Hatimoğulları: Çete hukukunu reddediyoruz, faşizme karşı omuz omuza direnenler kazanacak

Hakkari’deki irade gaspına karşı nöbetimiz sürüyor. Eş Genel Başkanımız Tülay Hatimoğulları, milletvekillerimiz, PM ve MYK üyelerimiz, belediye eş başkanlarımız, bileşen ve ittifak partilerinin temsilcileri ile siyasi parti ve STK temsilcileri ve çok sayıda kişinin katılımıyla Hakkari Belediyemizin önünde kitlesel açıklama yapıldı. Açıklamada konuşan Hatimoğulları, şunları söyledi: 

Siyasi darbenin yaşandığı kentin merkezindeyiz

Değerli Hakkari halkı ve Hakkari halkının gasp edilen hakkını savunmak üzere Türkiye’nin dört bir yanından buraya gelen değerli kurum temsilcileri, hepinizi sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum. Biz bugün siyasi darbenin yaşandığı bir kentin merkezindeyiz, Hakkari’deyiz. Dün sabah Hakkari Belediye Eş Başkanımız Mehmet Sıddık Akış Van’da gözaltına alındı ve yerine aslında gayri resmi bir şekilde kayyım atandı. Önce kayyım atanıyor, kolluk kuvveti belediyeyi sarıyor ve İçişleri Bakanı kayyım kağıdını daha sonra gönderiyor. İşte bu, devleti çetenin yönettiğinin göstergesidir. Hukuk ve kanun gözetmediklerinin göstergesi dün burada Hakkari’de bir kez daha yaşandı. 

Hukuken bütün süreçler tamamlanana dek belediye başkanına görevden el çektirilemez 

Değerli Türkiye halkları, onlar sizi yanıltıp çeşitli açıklamalar yapıyorlar. Mehmet Başkanımız, 2014’te hakkında açılmış olan bir dava üzerinden şimdi yargılanmak üzere gözaltına alınıyor. 2014’te açılmış olan dava dosyası Mehmet Başkanımız belediye eş başkanı seçilene dek bekletiliyor. Bakın, hukuken olması gereken şudur. Şayet bir soruşturma gerekiyorsa bir belediye başkanı için yapılması gereken şudur. Önce soruşturma açılır ve süreci takip edilir. Hukuken bütün süreçler tamamlanana ve nihai karar açıklanana dek belediye başkanına görevden el çektirilemez. Sonuç itibariyle bir hüküm giyerse de o belediye başkanı, onun yerine o kentin belediye meclisinden yeni bir belediye başkanı seçilir. Oysa bunlar bütün bu aşamaları yerine getirmeden, daha kayyımın atandığı kağıt bile gelmeden belediyeyi kolluk kuvveti kontrol altına alıyor. İşte bu AKP’nin bu ülkeyi yönetme biçimidir. Faşizmdir bunun adı, darbedir. Siyasi darbedir bunun adı. Bu siyasi darbeyi burada bir kez daha protesto ediyor ve kabul etmeyeceğimizi bu meydanda haykırıyoruz.

Çete hukukunu reddediyoruz

AKP iktidarı Kürt’e kayyım atayarak, “senin seçme ve seçilme hakkın yok, sen bu ülkenin asli yurttaşı değilsin” demiş oluyor. Burada bölücülük yapan, Kürt’ü Türk’ü birbirinden ayıran; burada Hakkari’yi, Diyarbakır’ı, Van’ı, Mardin’i ve sayamadığım birçok Kürt ilini Türkiye illerinden ayıran kendileridir. Bugün Bahçeli çıkmış Dem Parti’ye laf atıyor. İçişleri Bakanını kutluyor. Bahçeli çeteleri, kendisi gibi olanları kutluyor. Bunu asla kabul etmiyoruz. Çete hukukunu reddediyoruz. Bu ülkede demokrasi kazanacak, halk kazanacak, hukuk kazanacak, özgürlükler kazanacak. Bizler kazanacağız. Halk kazanacak. 

Değerli Türkiye halkları, bugün Hakkari’ye kayyım atanması sadece siyasi iradeye, sadece Kürt’ün siyasi iradesine kayyım atanması demek değildir; Türkiye demokrasisine, Anayasaya, Türkiye’deki hukuka da kayyım atanması demektir. Bu kayyımcı zihniyete karşı bütün demokrasi güçleri hep birlikte en güçlü tutumu sergilemektedir. 

Faşizme karşı omuz omuza direnenler kazanacak


Kayyımlar belediyenin kaynaklarını çalıp çırptılar.  AKP iktidarı yerel yönetimlerde kaybettiği için, kendine belediyelerden yeni kaynaklar yaratmak istediği için bu çetevari yöntemle belediyelerimizin kaynaklarını kendi yandaşlarına ve kendi çetelerine peşkeş çekmek istiyor. Bunu asla kabul etmiyoruz. Hakkari halkı bunu kabul etmeyecek. Alkış ve zılgıtlarımızla bu kayyımcı zihniyeti hep beraber kınıyoruz. 

Direneceğiz, kayyımcı anlayışa karşı tüm Türkiye halklarıyla beraber direneceğiz. Türkiye’de ezilen ve sömürülenlerle, adalet isteyenlerle, Türkiye’nin demokratik bir şekilde yönetilmesini isteyenlerle beraber direneceğiz. Saray’da oturan şahıs, o küçük ortağıyla beraber Kürt halkının iradesine Saray’dan ipotek koyacağını zannetmesin. Onlar Hilvan seçimlerini yine çetevari yöntemlerle, sandık yakarak bizden çalmaya çalıştılar. Kazandığımız halde seçimleri iptal ettiler. Peki, ne oldu? Fark 500 iken 3000’e çıktı. Bu ne demektir? Demek ki halkın iradesini gasp etmeye kalkarsan halk sana en güçlü şekilde cevap verecektir. Bu uygulamanın normalleşmeyle, demokratik anayasa yapımıyla alakası olmadığının altını bir kez daha çiziyoruz. Bir kez daha diyoruz ki direnenler kazanacak, faşizme karşı omuz omuza direnenler kazanacak. Yaşasın dayanışmamız! 

4 Haziran 2024