Kobanî Kumpas Davası, Sincan Cezaevi Yerleşkesinde devam ediyor. Sebahat Tuncel’in beyanlarıyla devam edecek duruşma öncesinde Kadın Meclisimiz mahkeme önünde açıklama yaptı. Burada konuşan Kadın Meclisi Sözcümüz Halide Türkoğlu şunları söyledi:
Kadınlar Kobanî’yi savunmak için mücadele yürüttü
Bugün Türkiye’nin birçok yerinden kadın mücadelesi yürüten, feminist mücadele yürüten birçok kadınla Sebahat Tuncel’in davasına dayanışma için gelmiş bulunmaktayız. Siz de biliyorsunuz ki arkadaşlarımız 7 yıl boyunca hukuksuz bir şekilde tutuklu. Bugün Sebahat Tuncel’in davasını takip ederken, Sebahat yoldaşımızın erkek egemen iktidarı nasıl yargılayacağına da tanıklık edeceğiz. Bu dava Kobanî Kumpas Davasıdır. Kobanî’de kadınların IŞİD çetelerine karşı mücadelesi bütün dünyada sahiplenildi. Türkiye’de de başta kadınlar olmak üzere demokrasiye, eşitliğe inanan birçok kesim Kobanî’yi savunma noktasında mücadele yürüttü.
Arkadaşlarımız 7 yıldır yargılanan değil erkek egemen iktidarı yargılayan olmuştur
Aslında insanlar Kobanî’yi savunduğu için yargılanmıyor; Kobanî Kumpas Davasıyla kadınlar bu yargılanma sürecinin içerisine alınmak isteniyor. Bu elbette ki iktidarın ve çökertme meselesinin de çöktüğünün kanıtıdır. Bu aynı zamanda bir intikam davasıdır, kadın mücadelesine karşı düşmanlık davasıdır. Bu aynı zamanda halklara ve eşitlik ve özgürlük mücadelesine yönelik iktidarın baskı politikalarının sonucudur. Bizler bu mahkemede şunu çok iyi göreceğiz. 7 yıl boyunca arkadaşlarımız mahkeme salonlarında yargılanan değil erkek egemen iktidarın yapmış olduklarını yargılayan olmuştur. Bu iktidar gizli ve açık tanık bahaneleriyle arkadaşlarımızı rehin almak istiyor. Bu davayı takip eden herkes çok iyi bilsin ki ortada ne gizli ne açık tanık var. Bu tanıklar ifadelerini geri çekmelerine rağmen bugün bu kumpas davasını sürdürmeye devam ediyorlar. Biz eşitlik ve özgürlük mücadelesi yürütenler olarak, Sebahat Tuncel’in özgürlük mücadelesinde yolları kesişmiş olan kadınlar olarak şunları açık ve net söylüyoruz: Biz bu iktidarın kadın düşmanı politikalarının tanığıyız. Kürt halkına yönelik düşmanlık politikalarının tanığıyız. Yargı kumpas davalarının tanığıyız. Eşitliğe dönük müdahalelerin suç olduğunu gören ve buna karşı mücadele eden kadınlarız. Biz aynı zamanda İstanbul Sözleşmesini nasıl gasp ettiklerinin tanığıyız. Bu iktidarın kadınların seçme ve seçilme hakkını kayyım politikalarıyla nasıl gasp ettiğinin tanığıyız.
Kobanî’yi savunmak suç değildir
Elbette Sebahat arkadaşımız bu mahkemeleri bu şekilde yargılayacak. Biz de bu dava sürecinde tanık olacağız. Davanın birebir etkilenenleri olarak Sebahat yoldaşımızla dayanışmayı büyütmeye devam edeceğiz. Bunu herkes bilsin; Kobanî’yi savunmak suç değildir, kadın özgürlük mücadelesini savunmak suç değildir. Kobanî’de insanlar IŞİD’e karşı mücadele ederken aslında kendi yaşam haklarını savundular. Bütün dünya bunu sahiplendi. Şunu açık söyleyelim; IŞİD’e karşı mücadele etmemek suçtur, IŞİD’in politikalarına karşı durmamak suçtur. Êzidî kadınların köle pazarlarında nasıl satıldığını gördük hepimiz. Buna karşı mücadele etmemek suçtur. Bu dava bir kumpas davasıdır demeye devam edeceğiz. Kadın özgürlük mücadelesi yürütenler olarak bu meselenin her yönüyle çöktüğünü açık ve net söylüyoruz. Bu davanın bir şekilde sonlanacağını biliyoruz. Ama şunu da açık ve net söyleyelim; bu davalarla kadın özgürlük mücadelesi asla geriletemez, engellenemez. Biz mücadelemizi büyütmeye devam edeceğiz. Aynı zamanda bu davayı boşa çıkarıp mücadelemizle iktidarın suçunu teşhir edip ve aynı zamanda bu iktidarın suç politikalarının yargılanması için bu davanın takipçisi olacağız. Çünkü aynı zamanda bu iktidar karşısında davalıyız.
11 Aralık 2023