Parti Sözcümüz Ayşegül Doğan, seçim sürecine ilişkin Genel Merkezimizde açıklama yaptı. Doğan, şunları söyledi:
Büyük bir sorumluluk duygusuyla sandıklarda oylarını kullanan herkese teşekkür ederiz
Tüm Türkiye için oy kullanma işlemleri, kuyrukta değilseniz bitmiş vaziyette. Ancak hala sıranızdaysanız bilin ki oyunuzu kullanabilirsiniz. Bu konuda herhangi bir engellemeyle karşılaşırsanız hakkınızı koruyun. Tüm DEM Partililere, DEM Parti gönüllülerine, DEM Parti seçmeni olmak için ağır bedeller ödeyen ve bunu büyük bir sorumluluk duygusuyla yapan, sandıklarda oylarını kullanan herkese DEM Parti olarak çok teşekkür ederiz. DEM Parti halktır, sizsiniz. Bu sloganı birlikte bulduk, bu sizin sloganınız. Oyunuzu kime vereceksiniz diye sorulduğunda, kendimize vereceğiz dediniz. İşte bugün tüm engellemelere, zorluklara karşı oylarınızı kullandınız. Demokratik bir şekilde iradenizin sandıklara yansıması için bu gayreti gösterdiniz. Bunun için DEM Parti olarak minnettarız.
Binbir emekle kullandığımız oylara sahip çıkalım, sandıklarımızın başından lütfen ayrılmayalım
Şimdi bir başka önemli duraktayız. Oy kullanmak yetmiyor, hele hele Türkiye’de hiç yetmiyor. Bir de oylarımızı korumamız gerekiyor. Sandıklarınızın başında lütfen ayrılmayın. Sandık görevlileri zaten biliyor oradan ayrılmamaları gerektiğini. Fakat oy kullanan herkes bu ülkede oyuna sahip çıkma ve sandıklarda oy sayımı bitene kadar kalma hakkına sahiptir. DEM Parti olarak sizlere çağrımız; binbir emekle kullandığınız bu oylara lütfen bu saatten sonra özellikle sahip çıkın. Oylarınız için tuttuğunuz, demokrasi için tuttuğunuz bu nöbet çok kutsal bir iş.
Manipülasyonlara kulaklarımızı tıkayalım ve sandıklarımıza sahip çıkalım
Çok ciddi bir bilgi kirliliği var. Yine DEM Parti çalışanlarına, emektarlarına, oy kullananlarına sesleniyorum. İlk veriler elimize ulaşmaya başladı. Büyük bir titizlikle gelen veriler işleniyor. Bu verileri bizler paylaşmadığımız sürece lütfen bu konuya ilişkin yapılan manipülasyonlara, algılara dair kulaklarımızı tıkayalım, duymayalım. Bu saatten sonra asıl yapmamız gereken şey oylarımıza, sandıklarımıza sahip çıkmaktır.
Bu ihlallerin ve suçların altında kalacaklar
Seçim sonuçlarına yönelik verileri en doğru şekilde sizlerle paylaşmak için merkezden sahaya kadar büyük bir koordinasyonla çok ciddi bir titizlik ve gayretle çalışmaktayız. Oy birleştirme noktalarında bulunan arkadaşlarımıza sesleniyoruz. Bu iradenin sonuçlara yansıması için, lütfen büyük bir sorumluluk ve hassasiyetle oy birleştirme noktalarından seçim kurullarına kadar refakat ediniz. Bizler buradan ihlalleri anbean takip ediyoruz. Takip ettiğimiz ihlalleri sizlerle de paylaşıyoruz. Tek tek tespit ettiğimiz ihlallerin ve suçların altında kalacaklar. Hiçbir irade, halkların iradesinden daha büyük değildir. DEM Parti’nin tarihi bunun özetidir.
Gerekli zamanda müdahale etmezsek eğer sonuçlar irademizi farklı şekilde yansıtmış olur
Bu saatten sonra sandıkları boş bırakmayalım dedik ama bir de ıslak imzalı tutanakları almalıyız, fotoğraflarını çekmeliyiz. 14-28 Mayıs seçimlerinde oylarımız sözüm ona yanlışlıkla başka siyasi partilere yazılmıştı. O yüzden bu konuda da dikkatli olmalıyız. Başka siyasi partilere de yazılan oylar var. Şayet biz onlara ilgili yerlerde gerekli zamanda müdahale etmezsek o sonuçlar farklı şekilde irademizi yansıtmış olur. Bunların yaşanmaması için sandıkları ve görev yerlerimizi hiçbir şekilde terk etmemeliyiz. Ayrıca taşımalı seçmenle ilgili çok sayıda görüntü ve bizim de burada yaptığımız bir açıklama vardı. Aylardır defalarca paylaştık. İtirazlarda, suç duyurularında bulunduk. Ve ilk tespit ettiğimiz zaman bu demin paylaştığım rakamdan, yani 46901’den çok daha yüksekti. 46901 ise bizim doğrudan sandıklarını tespit edebildiğimiz taşımalı seçmenler.
Adalet Bakanına soruyoruz: Seçimler şeffaf bir biçimde yapılıyorsa taşımalı seçmenlere neden ihtiyaç duydunuz?
Adalet Bakanı bir açıklama yapmış. Açıklamaya göre seçimler gayet şeffaf ve güvenli bir biçimde yapılıyormuş. Dünyaya örnek gösterilebilecek seçimler olduğunu söylüyor. DEM Parti olarak Adalet Bakanına seslenmek istiyorum: Eğer seçimler şeffaf bir biçimde yapılıyorsa, birincisi bu taşımalı seçmenlere neden ihtiyaç duydunuz? Bu taşımalar o seçim bölgelerinin kaderini değiştirebilecek şekilde tesadüfen mi yapılmış? Herhalde tesadüf olmadığına hepimiz kaniyizdir. Hiç kimseyi bunun tesadüf olduğuna ikna etmek söz konusu olamaz.
İhlallerin takipçisiyiz, bunlarla ilgili gerekli hukuki süreçleri işleteceğiz
Şırnak’tan bir görüntüyü sizlerle de paylaşmak istiyorum. Bu görüntü Şırnak Merkez’de bir okula ait. Şeffaf seçimlermiş. Doğru, son derece şeffaf, aleni ve açık bir şekilde burada suç işleniyor. Eğer bir şeffaflıktan söz edeceksek, işlenen suçun aleni bir şekilde işlendiği olabilir. Şırnak Tümgeneral Ömer Keçecigil İlk ve Orta Okulu. 17 sandık var, 5900 seçmen oy kullandı. 5900 seçmenin hiçbiri Şırnaklı değil. Düşünün; sizin yaşadığınız yerde yaşamayan birileri gelip oranın kaderini belirleyecek. Üstelik yerel seçimlerden bahsediyoruz, yerel demokrasinin önemini biliyoruz. Bizatihi Erdoğan bu konuda açıklama yaptı. Bu kadar önemli bir seçimde siz aleni ve şeffaf bir şekilde suç işlemekten utanmıyor, sıkılmıyorsunuz. Üstelik dünyaya örnek gösterilebilecek bir seçim yaşadığını iddia edeceksiniz. İddia dahi edemezsiniz. Eğer bunlar taşımalı seçmen değilse, eğer bunlar Şırnaklı ise lütfen ispat ediniz. Biz bunları belgeleriyle birlikte ortaya koyduk, koymaya devam ediyoruz. Bunlar seçimlerin sonuçlarını değiştiremeyecek. Beyhude çabalar bunlar. Bunlara başarı mı diyeceksiniz? Diyemezsiniz. Bu mudur şeffaflık, siyasi ahlak, siyasi etik, demokratik yönetim? Bu darbe değilse nedir? Yalnızca Şırnak’ta değil. Aynı şey Kars’ta, Ağrı’da, Mardin’de, Mardin’in ilçelerinde yapılıyor. Yetmiyor, insanlar oylarını gönül rahatlığıyla kullanamasın diye oy kullanılacak mekanlar kuşatılıyor. Nedir bunun gerekçesi? Güvenlik tedbiri. Bu alenen, kanunen suç. DEM Partililer şunu bilmeli ki bu suçlar süreye tabi değildir. Bunların takipçisiyiz ve bunlarla ilgili de gerekli hukuki süreçleri işleteceğiz.
Tespit ettiğimiz ihlalleri yeni gelen verilerle birlikte paylaşmaya devam edeceğiz
Sandıktaki sayımları takip etmek, sayım bitene kadar orada beklemek hepimizin en doğal ve en meşru hakkı. Sadece sandık görevlilerine oyları ve sandıkları korumayı bırakmamak gerekiyor. Başaracağız, bizi takip etmeye devam edin. Gözünüz kulağınız bizde olsun. Tespit ettiğimiz ihlalleri ve yeni gelen verileri paylaşmaya devam edeceğiz. Lütfen algı yaratmaya çalışanlara aldanmayın. Bu dakikadan sonra yapmamız gereken en önemli şey oyları korumaktır.
Yapılan darbe değil de nedir?
Soru: Dezenformasyonla Mücadele Merkezi bu taşımalı seçmenlerle ilgili açıklama yaptı. Buna ilişkin bir açıklamanız olacak mı?
Zaten Dezenformasyonla Mücadele Merkezi olarak tanımlamıyoruz söz konusu yeri. Dezenformasyon yaratma merkezine dönmüş durumda. Çünkü algı yaratmak üzere yapılan açıklamalar bunlar. Gerçek olmayanı gerçekmiş gibi tedavüle sokmaya çalışıyor Dezenformasyonla Mücadele Merkezi. Keşke dezenformasyonu yayma merkezi gibi çalışmasalardı. Biraz önce gösterdiğim görüntü, sabahtan beri sosyal medyada paylaşılan bir görüntü ve tek değil. Böyle onlarca, yüzlerce görüntü var. Ayrıca bizim sandıklarıyla birlikte tespit ettiğimiz kaydırılan seçmen var. Bu usulsüzlüklerden yalnızca biri.
Bir de 142 Nolu Belgeyle yapılan usulsüzlükler var. Ve bunlar Türkiye’nin seçim tarihinde ilk defa yapılan şeyler değil. Ama bu kadar pervasızca, bu kadar aleni, bu kadar müdanasız bir şekilde bir halkın iradesini gasp etmeye çalışmak, bu kabul edilebilir değil. Bir yandan kayyım rejimiyle mücadele ediyoruz, bir yandan oylarımızı kullanabilmek için bu engellerle mücadele ediyoruz. Öte yandan veriler işlenirken bir usulsüzlük yapılmasın diye bütün partililerimizi, bütün görevlilerimizi seferber etmeye çalışıyoruz. Sonra da vay efendim neymiş bunlar doğru değilmiş. Ben doğru olmadığını iddia ettikleri bu şeyleri ispata davet ederim bütün yetkilileri. 46901 seçmenden bahsediyoruz. Bunun yanında çok sayıda mükerrer oy kullanma var.
Kayyım rejiminden kayyım seçmene dönülmüş durumda
Biz bu hilelere müsaade etmeyeceğiz ama bilinmesini isteriz ki bu yalnızca DEM Parti’nin meselesi değil. Gün demokrasiye sahip çıkma günüdür. Seçimler, insanların iradesinin sandığa yansımasının en büyük göstergelerinden biriyse, diğer siyasi partilerin de bu konuda sorumluluk duymaları ve oylara sahip çıkması gerekiyor. Kayyım rejiminden kayyım seçmene dönülmüş durumda. Bugün ortaya çıkan görüntüler onu gösteriyor. Bu konuda farkındalık ve duyarlılık yaratmak için tüm demokratik kamuoyunu sorumluluk almaya davet etmek için sayısız açıklama yaptık. Bir ülkenin yarısı zaten kayyımla yönetilip iradesi yok sayılacak ve kayyım seçmenle sonuçlar değiştirilmeye çalışılacak, sonra da şeffaf olacak, aleni olacak, güvenlik endişesi olmayacak. Bizim de buna inanmamız beklenecek. Buna kanacak bir Kürt de yok, Türkiyeli de yok artık.
31 Mart 2024