Dil, Kültür ve Sanat Komisyonumuz: Kayyım rejimine karşı anadilimize sahip çıkacağız

Dil, Kültür ve Sanat Komisyonu Eş Sözcülerimiz Cemile Turhallı ve Heval Dilbihar, Kürt diline yönelik saldırılara ilişkin Amed İl Örgütümüzde basın açıklaması yaptı. Açıklamanın Türkçe metninde şu ifadeler yer aldı:

4 Kasım 2024 tarihinde 3 belediyemize kayyım atandı. Bu kayyımları sıradanlaştırmaya çalışan anlayışa söyleyecek sözümüz var. Kayyımı bu toplumun, bu halkın kaderi olarak bize göstermeye ve dayatmaya çalışan zihniyet, bu halkın varlığını da ne yazık ki ortadan kaldırmaya çalışmaktadır. Kayyım atamaları Türkiye için bağlayıcı olan Anayasa ve uluslararası sözleşmelerin hiçbirine uymuyor. O yüzden biz buna darbe dedik. Bu darbe halkın seçtiklerini meşru bir şekilde parlamentoya veya idari meclislere gönderen halkın, seçme ve seçilme hakkına yönelik bir darbedir. Sadece belediye eş başkanlarını görevden alma ve geçici görevlendirme ile kayyım atama şeklinde normalize etmeye çalışan iktidar bugün belediyemize, meclis üyelerinin dahi girmesine izin vermemektedir. O bölgede yaşayan meclis üyelerini seçen halkın iradesini yok saymaktadır.

4 Kasım’da belediyelerimize kayyım atandı. Kayyımın ilk icraatı o belediyelerin Kürtçe web sitelerini ortadan kaldırmak, belediyelere ait olan sosyal medya hesaplarındaki Kürtçe ifadeleri çıkarmak oldu. Soruyoruz iktidara, sizin Kürtçe ile ne sorununuz var? Sizin bu halkın seçtiği belediyelerle ne sorununuz var? Halkın eş başkanlarını seçtiği belediyelerin sosyal medya hesaplarında Kürtçe kullanılmasını neden bu halka çok görüyorsunuz? Bu saldırının amacı nedir?

Bugün kayyımın uygulamaları ne yazık ki Türkiye’de rejim haline geldi. Diğer bazı belediyelerin, Kürtçeye yönelik bu tahammülsüzlüğü görüp buna tepki göstermesi gerekirken, Kürt halkının yanında olması gerekirken ne yazık ki Kürtçe konserleri yasaklamakla, kayyımın eksik bıraktıklarını tamamlamaya çalışıyorlar, isteyerek veya istemeyerek. Kayyım ne yazık ki toplumu ve STK’ları bu noktaya getirmek istiyor. Kürtçeye yönelik bu tahammülsüzlüğü bu aşamaya getirmek istiyor. İptal edilen bu konserler ve bu konserleri veren grupların kasetleri, yasal olarak satışı yapılan, bilet satışları yasal olarak organize edilen konserlerdir. Ne yazık ki Kürtçeye yönelik tahammülsüzlük ve saldırılar başka belediyeler eliyle de kayyımın pratiklerine benzer bir şekilde sürdürülmeye çalışıyor. Bunu DEM Parti olarak kabul etmiyoruz. Dil, Kültür ve Sanat Komisyonu olarak toplumla sözümüzü her alanda birleştirmeye devam edeceğiz. 

Dünyadaki bütün sistemler çokkültürlülüğü ve çokdilliliği esas alır. Çokkültürlülük ve çokdillilik ulusal birliğin, toplumsal barışın teminatıdır. Toplumsal barışın olabilmesi için bir dil barışının olması lazım. Kürtçenin halen bu kadar hedef haline getirilmesini kabul edilemez buluyoruz. Çağrımız bütün kamuoyunadır. Kayyımın bu antidemokratik uygulamaları karşısında durmak istiyorsak bugün Kürtlerle ve dilleriyle yan yana, omuz omuza durarak sahiplenmeliyiz. Pratiklerimiz bu dili yasaklamak, konserleri iptal etmek olmamalıdır. İktidar ne yazık ki bu saldırılar üzerinden kendi varlığını kurmaya çalışıyor. Başka halkların ve toplulukların yokluğu üzerine kurduğu bu tuzağa düşmeyelim. Buna izin vermeyelim diyoruz. Bütün demokratik kamuoyunu, Türkiye halklarını Kürtçe dilini sahiplenmeye ve Kürtçeye yönelik bu saldırıya karşı tepki göstermeye davet ediyoruz. 

Açıklamanın Kurmancî ve Kirmanckî metnine buradan ulaşabilirsiniz.

13 Kasım 2024