Eş Genel Başkanımız Tülay Hatimoğulları, Garip Dede Dergahı Vakfını ziyaret etti. Burada Hızır orucu açıldı, Hızır lokması dağıtıldı. Eş Genel Başkanımıza MYK üyelerimiz, yöneticilerimiz ve vekillerimiz eşlik etti.
Burada konuşan Hatimoğulları Hızır niyetine tutulan oruçların ve dağıtılan lokmaların Hak katında kabul edilmesini diledi. Hızır’ın, darda kalındığında yardıma çağrıldığını ifade eden Hatimoğulları, “Alevi canlar olarak birbirimizin Hızır’ı olduk ve olmaya da devam edeceğiz. Hakka ve hakikate çok ihtiyacımız olan bir dönemden geçiyoruz. Açlık yoksulluk etrafımızı sarıp sarmalamış durumda. Ben burada otururken bir ablamız gelip ‘Emeklinin hakkını savunun’ dedi. Yoksulluk emekliyi, bütün canlarımızı sarmalamış. Bunu her zaman dile getirmeye devam edeceğiz” dedi.
Türkiye’de farklı inanç ve kimliklere müdahale edildiğini belirten Hatimoğulları, “Bu ülkede aydınlar, yazarlar, gazeteciler tutuklanıyor. Bu ülkede sesini çıkaran her canımıza baskı uygulanıyor. Bu nedenle birbirimize en çok ihtiyacımız olan; yan yana, can cana, cemal cemale durmamız ve mücadele etmemiz gereken bir dönemden geçiyoruz. Hakka ve hakikate öylesine ihtiyacımız var ki seçimle gelen Esenyurt’a, Hakkari’ye kayyımlar atanıyor. Daha önceki gün Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanımız hakkında 3 yıl 9 ay ceza verildi. Aynı sabah İstanbul’da 9 belediyeye operasyon gerçekleşti. İstanbul’da yaşayan bütün canlarımız, bütün farklı halklardan insanlar olarak yan yana gelip belediye başkanlarımızı seçtik. Niye uzlaştınız diye seçilmişlerin hakkında dava açıldı” dedi.
Hatimoğulları, Alevilerin inançları gereği her zaman mazlumların yanında olduğunu vurguladı ve şöyle konuştu:
“Suriye’de yaşayan Aleviler HTŞ adlı yapının Şam yönetimini ele geçirmesiyle çok ciddi katliamlara maruz bırakılmaktadır. Türkiye’deki Alevi canlarımızın yüreği Suriye’deki Alevi canlarımız için atıyor. Suriye’deki bu karmaşanın bir an önce bitmesini, orada yaşayan Alevi canlarımızın, Hıristiyanların, Dürzilerin ve Kürtlerin eşit yurttaşlık hakları temelinde demokratik bir Suriye’nin inşa edilmesini temenni ediyoruz. Bütün farklılıkların temsil edilmesinin altını önemle çiziyoruz. Suriye’de yitirdiğimiz bütün Alevi canlarımızı saygıyla anıyorum. Sizlerin de yüreğiniz orada atıyor. Türkiye’de yaşayan Alevilerin Suriye’deki gelişmelerden dolayı duyduğu kaygıyı çok iyi biliyor ve anlıyorum. Bu kaygı, bizlere tarih boyunca yaşatılan acının bir sonucudur. Ama değerli canlar, bizler korkmayacağız; tıpkı tarih boyunca korkmadığımız gibi. İnancımız gereği yaşamaya devam edeceğiz. Tarih boyunca bütün katliamlara, baskılara ve asimilasyon politikalarına rağmen nasıl direndiysek bugün de aynı inançla direneceğiz.
Bizim demokratik bir Türkiye ve demokratik cumhuriyet gibi esaslı bir amacımız var. Bizler 72 millete aynı nazardan bakıyoruz. Herkesin kendi diliyle, diniyle, inancıyla ve mezhebiyle özgürce yaşayabileceği demokratik bir anayasanın inşası için de elimizden gelen her türlü çabayı sarf edeceğiz. Alevilik inancıyla, cemevleriyle oynamaya çalışıyorlar. Son dönemlerdeki düzenlemeleriyle de katliamlarla başaramadıklarını asimilasyon politikalarıyla başarmak istiyorlar. Ama biz bu eğilimlere, bu politikalara asla yol vermedik, vermeyeceğiz. Tarih boyunca büyük bir inançla insan sevgisini yüreğimizin en derininde hissederek, direnerek bugüne geldik. Dünya ne şahlara ne padişahlara kalmadı, kalmayacak. Bizler zalimlere karşı büyük bir direnç gösterdik, şimdi de göstereceğiz. Her zamankinden daha fazla bir arada olmaya, dayanışma içinde olmaya, barışı haykırmaya ihtiyacımız olan bir dönemden geçiyoruz. Bu konuda hepimizin duyarlı olduğunu biliyorum. Bizler bu zalimliğe dur diyecek seviyedeyiz. Bizler Pir Sultan’ın, Hallacı Mansur’un, Baba İshak’ın, Seyit Rızaların ruhu, bilgeliği ve cesaretiyle var olduk. Adaletin ve dayanışmanın, hak ve hakikatin temsilcisi olan Hızır yar ve yardımcımız olsun. Dağıttığınız lokmalar ve tuttuğunuz oruçlar Hak katında kabul olsun.”
13 Şubat 2025