Hatimoğulları: Kent uzlaşısı iç barışın kendisidir; Esenyurt’un iç barışına darbe vurmuşlardır

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanması ve belediyeye kayyım atanması üzerine MYK ve Meclis Grubumuz İstanbul’da olağanüstü toplandı. Eş Genel Başkanımız Tülay Hatimoğulları, Esenyurt ilçe binamızda yapılan toplantının ardından yaptığı açıklamada şunları söyledi: 

Kayyımlar önce Kürt illerine atandı, sonra Türkiye’nin batısına sirayet etti


Kayyım atandığına dair haberleri geçmeye başladılar. Biz bu yöntemi, bu kayyım rejimini çok iyi tanıyoruz. Çünkü kayyım rejimi, Kürt illeri ve Kürt seçmen başta olmak üzere demokrasiden yana tavır koyan her kesime uygulanmıştır. Kayyımlar önce HDP belediyelerinde staj yaptılar. Daha sonra da üniversitelere ve beğenmedikleri işletmelere kadar kayyım rejimini yaydılar. Biz ta o zamanlarda şunu ifade ediyorduk: Kayyım rejimi, hep birlikte karşı çıkmamız gereken bir rejimdir. Belediyelere kayyım atanmasına daha güçlü şekilde karşı çıkılmalıydı ki hala da karşı çıkılmalı. Kürt illerine atanmış olan kayyımların batıya nasıl sirayet edeceğini defaatle vurgulamıştık. Keşke haklı çıkmasaydık, yanılsaydık ama ne yazık ki haklı çıktık. Bugün artık kayyım rejimi Türkiye’nin batı belediyelerine de sirayet etmiştir. 

Halkın iradesine operasyon yapılmıştır

Esenyurt Belediyesi, Esenyurt halkının uzlaşısıyla kazanılmış bir belediyedir. Bütün Türkiye’ye model olan bir belediyecilik anlayışıyla burada halkın uzlaşısı sağlanmıştır. Esenyurt demek Türkiye demektir. Türkiye’de yaşayan farklı halklardan ve inançlardan ne kadar insan varsa, Esenyurt’ta izdüşümleri vardır, Esenyurt’ta onlar vardır. Esenyurt’taki kent uzlaşısına tahammül etmeyen iktidar, bir şafak operasyonuyla halkın iradesine darbe vurmaya çalışmıştır. Kayyım, bir darbe rejimidir, halkın iradesini gasp etmektir. Kayyım, yurttaşın seçme ve seçilme hakkını elinden almak demektir. Kayyım rejimi antidemokratiktir, hukuksuzdur. Kayyım rejimi, demokrasinin asgari koşulu olan seçme ve seçilme hakkını yurttaşın elinden almak demektir. Bugün Ahmet Özer Başkana yapılmış olan Esenyurt halkının iradesine yapılmıştır. Ahmet Özer, Esenyurt halkının 2 oyundan birini alıp seçilerek o makama gelmiştir. Bu makama herkes saygı gösterecektir. Bu makam, halkın makamıdır; bu makam, halkın iradesidir. Sandık, halkın iradesidir. Halkın iradesine dün yine bir operasyon çekilmiştir. Halkın iradesini yok sayan; demokrasiyi, hakkı, hukuku ayaklar altına alan anlayışa karşı dün olduğu gibi bugün de mücadele etmeye devam edeceğiz. Bizim nazarımızda dün gerçekleşen operasyon ve atanan kayyım yok hükmündedir. Ahmet Özer bu toplumun onurudur. O bir akademisyen, o bir bilim insanı. Aynı zamanda kendi tercihini yaparak bir siyasi partide siyasi yaşamını sürdürmüştür. Halkın iradesiyle seçilmiş ve belediyeyi yönetmektedir. Böylesi bir insana, her belediye başkanına yaptıkları gibi düzmece bir iddianameyle bir gözaltı gerçekleştirdiler. Düzmece bir dosyayla yaptılar. Biz bu düzmece, yalan yanlışla dolu dosyaları, bu uydurma dosyaları çok iyi biliyoruz. Bunun arkasındaki irade, bu operasyonu gerçekleştiren irade Ankara ve Saray’daki iktidarın ta kendisidir. Saray, seçimle kazanamadığı belediyelere, işte dün Ahmet Özer’e yaptığı gibi, kayyım atıyor; halkın iradesini gasp ederek kendi memurunu oraya yerleştiriyor. 

Kent uzlaşısı iç barışın kendisidir, Esenyurt’un iç barışına darbe vurmuşlardır

Bu ülkede eğer belediyeleri seçilmişler değil atanmışlar yönetecekse rejimin adı otoriter rejimdir. Bu rejime demokrasi diyemezsiniz, hukuk diyemezsiniz. Esenyurt Belediyesi, Türkiye’nin en büyük belediyesidir. Birçok ilden daha büyük olan bu belediyeye, iktidar ve kayyımcı zihniyeti aynı zamanda bir rant mantığıyla yaklaşmaktadır. Buradan rant elde etmek için kayyıma tevessül ettiklerini çok iyi biliyoruz. Hem halkın seçme seçilme hakkını elinden almak ve demokrasiyi ezmek için hem de kendilerine rant kapıları açmak için kayyım atadıklarını çok iyi biliyoruz. Tıpkı Hazineyi yandaşlarına peşkeş çektikleri gibi, belediyenin kaynaklarını, Esenyurt’un yani siz değerli halkımızın kaynaklarını kendi yandaşlarına peşkeş çekmek için kayyım atıyorlar. Bizler kayyım rejimine karşıyız ve karşı olmaya devam edeceğiz. Bunu hak için, adalet için, demokrasi için yapacağız. Bunu halkın hizmet hakkı için, kent hakkı için de yapacağız. Sözüm ona barış elini uzatıp iç barış diyenler, dün Esenyurt’ta gerçekleştirdikleri operasyonla Esenyurt’un iç barışına darbe vurmuşlardır. Kent uzlaşısı iç barışın ta kendisidir. Kent uzlaşısına tahammül edemeyenler, operasyonlar çekenler iç barıştan nasıl bahsedebilir? Bunun hesabını Türkiye halklarının vicdanına bırakıyorum. 

Şimdi demokrasiyi ve iç barışı talep etme zamanıdır


Değerli halklarımız; Türkiye’deki bütün duyarlı yurttaşlar olarak, bunu kabul etmeyen bütün yurttaşlar olarak yarın bir başka belediyeye benzeri olmasın diye, yarın büyükşehir belediyesini hedeflemesinler diye, yarın başka bir kenti hedeflemesinler diye tek vücut olmamızın zamanıdır. Bir olma zamanıdır, beraber olma zamanıdır. Demokrasiyi, iç barışı, gerçek anlamda bir barışı, bir toplumsal barışı hep birlikte talep etme zamanıdır. Biz bu haberin üzerine MYK’mızı bugün İstanbul’da toplama kararı aldık ve biraz önce MYK toplantımızı gerçekleştirdik. Kayyıma karşı demokrasiyi ve toplumsal barışı hep birlikte savunmak için yol haritamızı konuşmak üzere bugün toplandık. Şimdi halklarımızla buluşmak için, kayyıma bir kez daha hayır demek için meydana doğru hareket ediyoruz. 

31 Ekim 2024