık sorunları, güvenlik sorunları, ekonomik ve sosyal sorunlar ciddi boyutlara ulaşmıştır. Mevcut erkek egemen sistemin altında ezilen kadınların deprem bölgelerinde çok daha ağır koşullarda yaşamaya çalışmaktadır.

Depremzede kadınların yaşadıkları sağlık sorunları çeşitlilik arz etmektedir. Sağlık örgütlerinin bölgedeki sorunlara dikkat çeken raporlarına göre deprem bölgesinde temel halk sağlığı açısından önleyici ve koruyu hizmetler vermenin yanı sıra birinci basamak sağlık hizmetleri sunan Aile Sağlığı Merkezleri sayısı oldukça yetersizdir. Bu durum gerek kadın sağlığı açısından gerek anne sağlığı açısından ciddi boşluklar yaratmaktadır. Kadınların geneli açısından üreme sağlığı, doğum kontrol, sağlık tarama testleri gibi temel sağlık ihtiyaçları aksarken, anne ve anne adayı kadınlar açısından aşı, gebe izlem, çocuk izlem, bebek izlem, kronik hastalık takipleri aksamaktadır. Öte yandan birinci basamak sağlık hizmetlerinin olmayışı bebek sağlığını da etkilemektedir. Örneğin Türk Tabipleri Birliği ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES)’nın ortak yayınladıkları rapora göre toplumsal sağlık göstergesi olan bebek ölüm hızı deprem bölgesinde ülke ortalamasının üzerindedir. Yine aynı rapora göre meme kanseri tespitinde; aile hekimliklerinden alınan bilgiler doğrultusunda artış olduğu göze çarpmaktadır. Bölgede kanser erken teşhis, tarama ve eğitim merkezleri (KETEM) ile aile sağlığı merkezlerinin (ASM) sayılarının yetersiz olması kadınların sağlık hizmetlerine erişimlerinde ciddi sorunlar yaratmakta, kadınların ihtiyaç duydukları üreme sağlığı hizmetlerinde de önemli aksamalara neden olmaktadır. Yalnızca birinci basamak sağlık kuruluşları ve önleyici kuruluşların eksikliği söz konusu değildir. Bölgedeki hastanelerin sayısı da yetersizdir. Örneğin Adıyaman’da Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nin ağır hasarlı olması nedeniyle tüm sağlık hizmetleri kentteki tek hastane olan ve 400 yataklı olarak bilinen Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi binasında verilmektedir. Bu durum önemli aksamalara yol açmaktadır.

Depremzede kadınların yaşadıkları sorunlardan bir diğeri güvenlik sorunudur. Bölgede şiddet vakalarının yanı sıra istismar ve taciz vakalarının artışı da kadınların yaşamlarını son derece olumsuz etkilemektedir. Deprem bölgesinde yeterli kadın sığınma evi olmadığı gibi sokakların güvenli olmayışı da kadınların yaşadıkları önemli sorunlardan bir tanesidir. Halen ortak tuvalet ve hijyen alanlarına sahip olan konteyner alanlarındaki güvenlik kaygısı kadınların geceleri tuvalet ihtiyaçlarını ertelemelerine yol açmakta ve bu durum kadın sağlığı üzerinde olumsuz bir etkide bulunmaktadır. Bahsi geçen TTB/SES raporuna göre bölgedeki kadınlarda üriner sağlık sorunları dikkat çekmektedir. Bu gerekçeyle deprem bölgesindeki depremzede kadınların yaşadıkları sorunların tespit edilmesi ve gerekli önlemlerin alınması için bir Meclis Araştırması açılması gerekmektedir.

23 Ekim 2024