Eş Genel Başkanımız Tülay Hatimoğulları, MYK Üyemiz Yüksel Mutlu ve Milletvekilimiz Gülistan Kılıç Koçyiğit, Hacı Bektaş Veli Kültür Vakfını ziyaret etti. Heyetimiz, Hacı Bektaş Veli Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez ve vakfın yöneticileri tarafından karşılandı. Görüşmede konuşan Eş Genel Başkanımız Hatimoğulları, şunları söyledi:
“Bu dönemde de Alevi dünyası ile geçmiş dönemde olduğu gibi ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz. Daha önce Halklar ve İnançlar Komisyonu Eş Sözcülüğünü yürütüyordum. O dönemde pek çok kez ziyaretlerimiz, ortak çalışmalarımız oldu. Sadece Alevilerle ilgili son yaşananlara baktığımızda, tarih boyunca yaşadığımız katliamların bir versiyonunu gördük bu iktidar döneminde. Bize yönelik şiddet hiçbir şekilde hız kesmezken, ciddi yasal değişikliklerle başka bir evreye geçilmiş oldu. Özellikle Alevilerle ilgili çıkan düzenlemeler ile Kültür Bakanlığına Aleviliği bağlamak, Aleviliği bir inanç olarak tanımamanın bir başka göstergesiydi. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. O dönemde biz çok ciddi bir muhalefet yürüttük parlamentoda. Hem buna ilişkin hem de diğer Alevi dedelerini maaşa bağlayarak onları ve bizleri asimile etmeye dönük planlara ilişkin muhalefet yürüttük. Katliamlarla sonuç alamayınca daha farklı yöntemlere yöneldiler, yasal bir kılıf buldular. Buna karşı durmak çok önemli. Bu seçimlerde, iktidarın başka bir ideolojik hegemonyayı hayata geçirmeye yönelik adımlar atacağını görüyoruz. ÇEDES projesi bunlardan birisi ne yazık ki. Seküler yaşam daha fazla tehdit altında. Daha çok ırkçılıkla ve tekçilikle yol alacaklar bu dönemde. Başta Alevi toplumu olmak üzere -ki Aleviler örgütlü olan bir toplum- bu ülkedeki farklı halkların ve inançların AKP’nin bu ideolojik hegemonyasına karşı çok güçlü bir mücadele hattı izlemesi gerekiyor. Çok elzemdir bu, çünkü bizim tek tek hayatlarımıza müdahale ediyorlar."
"Cemevlerine “cümbüş evi” demekten geri adım atmıyorlar. Semahımıza “ne idüğü belirsiz ibadet” demekten geri durmuyorlar. Bütün bunlara karşı en güçlü şekilde mücadele yürütmemiz gerekiyor. Hakikaten seküler yaşam bu ülkede tehdit altında. Biz bir yandan bu ülkede demokratik İslam çizgisinin önemini vurgularken konferanslarda ve toplantılarda, öte yandan özgürlükçü laikliğinin mücadelesinin verilmesinin önemine vurgu yapıyoruz. Kongre öncesi yaptığımız konferansımızda da siyasal hattımız açısından bunun önemine detaylı bir şekilde değindik. Biriz, beraberiz, dayanışma içindeyiz. Bu mücadele ortak mücadelemizdir, demokratik bir toplum yaratmak hepimizin görevidir. Yeni dönemde gerçekten bıçak kemiği kesiyor. AKP’nin yaptıkları dayanılmaz hale geldi. Bu ülke ya daha geriye gidecek ya da birlikte bir kurtuluş yolu bulacağız. Bu bakımdan, önümüzdeki dönemde demokrasi ve mücadele ittifakı çerçevesinde başta Aleviler olmak üzere bütün toplumsal dinamiklerle birlikte mücadele yürütmek dışında bir seçeneğimiz yoktur. Bunun için daha çok görüşmeye, ortak mücadeleyi yürütebileceğimizi daha çok konuşmaya HEDEP olarak ihtiyaç duyuyoruz. Onun için kapılarınızı daha sık çalacağız, sizlerle görüş alışverişinde bulunacağız.”
Ercan Geçmez de ziyaretten duyduğu memnuniyeti vurgulayarak şunları söyledi:
“Yapısal sorunlar var ve bu sadece bu iktidarla sınırlı değil. Biz yıllardır laik demokratik bir ülke mücadelesi veriyoruz. Bizim için bu kıymetlidir. Türkiye geriye doğru gidiyor. Gittikçe insanlar birbirine düşman hale getiriliyor. Din temelli kurumlar siyasetin her alanına yayılıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı aleni şekilde iktidar ve bütün söyledikleri kanun haline geliyor. Eğitimin her alanının çehresini değiştirdiler. Burada siyasilere çok iş düşüyor. Daha çok sokakta ve Meclis’te bunun mücadelesinin verilmesi gerekiyor. Cemevlerini Kültür Bakanlığına bağladılar ama Alevilerin böyle bir hayatı yok. Aleviler dinin siyasal yaşamdan çıkarılmasını öneriyorlar. Aleviler seküler bir yaşam sürdürmeye çalışıyorlar. Bu iktidar Aleviliği de şekillendirmeye çalışıyor. Türkiye demokrasiye inanmıyor. Siyasi tarafgirlik yan yana gelmemizi zorlaştırıyor. Ekonomide devalüasyonu aşan bir durum var. Her gün her şeye zam geliyor. Her gün sokakta insanlar öldürülüyor. Bütün bunlara karşı bile eylem yok. Gazze saldırılarında Türkiye barışsever kesildi ama kendi sorunlarının çözümünü reddediyor. Bir yere barış götürmek için insanın önce kendi içinde barışık yaşaması gerekiyor.”
14 Kasım 2023