Eş Genel Başkanımız Tülay Hatimoğulları, Bingöl’de gerçekleştirdiğimiz seçim mitingine katıldı. Burada konuşan Hatimoğulları, şunları söyledi:
Bölgeye doğru düzgün hizmet yapamayanları bu seçimde sandıklara gömeceğiz
Değerli Çewlig halkı, hepinizi saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum. Hoş geldiniz, baş göz üstüne geldiniz. Çewlig soruyorum size; 31 Mart’ta bu meydanda büyük zafer kutlamasına hazır mıyız? Kendi yanlış siyasetleriyle bizlere, halklara yerel yönetimleri dar edenlere biz de belediyeleri sonuna kadar kapatacağız. Onlar yıllardır Bingöl’ü yönetiyorlar. Biraz önce adaylarımız yerelin sorunlarını oldukça detaylı bir şekilde anlattı. AKP-MHP iktidarı Bingöl’e hizmet yapmamış. İnanın her yer öyle. Özellikle Kürdistan’daki bölgeleri dolaştığımız zaman şunu gördük; yol yok, altyapı yok, her yer çamur deryası, içme suyu yok, sulama kanalları yok. Tarım ve hayvancılıkla geçinen halkımızın isteklerini yerine getirmek yok. Kürt’ü asli vatandaş olarak görmedikleri için, Kürt’ü sadece seçimden seçime hatırladıkları için bu böyle. Kürt’ün yaşadığı bölgeye doğru düzgün hizmet yapmayanları bu seçimde sandıklara gömecek miyiz hep beraber?
Saray’dan eğitimli hırsızları halk Bingöl’de sandığa gömecek
Şimdi bahsedeceğim olayı siz gayet iyi biliyorsunuz. Çünkü siz yaşadınız. Su baskınları olduğu zaman, evindeki suyu temizlemeye çalışan yurttaşlarımıza hakaret eden, saldıran belediye başkanının korumalarıydı. Su baskınlarını engellemesi gereken yerel yönetimin kendisidir. Ancak bırakın engellemelerini, yaşadığı sorunu dile getiren yurttaşımıza şiddet uyguladılar. Saraydakiler de Türkiye’nin tamamına şiddet uyguluyor. Bunlar şiddeti, çalıp çırpmayı, bu eğitimi Saray’da aldılar ve geldiler Bingöl’de uyguluyorlar. Saray’dan eğitim alan Bingöl’deki hırsızları Bingöl halkı sandığa gömecek mi?
Her kentin yol, su, kanalizasyon sorununu çözmek için geliyoruz
Mardin, Amed, Van Büyükşehir Belediyeleri başta olmak üzere, yönettiğimiz bütün belediyelerde çok sayıda hizmetlere imza atmış olan deneyimli bir belediyecilikle, halkçı bir belediyecilik anlayışıyla bizler Bingöl’ü yönetmeye adayız. Her kentin yol, su, kanalizasyon, altyapı sorununu çözmek için geliyoruz. Hizmet yapmak için geliyoruz. Hizmet yaparken de bu mahalledeki bize oy vermedi, bu verdi ayrımı yapmayacağız. Siz de depremzedesiniz. Fay hattı üzerinde kurulmuş bir kent olan Bingöl’ün halkı olarak siz de tanıklık ettiniz. Ben Antakyalıyım. Benim de kentim yakın zamanda sizlerin 71’de yaşadığı depremin benzerini, 2003’te yaşadığınız depremin benzerini yaşadı. Depremin ne olduğunu, can kaybının ne olduğunu biliyoruz. Kültürel değerlerimizin, evimizin, her şeyimizin nasıl yıkıldığına bizler hep birlikte tanık olduk. İşte AKP Genel Başkanı Hatay’a gidip diyor ki “Bakın bana oy vermedi, mahzun kaldı, hizmetsiz kaldı.” Evet, biz depremde o göçüğün altında can çekişirken, bu iktidar bile isteye bizi ölüme terk etti. Bunu asla unutmadık, unutmayacağız.
Aynı anlayış Bingöl'de de hizmetsizlikte sınır tanımıyor. Bingöl’ü depreme dayanıklı bir kent haline getirme konusunda attığı adım yoktur. Depremzedeler için yapılacak evlerin ücretsiz verilmesini sürekli parlamentoda da meydanlarda da dile getirdik. Deprem bölgesi olan Bingöl’den bir kez daha diyoruz ki; depremde evi yıkılmış olan insanlara Bingöl’de, Gölcük’te olduğu gibi parayla ev satamazsınız. Onların evlerini yapmak devletin görevidir, hükümetin görevidir ve yapmalıdır. Bu konuda size sözümüz olsun ki değerli arkadaşlar; bizler belediyecilik anlayışımızla bütün kentlerimizi depreme dayanıklı bir şekle büründüreceğiz, bunun için özel olarak hep beraber çalışacağız.
Ankara’da Zazakîye düşman olan anlayış, burada Zazakî müzik çalıyor
Kültürel değerlerimizi yok eden, Ankara’da Kürtçeye ve birçok dile, Zazakîye düşman olan anlayış, geliyor burada Zazakî müzik çalarak seçim propagandası yapıyor. Biz kendi anadilimizde selamlama yaparken Meclis’te sesimizi kesiyorlar. Ey AKP, ey Bingöl’deki küçük ortağı MHP; neden Kürtlerin ve diğer halkların dilini yasaklıyorsunuz, iş seçime geldiği zaman da seçim malzemesi yapıyorsunuz? Bizler yerel yöneticilik anlayışımızla çok dilli belediyeciliği hep beraber hayata geçireceğiz. Belediyelerimizin kapıları kadınların hizmetine, kadınların istihdamına sonuna kadar açılacaktır. Çünkü DEM Parti “Jin Jiyan Azadi” diyen bir anlayışın partisidir.
Ampule verilen her oydan üç hilal çıkıyor
Bingöl’de AKP ve küçük ortağı seçim çalışmalarını ortak bir şekilde yürütüyor. Ampule verilen her oydan 3 hilal çıkıyor. Soruyorum: Hem ampulü hem de 3 hilali patlatmaya hazır mıyız? DEM Parti ile Bingöl’ü aydınlatmaya hazır mıyız? AKP Genel Başkanı Erdoğan, sanki kendisi 22 yıldır bu ülkeyi yönetmiyormuş gibi, sanki muhalefetteymiş gibi ekonomik krizlerden bahsediyor, “Enflasyon dipsiz kuyu, ne versek yutuyor” diyor. İyi de bu dipsiz kuyunun nedeni kendileri. Bugün bu ülkede açlık sınırı eğer 20 bini geçmişse, yoksulluk sınırı 57 bini aşmışsa, 50 milyon yurttaşımız açlık ve yoksulluk sınırında yaşıyorsa bunun nedeni bu iktidardır. Eğer emeklimiz elektrik faturasını, su faturasını ödeyemiyorsa, bunun nedeni bizzat Erdoğan’dır, bu iktidarın ta kendisidir. Ve Erdoğan, “Bize oy verin, ekonomiyi düzeltelim” diyor. Bu halk seni zaten 22 yıldır -tabii ki senin seçim hilelerini de katarak söylüyorum- orada tuttu bir biçimiyle. Ama sen sanki muhalefetmişsin gibi halka konuşuyorsun. Değerli Bingöllüler, yaşanan ekonomik kriz gittiği her yerde onun yüzüne vuruluyor. Burada da hep beraber bir kez daha yaşattıkları bu ekonomik krizi onların yüzüne hep birlikte vuralım mı?
Aynı Erdoğan kalkıp partimiz için, “Eğer bir şey talep edeceklerse önce kendilerini ispatlasınlar” diyor. Hadi oradan! Kendisini ispatlaması gereken biri varsa o da sensin Erdoğan. Çık sen kendini ispatla. Bizler bugün Bingöl’den, bu meydandan halkın iradesiyle zaten kendimizi halkımıza ispatlamış durumdayız. Sana ne hacet Erdoğan!
Erdoğan’a ne boyun eğer ne de kendimizi ispatlamaya kalkarız, biz halka hesap veririz
Bu sene Newroz alanlarına Türkiye’nin, Kürdistan’ın, Ortadoğu’nun, Avrupa’nın
dört bir yanında milyonlar aktı. Kürt sorununda barışçıl ve demokratik çözüm istiyoruz dediler. İmralı tecridi kalksın dediler. Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne kavuşması gerekiyor dediler. Ama onlar milyonlarca yurttaşımıza, Kürt halkına ve onlarla dayanışma içinde olan bütün halklara savaş zirveleriyle yanıt verdiler. Şimdi savaşa hazırlık yapıyorlar. Onların meydanlardaki seçim vaadi hizmet değil savaş. Savaş stratejisini bu şekilde işletenlere karşı kendimizi ispatlamak gibi ne bir derdimiz ne bir tasamız olur. Olmaz! Kobanî Kumpas Davasında arkadaşlarımız yargılanıyor. Kalkmış diyor ki bize siz kendinizi ispatlayın. Bizim sorumluluğumuz, hesap vermemiz ancak ve ancak halka olur. Biz kalkıp Erdoğan’a ne boyun eğer ne hesap verir ne de kendimizi ispatlamaya kalkarız. Ve şunu bilsin ki Erdoğan, prompterdan akan yalanlar değil Newroz alanlarına akan kitleler; al sana ispat, al sana ispat!
Gazze için döktükleri gözyaşları sahtedir
AKP Genel Başkanının çıkıp meydanlarda Gazze için döktüğünü söylediği gözyaşları sahtedir, timsah gözyaşlarıdır. Mazlum Filistin halkının yanındayız diyorlar, yalan söylüyorlar. Mütedeyyin kardeşlerimizin duygularını istismar ediyor bu iktidar, yalan söylüyor. Gittikleri her mitingde Filistin halkının yanında olan değerli gençler, insanlar pankart açıyor. Erdoğan’a diyorlar ki İsrail ile bütün askeri, ticari anlaşmalarını kes. Bugün itibariyle birkaç tane bakanlık İsrail’le ilgili açıklama yapmak zorunda kaldı ve aslında her şeyi belgeli olan o ticaretin yapılmadığını söylediler. Hatta utanmadan birisi diyor ki “Biz dikenli tel göndermedik, tel gönderdik, onlar dikenli yapmış”. Adeta aklımızla alay ediyorlar! Mescid-i Aksa’nın işgal edilmesine karşı, Gazze’nin işgal edilmesine karşı biz DEM Parti olarak dün olduğu gibi bugün de mazlum Filistin halkının yanındayız. Asla çocuklar ölmemeli. Hele bu mübarek Ramazan ayında hepimizin ortak talebi bir ateşkes olmasaydı ama olmadı. Buradan Bingöl’den bir kez daha Filistinli kardeşlerimize selamlarımızı iletelim. Alkışlarımız ve zılgıtlarımız mazlum Filistin halkı için olsun.
Telefon rehberimizi tarayalım, arkadaşlarımızın Bingöl’e gelip oy kullanmalarını sağlayalım
Değerli Bingöl halkı seçimlere sayılı günler kaldı, bu sayılı günleri çok iyi değerlendirmemiz lazım. Tam bir seferberlik ruhuyla çalışmalarımızı gece demeden gündüz demeden devam ettirelim. Gitmediğimiz evlerin kapılarını çalarak, sıkmadığımız eli gidip sıkarak neden DEMP Parti’ye oy vermeleri gerektiğini anlatmak için sayılı günlerimiz kaldı. Bizler bu seçimi Allah’ın izniyle alacağız. Ama biliyorsunuz ki her şey emek işidir, her şey çalışma işidir. Bütün azmimizle ve bir seferberlik ruhuyla Bingöl’deki seçimleri kazanmaya var mıyız? Seferberlik ruhuna var mıyız? Değerli arkadaşlar sizden iki önemli ricada bulunacağız. Birisi oyu burada olup ama şehir dışında yaşamak durumunda olan işçi kardeşlerimiz, öğrenci kardeşlerimiz olabilir, onları arayın. Kendilerine en yakın DEM Parti il ve ilçe teşkilatına gitsinler, orada isimlerini yazdırsınlar. Onların Bingöl’e gelmelerini biz DEM Parti olarak sağlayacağız, oy kullanmalarını sağlayacağız. Biliyoruz ki Kürdistan o kadar yoksul bırakılmış ki çalışmak için çok sayıda işçi kardeşimiz batıya göç etmek zorunda kalıyor. Telefon rehberimizi tarayacak mıyız? Aramalarımızı yapacak mıyız? Biliyorsunuz ki bunlar kayyım seçmen de atamışlar. Sadece kayyımı belediyeye atamıyorlar, buraya oy da kaydırmışlar. Bu oyların önüne geçebilmenin yolu bu çalışmadan geçiyor.
Güçlü bir seferberlik ile Bingöl Belediyesini alacağız
İkinci bir şey daha var. Bunlar çalmaktan çırpmaktan asla geri durmayanlar olarak sandıklarımıza da göz dikmişler. Halkın iradesini çalmaya yeltenebilirler. Sandıklarımızı, halkımızın iradesini, onurumuzu en iyi şekilde korumak için seferberlik ilan ediyor muyuz Bingöl gençleri? Biz bu iki şeyi yaptıktan sonra inanıyoruz ki bu seçimleri alacağız. Halkın iradesinin azminden hiçbir şey kurtulamaz. Biz en güçlü irademizle belediyemizi kesinlikle alacağız. Sözlerimi Bingöl’de öğretmenlik yapmış olan ve Madımak Katliamında kaybettiğimiz Şair Metin Altıok'un dizeleriyle tamamlayacağım.
Yarın farklıdır bugünden.
Adı değişir hiç olmazsa.
Kara bir suyu geçiyoruz şimdilerde,
Basarak yosunlu taşlara.
Sen bugünden yarına birazcık umut sakla.
Bizler birazcık olan umudumuzu bu seçim çalışmasında çok büyüttük Sevgili Bingöl halkı. Büyük bir umutla 31 Mart seçimlerine, 8 Mart'ın ve Newroz’un ruhuyla akmaya hazır mıyız zafere? Güçlü bir seferberlikle biz bu belediyeyi alacağız. Bizler umudumuzu büyüterek Anadolu ve Mezopotamya topraklarının, Türkiye ve Kürdistan topraklarının bağrından yeşeren DEM Parti ağacına mührümüzü 31 Mart seçimlerinde basıyoruz. Zaferimiz hayırlı uğurlu olsun. Yolumuz açık olsun.
27 Mart 2024