Gençlik Meclisi Sözcümüz Edanur İbrahimoğlu, gündeme ilişkin basın toplantısı düzenledi. İbrahimoğlu, şunları söyledi:
İçinden geçtiğimiz siyasal süreci, 31 Mart seçimlerini ve örgütsel durumumuzu değerlendirmek için dün Genel Yürütme Kurulumuzu gerçekleştirdik. Bugün de Genel Gençlik Meclisi Kurulumuzu gerçekleştiriyoruz.
Çözümün adresinin İmralı olduğunu halklarımız gösterdi
Şubat ayının ilk haftasında uluslararası komployu protesto etmek amacıyla başlatılan özgürlük yürüyüşü hem Kürt halkının hem de Türkiye halklarının çözümün adresini yeniden belirttiği bir süreç oldu. Hem Türkiye halkları hem de Kürt halkı çözümün adresinin tekrar tekrar İmralı olduğunu, Sayın Abdullah Öcalan olduğunu belirtti.
Newroz’a gençler öncülük etti
Şubat ayını bu şekilde tamamladıktan sonra, Mart ayının ilk haftasında genç kadınların ve kadınların sokaklara çıkarak 8 Mart’ı coşkuyla kutladığı bir süreci yaşadık. Kadınlar, bu iktidarın yarattığı özel savaş politikasına ve kadın kırım politikalarına karşı meydanlarda seslerini yükselttiler, sloganlarıyla tepkilerini ortaya koydular. Aslında bu protestolar özel savaş politikalarının boşa çıkarıldığını da göstermiş oldu.
8 Mart’ın coşkusu Newroz’la birleşti. Genç kadın arkadaşlarımız, genç arkadaşlarımız öncülük ederek Newroz coşkusunu alanlara taşıdı. Newroz’u milyonlarca kişiyle kutladık. Bu milyonlarca kişinin yüzde 90’ı gençlikti diyebiliriz. Aslında gençliğin Newroz coşkusu bize bir kez daha gösterdi ki genç öncülüğü, genç kadın öncülüğü, gençlik öncülüğü amacından ve iradesinden hiçbir şey kaybetmemiş. Bu irade ve bu inanç hala devam ediyor. Bu irade ve inancımız da tazelenmiş oldu.
Sandıkta kaybettiklerini talan hukukuyla almaya çalışıyorlar
31 Mart seçimleri bu süreç içerisinde gerçekleşti. Bu coşku, moral ve motivasyonla gerçekleşti. Beklediğimiz sonuca da ulaştı. Hem 8 Mart’ın hem de Newroz’un coşkusu, gençliğin ve genç kadınların coşkusu 31 Mart’a ve sonrasında da Van direnişine yansıdı. AKP- MHP iktidarı 31 Mart seçimiyle hem Kürdistan’da hem de Türkiye’de hezimete uğradı. Bu hezimet karşısında ne yapacağını bilmeyerek işlettiği talan hukukunu öncelikle Van’da, daha sonrasında da Hilvan, Siverek, Bitlis'te sürdürmeye çalıştı. Hala da sandıkta kaybettiği yerleri hukuksuzlukla, talan hukukuyla almaya çalışıyorlar.
Van halkı hukuksuzluğa karşı dimdik ayaktaydı
Van halkı bu hukuksuzluğun karşısında dimdik ayaktaydı. Halk, AKP-MHP iktidarının bu hukuksuzluğuna baş eğmeyeceğini gösterdi. Van halkı iradesinin gasp edilmeye çalışıldığı andan itibaren sokaklara çıktı. Van gençliği, genç kadınlar sokaklara çıktı ve protesto haklarını kullandı, direne direne kazandı. Direne direne kazanma sloganının sadece bir söz olmadığını pratikte de göstermiş oldu. Her ne kadar hükümet illegalize etmeye, gayri meşru göstermeye, bastırmaya çalışsa da Van direnişi bizim nezdimizde ne gayrimeşru ne de illegaldir. Çünkü biz de Van direnişi içindeydik, biz de oradaydık. Orada olduğumuz için gurur duyuyoruz. Van halkının iradesine sahip çıktığımız için gurur duyuyoruz. Bunu sahiplenmekten de geri durmadığımızı belirtiyoruz. Eğer Kürt halkının iradesine tekrar bir saldırı olursa aynı şekilde tepki vereceğimizi, demokratik haklarımızı kullanacağımızı belirtiyoruz.
Van direnişi ortak bir mücadele zemininin ne kadar elzem olduğunu gösterdi
AKP hükümeti yaşadığı hezimeti Muhammed Orhan gibi arkadaşlarımızdan çıkarmaya çalıştı. Muhammed Orhan’ın gülümseyen fotoğrafı, AKP’nin gençlik üzerinde yürüttüğü savaş ve sindirme politikasının hiçbir kıymetinin olmadığını gösterdi. Gençlik dimdik ayakta ve umut olmaya devam ediyor. 31 Mart seçimleri de 8 yıldır Kürdistan’da sürdürülen savaş politikasının hiçbir anlam ifade etmediğini bizlere göstermiş oldu. Kürt halkı, Kürt kadınları ve gençleri nezdinde AKP’nin savaş siyasetinin hiçbir anlamı ve ifadesi yoktur. Bu sayısal olarak Van direnişinde ortaya konulmuştur. Türkiye’deki savaş siyasetinin yansıması olarak gerçekleşen ekonomik kriz ve halkın girdiği psikolojik bunalım hali, AKP’nin yerel seçimlerde gerilemesine yol açmıştır. 31 Mart seçimleri hem Van direnişiyle hem de sonraki süreçlerle birlikte bizlere ortak bir mücadele zemininin ne kadar elzem olduğunu gösterdi. Birleşik mücadele zemini, Van’ın demokrasi mücadelesini Türkiye metropollerine taşıdı ve Türkiye halkları ile Kürt halkı arasındaki bağı kuvvetlendirdi. 8 yıldır sürdürülen savaş politikası halklar arasında bir duvarı inşa etme amacındaydı. Van direnişi bu inşa edilmeye çalışan duvarda bir gedik açtı. Gelecekte ortak bir mücadele zemininin oluşması için üzerimize düşen görevi yapacağız.
Gençleri DEM Parti Gençlik Meclisinde örgütlenmeye çağırıyoruz
AKP-MHP iktidarının hem Mayıs seçimlerinde hem de yerel seçimlerde özel savaş politikalarını belli aparatlarla gerçekleştirmeye çalıştığını gördük. Bunlar Hizbulkontra ve Kürtlükle hiçbir alakası olmayan sahte Kürt milliyetçi yapılardı. Kendi flamalarıyla Newroz’a geleceklerini söyleyenleri oralarda görmedik. Kürtlükle alakası olmayan özel savaş aparatı kişiler, gençliği demokratik siyasetten ve mücadeleden uzaklaştırmak amacı dışında hiçbir amaca sahip değildir. Bu nedenle, bu yapıların içinde samimi bir duyguyla var olan arkadaşlarımızın da tek adresinin DEM Parti Gençlik Meclisi olduğunu tekrar söylemek gerekiyor. Kendilerini DEM Parti Gençlik Meclisinde örgütlenmeye çağırıyoruz.
Faşizme dert olacağız, faşizmi gerileteceğiz
31 Mart seçimlerinde savaş siyasetinin ne kadar etkisiz kaldığını, bir halkın ne kadar inançlı ve iradeli olduğunu tekrar tekrar görmüş olduk. Gelecek süreçte yaratılan bu sinerjiyi, umudu ve mücadeleyi örgütlemek için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Toplantımızda bunun değerlendirmesini yapacağız. Toplantımıza bir planlama önerisiyle gideceğiz. Bu planlama önerisi de artık gelenekselleşmiş olan, halkımızın ve gençlerin çok fazla sevdiği bir planlama olacak. “Li dijî şerê taybet têkoşînek bi heybet” kampanyamız çerçevesinde özel savaşa karşı gerçekleştireceğimiz bir etkinlik olacak. Sözlerimi bitirmeden önce faşizme dert olacağımızı tekrar belirtiyorum. Faşizme dert olacağız, faşizmi gerileteceğiz. Gençlik mücadelemizde çok büyük kazanacağız, demokratik hareketimizi çok büyük öreceğiz. Sonu muhteşem olacak. Bütün arkadaşlarımızı Van halkının direnişiyle selamlıyorum.
7 Nisan 2024