Engelli haklarının tırpanlanması damgalama ve ayrımcılığı kurumsallaştırıyor

Engelliler Komisyonu Eş Sözcümüz Hatice Betül Çelebi'nin açıklaması:

2024 ve 2025 yılları Türkiye’de engellilerin hak kayıplarının hızlandığı, engellilere yönelik damgalama, etiketleme ve dışlamanın yoğunlaştığı bir dönem olmuştur. Zaten çok kısıtlı olan bazı destek mekanizmalarının istismar edildiği iddiasıyla tüm engellileri töhmet altında bırakan sağlamcı dil ve pratikler, engellilere verilen bazı hakları gasp etmeye başlamıştır. 2024 yılını, engellilerin indirimli araç alma hakkını fiilen imkansız hale getirerek kapatan AKP iktidarı, 2025 yılının ilk ayında da engelli emekliliğini zorlaştırmıştır. KDV Kanunundaki son değişiklikle ithal protezler, ortopedik cihazlar ve tekerlekli sandalyeler erişilemez hale gelmiştir. Yeni yönetmelikteki ehliyet kodlarıyla da ortopedik ve işitme engellilerin ehliyetlerinin iptal edilmesi sorunu ortaya çıkmıştır. Başta nöro-çeşitliler olmak üzere engellilerin temel eğitim hakları yok sayılmaktadır. SGK destek ödemeleri ile gerçek fiyatlar arasındaki makas her geçen dönem açılmaktadır.

Birçok ülkede benzeri bulunmayan ÖTV oranları nedeniyle tüm yurttaşlar gibi engelliler de taşıt almakta güçlük çekmektedir. Bu ÖTV oranlarının genel olarak düşürülmesi gerekirken, iktidar tam tersi bir eğilim içindedir. Birçok engellinin erişilebilirlik haklarının tek aracı olan bu taşıtlara erişimin kısıtlanması, iktidarın ve sağlamcı ideolojinin izolasyoncu ve ayrımcı siyasetinin bir sonucudur. Milyonlarca engelli için uyumlu hale getirilmeyen bina girişleri, asansörler, yollar, kaldırımlar, geçitler ve toplu taşıma araçlarının sorumluluğu iktidardadır. Bu hak ihlal rejiminin sürdürücüsü olanlar, 2005 yılından bu yana erişilebilirlik mevzuatını uygulamaktan kaçınmakta, çok sınırlı sayıda engellinin kullandığı ÖTV indirimi hakkını da gasp etmektedir. Ayrıca engelli çalışanların 15 yılla sınırlı olan prim gün ödeme koşulları ağırlaştırılmış, prim gün sayısı artırılmış ve emekli olma koşulları zorlaştırılmıştır. Geçen hafta TBMM Genel Kurulundan geçen torba yasaya göre, sigortalılığı 31 Aralık 2008'den önce başlayanlardan çalışma gücü kayıp oranı yüzde 40 ila 49 olanlar 18 yıl sigortalılık süresi ve 4 bin 100 gün prim ödemeleri; yüzde 50 ila 59 olanlar 16 yıl sigortalılık süresi ve 3 bin 700 gün prim ödemeleri şartıyla yaşlılık aylığından yararlanabilecektir. Bu torba düzenlemeyle engellilerin bir hakkı daha ortadan kaldırılmıştır. Vergi indirimi belgesine dayalı basit ve erişilebilir olan bu sürecin yerine, daha katı kriterler ve daha zorlayıcı bir tespit mekanizması getirilmiştir. AKP iktidarı, bütün emekçiler için erişilemez hale getirdiği emeklilik hakkını şimdi de engelliler için erişilemez hale getirmektedir. İnsanlar daha çok çalışıp daha çok prim ödeyip daha az maaşlarla emekli edilecektir.

Ülkede yaşanan derin ekonomik krizin faturasını emeklilere, memurlara ve emekçilere kesmekle meşgul olan AKP iktidarı, engellilere verilen cüzzi ödenek ve destek mekanizmalarını bir bir ortadan kaldırmaktadır. 2025 yılı engelli aylığı tutarı, engel oranı %40-69 arasında olanlar için 3.724 TL, engel oranı %70 ve üzeri olanlar için ise 5.586 TL’dir. Bu ödenek tutarları da memur aylık zammına göre artmıştır. Bu miktarlar ile açlık sınırı arasındaki makas her geçen dönem artmaktadır. Yoksul engelliler için en az asgari ücret tutarında “temel yurttaşlık geliri” verilmesi ve diğer destek mekanizmalarının geliştirilmesi gerekirken, bu iktidar engellileri açlık ve yoksulluğa mahkum etmektedir. Engellileri yük olarak gören ve onlara sunulması gereken temel hizmetleri lütuf olarak ele alan bu ayrımcı anlayışı kabul etmiyoruz. DEM Parti olarak, engelliler eşit yurttaşlık temelinde temel hak ve hizmetlere erişene kadar sağlamcılık ideolojisiyle mücadele edeceğiz.

Hatice Betül Çelebi
Engelliler Komisyonu Eş Sözcüsü
18 Ocak 2025