Eş Genel Başkanımız Tülay Hatimoğulları, İHD'nin 38’inci kuruluş yıldönümü için İHD Ankara Şubesinde yapılan etkinliğe katıldı. Hatimoğulları, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:
Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Bugün İHD’nin kuruluş yıldönümü, yeni yaşı kutlu olsun. Daha büyük başarılara, daha büyük umutla mücadeleye vesile olmasını diliyorum. Biraz önce izlediğimiz sinevizyon sadece İnsan Hakları Derneği’nin tarihi değildi, aynı zamanda Türkiye’nin insan hakları karnesinin belgeseliydi. 100 yıllık cumhuriyet tarihini bir yana bırakırsak, sadece 80 darbesinden bu yana yaşadıklarımızın yüzde bir özeti bile değildi. Çok daha fazlasını yaşadık, yaşamaya devam ediyoruz.
İHD, benim de iki dönem yöneticilik yaptığım bir dernek. Büyük bir onur ve gururla yürüttüğümüz bu çalışmada bizler de çok şey öğrendik. Bu ülkenin insan hakları mücadelesine ne kadar ihtiyacı olduğunu yöneticilik yaptığım dönemde öğrendim. Gerçekten bir okuldu da bizler için. Vedat Aydın’dan Ayşe Zarakolu’na hepsini saygı ve dirençle anıyorum. Dün akşam telefonum çaldı ve İHD’de uzun yıllar ömrünü bu mücadeleye adamış olan Sevgili Hatice Can’ın ismi göründü telefonumda, çok şaşırdım. Oğlu arıyordu, onun telefon numarasını almış. Hatice abla ve Mithat abi için bir kitap hazırlanıyor. Bu kitap için de onları tanıyan, onlarla birlikte uzun yıllar mücadele eden bir isim olarak benden bir yazı talep ettiler. Sevgili Hatice Can’ı, Mithat Can’ı ve insan hakları mücadelesi veren birçok arkadaşımızı biz bu depremde kaybettik. Onların şahsında depremde yitirdiğimiz bütün yurttaşlarımızı, yoldaşlarımızı saygıyla anıyorum. Onları asla unutmayacağız. Onların üzerimizde de emekleri çok, bu mücadelede de emekleri çok.
İnsan hakları mücadelesi bugün Türkiye’de en fazla ihtiyacımız olan mücadele. Bunu hepimiz biliyoruz. Yeni rejimin tüm Türkiye’yi yarı açık cezaevine dönüştürmüş olan politikaları, yasa dinlememezliği söz konusu. Hiç unutmuyorum, Sevgili Eren Keskin ile bir paneldeydik ve şunu söyledi: “1980 döneminde, 90’lı yıllar dahil olmak üzere, yine bir suç işlerken devlet ve iktidar bunu kılıfına uydurmaya çalışırdı. Ama şu anki iktidar o kadar fütursuz ki yaptığı insan hakları ihlallerine bir kılıf aramaya dahi artık gerek duymuyor”. Artık bu ülkede açık faşizmden bahsedeceğimiz bir dönemden geçiyoruz. Dolayısıyla insan hakları mücadelesi bu dönemde her zamankinden daha elzemdir. Nasıl 86’da kurulan ilk dernekler arasında olduysa, nasıl Türkiye’de insan hakları ve demokrasi mücadelesine büyük bir katkı sağladıysa bu dönemde de elbette bu katkılarını sürdürüyor İHD. Bu duygu ve düşüncelerle yeni yaşınızı bir kez daha kutluyorum. Dayanışarak bu ülkede barışı, adaleti, kardeşliği ve demokrasiyi tesis edeceğimize, mücadelemizi daha büyüteceğimize inanıyorum.
17 Temmuz 2024