Eş Genel Başkanımız Tülay Hatimoğulları, Bazîd’de yapılan Newroz kutlamasına katıldı. Hatimoğulları, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:
Merhaba hevalno, hûn bi xêr hatin li ser seran li ser çavan hatin. Kar kış demeden, yağış demeden Newroz meydanlarını dolduran siz değerli halkımızı sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Hoş geldiniz, baş göz üstüne geldiniz. Özgürlük meşalesini elinden düşürmeyen Serhad’ın incisinin çocukları; kimliğiyle ve tarihiyle Ehmedê Xanî’nin torunları bir kez daha hoş geldiniz, baş göz üstüne geldiniz. Selam olsun Newroz ateşini bedeniyle harlayanlara, selam olsun Mazlumlara ve Rahşanlara, selam olsun Demirci Kawaların zalim Dehaqlara karşı verdiği mücadeleye! Buradan, Ağrı Doğubayazıt’tan bu kar kış altında özgürlük meşalesini yakan siz değerli halkımıza, Barış Annelerine, adalet nöbetindeki analarımıza, bütün gençlere ve kadınlara bir kez daha selam olsun.
Sayın Öcalan’ın 2013’te gönderdiği Newroz mesajı bizim mesajımızdır
Sayın Öcalan’ın 2013’te gönderdiği Newroz mesajı, Kürt sorunun barışçıl ve demokratik çözümü için çok önemliydi. O mektupta, Türkiye ve Ortadoğu halklarının barışına ve Kürt sorunun çözümüne dair atılacak adımlar için oldukça güçlü bir mesaj verilmişti. Biz 2024’te buradan, Bazîd’den bir kez daha diyoruz ki 2013’te Sayın Öcalan tarafından gönderilen o mesaj bizim mesajımızdır. Bazîd’den bütün dünyaya duyuruyoruz bir kez daha.
Bizler barış dedikçe onlar savaş provası yapıyor
Bizler barış dedikçe, Saray medyasını izliyorsunuzdur, onlar savaş hazırlıklarını ve provalarını yapıyorlar. Dışişleri Bakanı başta olmak üzere hükümetten temsilciler günlerdir Irak’ta görüşmeler yapıyor. Biz barış dedikçe onlar savaş zirvelerini topluyorlar. Kürdistan’da yerel seçimlere günler kala insanlara vaatlerde bulunuyorlar ve diyorlar ki 1 Nisan'dan sonra belki de bir şeyler olabilir. Bizler de mesajımızı Bazîd’den çok net veriyoruz, Kürt sorununu seçim malzemesi haline getirmek isteyen Saray’a bir kez daha söylüyoruz; bizim barış ve diyalog çağrımız seçimlere indirgenmeyecek kadar önemlidir. Kırk yıldır bu topraklarda insanlar can veriyor, bedel ödüyor. Bunu bir yerel seçime kurban etmeyiz. Çağrılarımızı sürekli yaptık. Ancak bu iktidar çağrılarımızı suistimal ediyor, Kürdistan’da seçim malzemesi haline getiriyor. Taleplerimiz çok net. Kürt sorunu bir statü sorunudur ve derhal çözülmelidir. Anadilinde eğitim hakkı her halk için haktır, Kürt halkı için de haktır. Derhal çözülmeli ve anayasal güvence altına alınmalıdır. Elbette biliyoruz ki bunun için bir diyalog süreci başlamalıdır. Bu diyalog çağrısını bizler yıllardan beri yapıyoruz. Buradan, Bazîd’den, 2024 Newrozundan, 2013 mesajını da arkamıza alarak barış çağrımızı bir kez daha alkışlarımız ve zılgıtlarımızla yapalım mı?
Saray’da savaş çığırtkanlığı yapanlar barış çığlığımızın ne kadar güçlü olduğunu 31 Mart’ta görecek
Bir diyalog ve müzakere partisi olarak, bu çağrımızı seçimlerden sonra da en yüksek şekilde iktidara da muhalefete de tüm toplumsal dinamiklere de yapacağız. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında demokratik bir cumhuriyeti, ortak bir yaşamı inşa etme çalışmalarımız; Türkiye’de yaşayan 72 milletten insanın bir arada ortak bir yaşamı inşa etmesi için çalışmalarımız sonuna kadar devam edecek. Bu çalışmalarda ödediğimiz bedellerin farkındayız. Elimizi uzattıkça barışa, bize savaş ve çatışmanın dayatıldığının da farkındayız. Ama biz buna rağmen diyoruz ki Cumhuriyetin ikinci yüzyılında demokratik bir cumhuriyeti inşa edeceğiz. Biz bu topraklarda barış ve huzur içerisinde kardeşçe ve ortak bir yaşamı inşa edeceğiz. Saray’da savaş çığırtkanlığı yapanlar da barış çığlığımızın ne kadar güçlü olduğunu 31 Mart’ta görecek. Seçimlere sayılı günler, hatta saatler kaldı. Bunun için gece gündüz demeden çalışmaları yoğunlaştırmalıyız. Dışarıda bulunan seçmenlerimizin gelip Ağrı’da oy kullanmalarını sağlamak için sizden en büyük ricamız bu konuda hep birlikte gece gündüz çalışmamızdır. 8 Mart’ın ruhuyla, Newroz’un ruhuyla 31 Mart zaferine hazır mıyız?
Kendi duvarlarımızı sevgi tuğlalarından öreceğiz
Sizleri bu yağış altında çok tutmak istemiyorum, o nedenle uzatmayacağım. Ehmedê Xanî’nin bir sözünü sizlere hatırlatmak isterim. Ehmedê Xanî der ki; “Herkes kendi duvarının mimarıdır”. Bizler duvarlarımızı birilerine blokaj olsun diye, birilerine ayrıştırıcı olsun diye örmeyeceğiz; kendi duvarlarımızı barış tuğlalarından, sevgi tuğlalarından öreceğiz. Bizler bunun için çalışan insanlarız. Yerel seçimleri bir zaferle sonuçlandıracağız. Yönetimlere geldiğimizde bu topraklarda hem barışı hem de kentimizi yeniden inşa etmek için barış tuğlalarını birlikte örmeye hazır mıyız Ehmedê Xanî’nin torunları?
Barış için ya bir yol bulacağız ya bir yol açacağız
Yaşar Kemal’e çok yakışan bir söz vardır. “Dağlar, insanlar hatta ölüm bile yorulduysa şimdi en güzel şiir barış şiiridir” demiştir. Bizler, mağrur Ağrı Dağı’nın eteklerinden aynı onur ve direnişle, Sevgili Yaşar Kemal’in de ifade ettiği gibi barış şiirini yazacağız. Onlar İmralı tecridini dayattıkça, bizler tecrit kırılsın diyeceğiz. İmralı tecridi ortadan kalkmadıkça bu ülkede barış ve diyalog sürecinin başlaması zordur. Hep birlikte İmralı tecridi kaldırılsın, Sayın Öcalan’ın özgürlüğü sağlansın diyoruz. Barış için ya bir yol bulacağız ya bir yol açacağız. 31 Mart seçimleri bu yolun açılması için çok önemlidir. Şimdiden zaferimiz kutlu olsun, yolumuz açık olsun. Serkeftin.
19 Mart 2024