Eş Genel Başkanımız Tülay Hatimoğulları, bileşen ve ittifak partilerimizin temsilcileri ve heyetimiz kayyım darbesine karşı Van’da yapılan halk buluşmasına katıldı. Burada konuşan Hatimoğulları, şunları söyledi:
Biz kayyımları yendik, AKP en büyük yenilgisini bu seçimlerde aldı
Değerli Van halkı, sizleri saygıyla sevgiyle selamlıyorum. Van’ın Türkiye’ye, Kürdistan’a ve dünyaya örnek olan direnişini huzurunuzda bir kez daha selamlıyorum. Selam olsun bütün direnenlere!
Evet, Hakkari’ye kayyım atandı. Dejavu yaşatırcasına bizlere bir kez daha kayyım sürecini yaşatıyorlar. AKP-MHP iktidarı, Ergenekon ve JİTEM ittifakı el ele vererek Kürt halkının üzerinde siyasi basınç ve darbe uygulamaya devam ediyor. Peki, biz kayyıma geçit verecek miyiz? Van halkının, Kürt halkının, Türkiye halklarının kayyım karşısındaki tutumu tam da burada halkımızın verdiği mesajdır.
Değerli halklarımız bu mesajı 31 Mart seçimlerinde bütün Türkiye’ye ve dünyaya vermiştir. İki şekilde vermiştir. Birincisi; kayyım atanmış olan bütün belediyelerimizi tek tek kayyımcı ve darbeci anlayıştan, bu iktidardan geri aldık. İkincisi ise yeni belediyeler ekledik ve AKP 22 yıllık iktidarı boyunca en büyük yenilgisini 31 Mart seçimlerinde aldı. AKP gerilemektedir, bu ittifak gerilemektedir. Cumhur İttifakından, AKP’den medet uman kamu çalışanları, özellikle de yolumuzu ikide bir kesen polisler, zannetmeyin ki bu devran böyle gidecek. Bu devran tersine dönüyor. Bu devran sizin işkence ettiğiniz halkın lehine dönüyor.
Kayyım yasal değildir, Anayasada yeri yoktur, çetevari bir yönetimdir
Bu devran çetevari şekilde yöneten bu iktidarın lehine değil. Artık halkların, işçilerin, emekçilerin, Kürt halkının lehine dönmektedir. Seçimlerde halk onlara Kürdistan’da da Türkiye kentlerinde de tarihi bir ders vermiştir. Bu dersin sonuçlarını iyi değerlendiremeyen AKP, Erdoğan ve Bahçeli şunu iyi bilmeli ki önümüzdeki seçimlerde tabela partisi olacaklar. Zaten tabela partisi olmaya doğru hızlı adım atıyorsunuz. Çünkü zalimsiniz, çünkü adaletsizsiniz, çünkü 82 askeri anayasasını dahi uygulamayan çetevari bir yönetimsiniz. Yasalar çiğneniyor. Kayyımın Anayasada bir karşılığı yoktur, kayyım yasal değildir. Kayyım padişahların, kralların döneminde dahi icra edilemeyecek kadar antidemokratik bir uygulamadır. Çünkü halk seçiyor belediye başkanını. Belediye eş başkanlarımızı halk seçti. Kayyıma rağmen seçti, gönderdikleri asker ve polis seçmenlere rağmen seçti.
Kayyım darbesinin kararını veren her kimse yargılanacaktır
AKP, kayyım rejiminin bir devamı olarak seçim döneminde on binlerce asker seçmeni dışarıdan getirip oy kullandırdı. Askere ve polise rağmen, Hakkari’yi açık hava karakoluna dönüştürmelerine rağmen halk iradesini Dem Parti’den, kendi partisinden yana yaptı ve Mehmet Akış’ı belediye eş başkanı olarak seçti. Akış görevden alındığında ve yerine kayyım atandığında daha hakkında mahkeme kararı bile yoktu. Tıpkı Soylu’nun o çetevari yönetim tarzı gibi, “önce işi yapın kanun arkadan gelir” misali, bir kanunsuzluk daha yaptılar. Bu imzayı atan kimse, emin olun ki yargılanacaktır. Sadece halka hesap vermeyecekler, yargı önünde de hesap verecekler. 10 sene sonra bir davayı diriltilerek daha hakkında karar olmadığı halde belediye eş başkanımızın yerine valiyi kayyım olarak atadılar. Aynı şeyi biz Van’da yaşadık. Van’da Sevgili Abdullah Zeydan’a memnu haklarını iade ettikleri halde, resmi bir imza olduğu halde, sanki o imza yokmuş gibi devlet kendini yalanladı. Demek ki devlet kendi kağıdını ciddiye almıyor. Devletin ciddiye almadığı kağıdı yurttaş mı ciddiye alsın? Kendi yasasını ciddiye almayan devleti yurttaş nasıl ciddiye alsın?
Kürtlere seçme ve seçilme hakkını fazla görüyorlar
Şu bilinmelidir ki Mehmet Akış Kürt halkının iradesidir. Kürt halkı kayyımlara, işkencelere, gözaltı ve tutuklamalara rağmen geri adım atmadı. 31 Mart seçim başarısına baktığımızda tam tersine sürekli daha fazla halk desteğini almaktadır partimiz. Siz baskı yaptıkça halk daha çok bize sahip çıkmaktadır. Mehmet Sıddık Akış’a, Hakkari’ye ve DEM Parti’ye daha fazla sahip çıkmaktadır. DEM Parti burada, halk burada, kayyıma karşı halkın direnişi burada! Halkımız burada olmaya ve direnmeye devam edecek. Bugün AKP Kürdistan’da bir anket yaptırsa -ki biz seçim çalışmalarımız sırasında bunu gayet açık bir şekilde gördük- atadıkları kayyıma kendi seçmeni bile razı değil. Atadıkları kayyımlar kentleri berbat bir hale getirmiştir. Yaptıkları tek şey belediyenin ve yurttaşın hakkı olan parayı çalmak, hizmet yapmamaktır. Çünkü Kürt’e seçme ve seçilme hakkını fazla görüyorlar. Çünkü Kürt’e diyor ki sen benim yurttaşım ve vatandaşım değilsin.
Darbeci AKP’nin suyu ısındı
Kürt’ün seçme ve seçilme hakkını kayyım yoluyla elinden alıyorsun, o zaman çık açıkla. De ki Kürtler benim yurttaşım değil. Çıkın bu cesareti gösterin. Arkadan kolluk kuvvetiyle birlikte iş çevirmek, Hakkari’de askeri sokağa indirmek askeri ve siyasi darbenin ta kendisidir. Buradan da darbeci AKP’ye diyoruz ki senin suyun yeterince ısındı, sen yeterince insanlara acı çektirdin. Sen insanların hakkını gasp ettin, Kürt siyasetçileri cezaevine attırdın. Bu ülkenin yazarlarını, aydınlarını, sanatçılarını, gazetecilerini düşman olarak gördün. Ve artık seni suyun ısındı ve gitme vaktin çoktan geldi.
Her yerde sonuna kadar direneceğiz
Hakkari’de başlattıklarını, Erdoğan’ın da verdiği mesajlardan anladığımız kadarıyla, kimi yerlerde devam ettirmeye çalışacaklar. Ama şunu bilsinler ki biz Hakkari’de, Van’da, Amed’de, Mardin’de, her yerde sonuna kadar direneceğiz. Kayyımcı anlayışa karşı direnmek faşizme karşı mücadele etmek demektir. Bu mücadelede yalnız değiliz. Bu mücadelede birçok aydının ve demokratın, Türkiye’deki devrimcilerin, sosyalistlerin, sendikaların, demokratik kitle örgütlerinin, siyaseten oldukça uzak olan siyasi partilerin desteğini almış durumdayız.
AKP’nin defterini hep beraber kapatacağız
Eskiden AKP çıkıp “terör terör” derdi, insanları ikna ederdi. AKP ve Saray şunu anlamalı ki o devir kapandı. İnsanları terör parantezine alarak yanlarında tuttukları dönem kapanmıştır. Kayyıma karşı demokrasiyi savunanlarla beraber AKP’nin defterini kapatacağız. AKP Kürt’ün elinden seçme ve seçilme hakkını alarak demokrasiyi sadece toprağa gömmemiştir, demokrasinin üzerine beton dökmüştür. Biz o betonu dişimizle tırnağımızla sökeceğiz ve demokrasiye yepyeni bir hayatı hep beraber vereceğiz. Türkiye ve Avrupa'daki bütün dostlarımızın kayyım konusundaki desteğinin daha da büyümesi için direnişin kalesi Van’dan bir kez daha çağrımızı yineliyoruz: Direnişi büyütelim, kayyımları gönderelim, kayyım atamalarına izin vermeyelim. Hep beraber bu dayanışmayı büyütelim. Dayanışarak, örgütlenerek halkımızla birlikte kayyımlara geri adım attıracağız, atamaları engelleyeceğiz. Kayyımcı zihniyete karşı birlik olmaya ve hep beraber mücadele etmeye devam edelim. Hep beraber faşizme karşı omuz omuza direnelim. Kayyım gidecek, burada halk yönetecek.
Değerli Van halkı, herhangi bir yere kayyım atama ihtimaline karşı şimdiden belediyelerimizin ve seçilmişlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Direniş kazanacak, halk kazanacak, bundan hiçbir kuşkumuz yok. Yolumuz açık olsun.
7 Haziran 2024