Eş Genel Başkanlarımız Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Şırnak, Bitlis ve Muş'ta belediyelerimizi ziyaret etti.
Eş Genel Başkanımız Tuncer Bakırhan, Grup Başkanvekilimiz Gülistan Kılıç Koçyiğit, Muş milletvekilimiz Sümeyye Boz ve Hüseyin Olan ile beraberindeki heyet Varto, Muş, Bulanık, Malazgirt, Ovakışla ve Tatvan belediyelerini ziyaret etti.
Bakırhan ve beraberindeki heyet, Muş Belediyesi Eş Başkanları Sırrı Söylemez ve Tuba Sayılğan, Varto Belediyesi Eş Başkanları Giyasettin Aydemir ve Gülbahar Kaya, Bulanık Belediyesi Eş Başkanları Aryan Doğan ve Arafat Kardağı, Malazgirt Belediyesi Eş Başkanları Ahmet Kenan Türker ve Gülistan Özel, Ovakışla Belde Belediye Eş Başkanları Baran Turan ve Dilan Uçar, Tatvan Belediyesi Eş Başkanları Mümin Erol ve Belkiza Beştaş Epözdemir’i ziyaret etti.
Belediye eş başkanlarını tebrik eden Bakırhan, belediye emekçilerinin bayramını kutladı. Bakırhan, Tatvan Belediyesi'ne yaptığı ziyarette özetle şunları söyledi;
Tatvan'da su yok, altyapı yok
"Tatvan onurlu bir yerdir. Faili meçhul cinayetlerin, baskı ve zulüm politikalarının yoğun olarak hayata geçirildiği, direnen, iradesine sahip çıkan bir halkı var. 31 Mart’ta kararını verdi. Kayyımcı anlayışa dedi ki "biz kendi kentlerimizi kendimiz yöneteceğiz, adil bir hizmet ile yöneteceğiz, belediyeleri rant alanı olmaktan çıkaracağız". Malazgirt Belediyesi'nin 400, Bulanık’ın 200 Milyon borcu var. Bunlar kendilerine inançlıyız diyorlar ama Tatvan’ın borcu 1 milyar 300 bin lira. Bu parayı ne yaptılar? Tatvan’da su yok, alt yapı yok. İmara bakarsanız çarpık bir imar planı, trafik işlemiyor. Kadınlar gençler işsiz. Bir saray yaptırmış. Bu sarayı yaptıranlar halka hizmet etmediler. 1 milyar 300 milyon borçlandırdılar. Sizi düşünmediler. Kendilerini ve yandaşlarını düşündüler.
Kayyımı aklından geçirenler bilsin ki Kürt halkı yalnız değildir
Bir de utanmadan hukuk dışı adımlar atmaya devam ediyorlar. Iğdır’da halka çarptı. Van’da yapmaya çalıştılar halk izin vermedi. Şimdi Hakkari’de kayyımcı anlayış kayyım atadı. Ama Hakkari halkı direnişiyle, Türkiye halkları dayanışmasıyla onların bu kayyımcı anlayışına karşı çok net bir cevap verdi. Yetmedi bu güzelim kentte bu halk bu onurlu halk kendi iradesini seçti, hukukta olmayan sebeplerden belediye eş başkanımızı soruşturmaya çağırıyorlar. Sizin adaletiniz batsın, insanlığınız batsın. Çalacaksınız çırpacakssınız bu halkın iradesini yok sayacaksınız yetmiyor bir de kayyım atayacaksınız. Kusura bakmayın kayyım atarsanız sahip çıkarız, direniriz. Ama demokratik anlamda, özgürlükler anlamında bir adım atarsanız sizi destekleriz. 10 yıldır büyük bir Kürt düşmanlığı yapıyorlar, Kürdün iradesini yok sayıyorlar. Kürdün belediyelerini gasp etmek için kaçak kayyım yetmedi kaçak seçmen getiriyorlar. Şimdi utanmadan tekrar kayyım atamak için Hakkari’de harekete geçtiler. Biz sizlere söz veriyoruz; sizin o helal, o onurlu, o büyük bedellerle oluşturulmuş olan oylarınıza sahip çıkacağız. Kayyımı aklından geçirenler de çok iyi bilsin ki Kürt halkı yalnız değildir. Bütün Türkiye halkları Kürt halkıyla dayanışma içerisindeydi. Hakkari’de bunu en güçlü sesiyle ortaya koydu. Herkes kendi işine baksın. Türkiye’yi kaybettiniz, belediyeleri kaybettiniz ama utanmadan hala Kürtlerle uğraşmaya devam ediyorsunuz. Yeter artık ayıptır, bırakın bu halk kendisini yönetsin. Oylarıyla seçtiği belediye eş başkanları kentlerini yönetsin. Bir hırsızlık yolsuzluk varsa mahkemeleriniz orada. Biz hırsızlık yolsuzluk yapmayız.
Sizin adaletiniz bu. 1 milyar 300 milyon borç bıraktınız, utanmadan belediye eş başkanımıza soruşturma açtınız. Burdan uyarıyoruz. Aklınızı başınıza alın! Bırakın halk kimi seçtiyse o yönetsin kenti. Sandık koydunuz, sandık iradesine saygı gösteremiyorsunuz. Sandık koydunuz "ben Kürdün iradesini tanımıyorum" diyorsunuz. Sizleri uyarıyoruz. Türkiye ciddi bir ekonomik kriz yaşıyor. Türkiye'de insanlar yoksulluktan dolayı intihar ediyor. Bunalıma girmiş bir toplum var. Kredi kartlarını ödeyemeyen, asgarsisiyle yaşamını idame ettirmeye çalışan 60 milyon var. Onların derdine çare olmak yerine takmışsınız Kürdün iradesiyle uğraşmaya devam ediyorsunuz. Kusura bakmayın size izin vermez bu halk.
Arkadaşlarımızın 3 ayda yaptığı hizmeti onlar 5 yılda yapamazlar. Arkadaşlarımızın üzerinde sorumluluk var. Bu cennet kent gerçekten bir cennet olmalıdır. Ulaşımıyla, yoluyla. Bu kentte su 24 saat akmalı. Bu kentte kimse aç açıkta kalmamalı. Herkes bu kapıdan girerek sorunlarını çözebilecek bir yönetimle beraber olacaktır."
Hatimoğulları Şırnak'taydı
Eş Genel Başkanımız Tülay Hatimoğulları, milletvekillerimiz Kamuran Tanhan, George Aslan, Newroz Uysal, Zeki İrmez, Dargeçit Belediyesi Eş Başkanları Asya Gezer ve Ramazan Akın, İdil Belediyesi Eş Başkanları Türkan Kayır ve Doğan Adıbelli, Sırtköy Belediyesi Eş Başkanları Fahrettin Akman ve Halime İlçin, Cizre Belediyesi Eş Başkanları Güler Yerbasan ve Abdurrahim Durmuş, Silopi Belediyesi Eş Başkanları Jiyan Ormanlı ve Nadir Onuk, Balveren Belediyesi Eş Başkanları Ferit Artuç ve Gülsüm Atak’ı ziyaret etti.
Hatimoğulları Cizre Belediyesi ziyaretine özetle şunları söyledi:
"Değerli halkımız, değerli belediye eş başkanlarımız hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum. Sözlerime başlarken bu görevi devam ettiren, siz değerli halkımızın teveccühleriyle, kayyıma karşı bir kez daha güçlü duruşunuzla birlikte yönetime seçilmiş olan arkadaşlarımızı, belediye eş başkanlarımızı kutlıyorumö genel merkezimiz adına hayırlı olsun dileklerimi iletiyorum. Biz Kurban Bayramı’nda siz değerli halkımızla ve belediyelerimizle buluşmak istedik. Siz değerli halkımızla hemhal olmak ve bayramlaşmak istedik. Ümit ediyorum ki barışın, kardeşliğin, dostlukların, halkların eşitliğinin, özgürlüğün, hakkın ve adaletin tecelli edeceği günlerde, böyle bir ortamda bizler bayram kutlamalarını daha coşkulu, daha neşeli, daha mutlu bir şekilde gerçekleştirebiliz. Bütün çalışmalarımız bu umut içindir. Bütün mücadelemiz böylesi demokratik bir zeminde bu ülkede yaşayan bütün farklı halkların ve inançlardan insanlar olarak eşit yurttaşlık hakkı temelinde gerçekten mağdur edilmeden, özgür mutlu eşit adil bir ortamda yaşamak, bütün mücadelemiz budur. Ve biz burada çok dilli, çok kültürlü olan bir coğrafyanın insanlarıyız. Ama ne yazık ki halklar sürekli kutuplaştırıldı, sürekli ayrıştırıldı, sürekli çatıştırıldı. Kurban Bayramı’nda bile mazlum Filistin halkı üzerinde bombalar patlamaya devam ediyor. Bayramda dahi savaş ve çatışmalara ne yazık ki ara verilmedi. O yüzden barış mücadelemiz her açıdan çok kıymetli, çok değerli.
Kayyıma karşı en güçlü cevabı halklarımız verdi
Değerli Cizre halkı. Mem û Zîn’in kenti. Kürt dilinin, Kürt kültürünün gerçekten kalesi ve bütün Türkiye’ye, Kürdistan’a örnek olan bir bölge burası. Burada olmaktan, bayram gününü sizlerle birlikte geçirmekten büyük mutluluk duyduğumu belirtmek isterim. Keşke bayram tadında bayramları geçirebilsek. Bayramın arifesi diyeceğim, bir kaç gün öncesinde Hakkari’ye kayyım atandı. Kayyım üçüncü kez Kürt halkı başta olmak üzere Kürt halkıyla dayanışma içinde olan bütün kesimlere bir siyasi bir darbeydi. Kayyım bir irade darbesidir. Bunu hiçbir zaman kabul etmedik. Buna karşı mücadelemizi sürdürdük. Buna karşı en güçlü cevabı siz değerli halkımız verdiniz. Kayyım atanan bölgelerde oylarımızı arttırarak çıktıysak kayyıma karşı halkın ne kadar duyarlı olduğunu ve güçlü bir tepki koyduğunun göstergesiydi bu.
Kayyım yasadışıdır
Türkiye’nin dört bir yanında kayyıma karşı insanlar biz kayyım istemiyoruz, seçme ve seçilme hakkı için, demokratik zemindeki demokratik bir ülke için en temel haktır diye itirazlar yükseldi. Bu itirazlar elbette sadece DEM Parti’den değil her yerden yükseldi. Ama biz daha da güçlü yükselmesini istiyoruz ki bu politika bu siyaset gerilesin. Bugün kayyım yasadışıdır. Kayyım, OHAL döneminde kanun hükmünde kararnamelerin zorla yasaya yedirilmeye çalışıldığı ve AKP MHP çoğunluğuyla parlamentodan zorla geçirilen bir yasaydı. Aaa tamamen yasadışıdır. Tamamen anayasaya aykırıdır. Ve Türkiye’nin bugüne kadar taraf olduğu Avrupa Sözleşmeleri başta olmak üzere Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartına tam anlamıyla ters düşen bir uygulamadır. Bunu kabul etmiyoruz. Türkiye’nin her kesiminden demokratik kesimlerden en sağ siyasetten en sol siyasete kadar en geniş yelpazede insanlar kayyıma karşı olduğunu dile getirdiler. Bu doğrudur. Bunun daha da büyümesinin, güçlenmesinin bir yolu da var ki o da bizlerin yürüteceği çalışmalardır. Ama bir o kadar siz değerli halkımızın yerellerde belediyelerine sahip çıkmasıdır.
AKP’nin normalleşme siyaseti Hakkari’de sönmüştür
Alanlarda, meydanlarda, demokratik zeminde belediyelerimizi hep birlikte kitle gücüyle bizler ne kadar sarıp sarmalarsak bunun Türkiye’de diğer kesimlere etkisi de o kadar iyi olacaktır. Diğer kesimlerden de, DEM Parti dışındaki kesimlerden de sahiplenme bu kadar yüksek olacaktır. O yüzden biz bayram günlerinde bile hem belediyelerimizin olduğu yerlerde hem belediyelerin olmadığı her yerde, Türkiye’nin dört bir yanında kayyıma karşı mücadelemizi, direnişimizi en güçlü şekilde sürdürmeye devam edeceğiz. Bakın, Türkiye’de AKP iktidarı yerel seçimlerden sonra bir normalleşmeden bahsetti. Normalleşme dedikleri şey asla gerçekleşmiyor, gerçekleşmeyecek. Normalleşme Kürdün hakkıyla, Kürdün seçme ve seçilme hakkıyla son bulmuştur. Sınırı orası olmuştur. AKP’nin normalleşme siyasetinin mumu nerede sönmüştür? Hakkari'de sönmüştür. Ve özetle diyeceğimiz bu konuda Hakkari'de sönen bu muma can verilmemesi için canı gönülden çalışmalarımızı demokratik zeminde sürdüreceğiz.
Kayyımların yarattığı tahribatın haddi hesabı yok
Değerli Cizre halkı biz burada Cizre’de ve bir çok yerde belediye yönetimlerine talip olurken hizmet amaçlı, hizmet odaklı talip olduk. Bugün atanan kayyımların yarattığı tahribatın, belediyelerimizde yarattığı tahribatın haddi hesabı yoktur. Kayyım atanmamış Kürtleri yaşamış olduğu ilçe belediyelerinde hizmet yapmayan iktidar partisinin yarattığı sonuçlar da ortadadır. Bugün bizler duyduklarımızın, okuduklarımızın, toplantılarda bize sunulan raporlarda, kayyımın ne kadar vicdansızca belediye kaynaklarını çarçur ettiğini biliyoruz. Ama biz dolaştığımızda şu sırada tek tek belediye eş başkanlarımızı, meclis üyelerimizi ve değerli halkımızı dinlediğimizde bu kadar da kötülük olmaz, bu kadar da vicdansızlık olmaz, bu kadar kötülük ve çürümüşlük olmaz dedirtecek kadar kötülüklere imza atttıklarını gördük. Belediyeye ait taşınmazların çoğunu bakanlıklara devretmişler. Bütün bunlar zaten bağımsız işleyen bir yargıdan dönmesi gereken uygulamalardır. Bakın bazı yerlerde belediye araçlarının tekerlerini sökmüşler. Bazı yerlerde motorları parçalarına ayırmışlar ki DEM Parti geldiğinde hizmet üretemez bir hale gelsin. Bazı yerlerde devasa borç batağına sürüklemişler. Cizre en çok borçlu belediyelerden biri. 778 milyonluk borç batağına saplamışlar. Ama buna rağmen bizim amacımız bunlardan yakınmak değil.
Birinci görevimiz halkın temel ihtiyaçlarını yerine getirmektir
Değerli halkımız birebir sizler irademize güç verdiniz. Değerli halkımız dedi ki biz kayyımlara karşı partimizi güçlü bir şekilde destekledik. Ve şu anda eş başkanlarımız başta olmak üzere belediye yönetimlerimizin birinci görevi halkın temel ihtiyaçlarını kıt olanaklara rağmen yerine getirmektir, hizmet sağlamaktır. Yol, su sorunu buranın temel sorunlarının başında geliyor. Bu konuda eş başkanlarımızın başkanlığında belediye yönetimimizin önüne koyacağı en temel projelerden biri kentimizin asli sorunu olan su sorunu, yol sorunu, alt yapı sorunu başta olmak üzere bütün bunların çözümü için kısa orta ve uzun vadeli projeler üretmek ve hayata geçirmektir. Bizler çıkıp yakınacak değiliz. Kayyımların bıraktığı bu kötü eserleri bütün dünyaya ifşa edeceğiz, bu ayrı ama biz elimizdeki olanakları hizmete dönüştürmek için hizmet odaklı bir yönetim anlayışıyla çalışacağımızın altını özellikle çizmek isterim.
Denetim mekanizması sizsiniz
Biz bu yönetimlere talipken siz değerli halkımızla birlikte talip olduk. Demokratik belediyecilik derken, halkçı belediyecilik derken siz değerli halkımızla birlikte bu belediyelerin kapılarını ardına kadar açarak açık bir şekilde sizlerin sorunlarını dinleyerek, sizlerle konuşarak, her mahallenin acil ihtiyaçlarının üzerine gitmek konusunda göreve talip olduk. Burada belediye eş başkanlarımızı denetleyen en önemli mekanizma siz olacaksınız. Halkın içine olacaklar. Ne çok önemsediğimiz kadın çalışmalarıdır. Kayyımların kadın kurumlarını tek tek nasıl kapattığını biliyoruz. Bugün Türkiye’de kadınların şiddetle karşı karşıya kaldığı ve kadına yönelik şiddetin, kadın katliamlarının en fazla yaşandığı dönemden geçerken bizler kadın danışma merkezleri başta olmak üzere, kadınlara danışmanlık hizmeti vermek üzere kadınlara istihdam alanı yaratacak eğitim çalışmaları ve kooperatifleşme dahil hepsinin hayata geçirilmesi konusunda önemli adımlar atılacaktır.
18 Haziran 2024