
Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanımız Abdullah Zeydan’a verilen hukuk dışı ceza ve kayyım atama girişimine karşı Van halkı soğuğa rağmen 24 saattir belediyenin önünde nöbet tutuyor. Karar sonrası Eş Genel Başkanımız Tülay Hatimoğulları, Grup Başkanvekillerimiz, milletvekillerimiz ve diğer seçilmişlerimiz ile DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar ve çok sayıda kişi de Van’a geldi. Burada nöbete dahil olan parti yetkililerimiz, yaptıkları konuşmalarda halkın iradesini savunmaya devam edeceklerini ifade etti.
Zeydan: İrademize sonuna kadar sahip çıkacağız, dayatılan onursuzluğa karşı direneceğiz
Abdullah Zeydan, yaptığı konuşmada, Van halkının iradesine yeniden el konulmak istendiğini, ancak halkın buna karşı direndiğini belirterek şunları söyledi:
“Halkın iradesine, adalete ve demokrasiye saldıranların yaptıkları hırsızlıkları ve yolsuzlukları burada çarşaf çarşaf açıkladık. Şimdi bu hırsızlar yargı kumpaslarıyla ortaya çıkıp ‘Biz bir milyon 200 bin Vanlının iradesini tanımıyoruz. Sizin seçme ve seçilme hakkınız yok. İradenize el koyarız’ diyorlar. Barış, kardeşlik, demokrasi, adalet ve halk iradesinin tecellisi için mücadele eden insanlar olarak bizler bu utanmazlık karşısında elbette her zamankinden daha fazla gururla irademizi ve onurumuzu savunacağız. Bize onursuzluğu dayatanlara nasıl onurlu bir halk olduğumuzu bir kez daha hatırlatacağız. Ne pahasına olursa olsun halkın iradesini savunacağız diye söz vermiştik. Gece gündüz halkın emrinde çalıştık ve hizmet sunduk. İşte bundan rahatsız oldular. Ancak biz sonuna kadar halkımızın emrinde demokrasi mücadelesine devam edeceğiz.”
Zeydan kendisi hakkında verilen kumpas kararının, AİHM’de mahkum edilen davalardan birinden geldiğini de hatırlattı.
Hatimoğulları: Türkiye’de hiçbir ilde belediyelerin tamamı tek bir parti tarafından kazanılmamıştır
Eylem alanında konuşan Hatimoğulları ise şunları söyledi:
Merhaba değerli Van halkı; merhaba Kürt halkının onuru ve direnişiyle bütün Türkiye’ye örnek olan Van halkı! Sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum. Bir kez daha bu meydanda gördük ki Van halkı iradesine sahip çıkmaya devam ediyor. Bütün kumpaslara rağmen, bütün denemelere rağmen. Bundan dolayı sizlere ne kadar teşekkür etsek azdır. Sizler bizim gururumuzsunuz. Türkiye’de hiçbir ilde belediyelerin tamamı tek bir parti tarafından kazanılmamıştır ama Van 14-0 yapmayı başarmıştır. İşte onlar bunu hazmedemiyor. Van’a ilk kumpası mazbatayla kurmaya çalıştılar. Sizler, o gün iradenize o kadar güçlü bir şekilde sahip çıktınız ki sesinizi sadece Türkiye ve Van halkı duymadı; Avrupa ve bütün dünya duydu. Van bütün dünyada konuşuldu. Bunu siz başardınız.
Biz hizmet üretmek istiyoruz, belediyelerimizden elinizi çekin!
Belediye eş başkanlarımız başta olmak üzere ilçe belediyelerimizin, bütün meclis üyelerimizin ve yönetimlerin Van’da nasıl çalıştığını çok yakından takip ettik. Birkaç hafta önce buraya AKOM’un açılışına gelmiştim. O kadar duygulandım ve etkilendim ki çünkü doğal afetle yüz yüze kalmış bir ülkede, bütün bölgeye hitap edecek bir doğal afetle mücadele koordinasyonunu Van Büyükşehir Belediyemiz oluşturdu. Kayyımın yaptığı tahribata karşı, kent hizmeti yapmayarak Van halkına işkence eden o kayyımcı zihniyete karşı belediye eş başkanlarımız çalışmış, hizmet etmiştir. Kente hizmet sağlamışlardır. O gün o açılışta da söylemiştim: Belediyelerimizden elinizi çekin, biz hizmet üretmek istiyoruz, hizmet! Dün Belediye Eş Başkanımız Abdullah Zeydan’a ceza verildi. Bir şeylerin yolunu döşüyorlar. Verilen bu ceza bizlerin nazarında, halkın nazarında ve hatta yasaların nazarında yok hükmündedir. Verilen bu ceza, sadece Van halkının iradesini gasp etmek demek değildir, aynı zamanda anayasayı çiğnemektir. Bilirkişinin raporu ortada olduğu halde, Zeydan’ın derhal beraat alması gerektiği halde ona ceza vermek, başka bir şeyin yolunu döşemektir. Biz bunu dün de kabul etmedik ve 31 Mart’ta karşı çıktık; şimdi de hep beraber karşı çıkıyor, kabul etmiyoruz.
İrademiz için hep birlikte belediyenin önünde nöbet tutacağız
Kürt’e seçme ve seçilme hakkını çok gören bu iktidar bir siyasi darbe yapmaktadır. Verilen bu karar, bir siyasi darbenin yolunu döşemektir. Bugüne kadar atadıkları kayyımlar siyasi darbedir. 12 Eylül askeri cuntası tankıyla, postallarıyla sokağa inmişti. “Askeri vesayet rejiminden kurtaracağım” diyerek iktidara gelen AKP ise şimdi daha beterini yapıyor. Polisiyle, akrebiyle, coplarıyla yine belediyemizin etrafını sarmışlar. Kayyım atadıkları belediyelerimize gece yarısı hırsız gibi gelerek polislerini yerleştirdiler. Van’da asla buna izin vermeyeceğiz. Kendi irademiz için hep birlikte burada sonuna kadar, kazanana kadar Van Halkı olarak nöbet tutmaya var mıyız? Her direnişin sonu zaferdir. Her kararlı duruşun sonu başarıdır. Sizler Van halkı olarak sadece Van’a değil bütün Türkiye’ye gösterdiniz. Buna inanın. Bütün Türkiye sizi örnek alıyor. Lütfen bir saniye olsun bu aklınızdan çıkmasın.
Buradan, Van’dan bütün Türkiye’ye sesleniyoruz: Buradaki kayyımcı, talancı ve halkın iradesine çökmeye çalışan anlayış her yerde cirit atıyor. Dün sabah İstanbul’da kent uzlaşısı kapsamında kazanılmış belediyelere şafak operasyonu çektiler. Aralarında belediye başkan yardımcılarının ve meclis üyelerinin olduğu çok fazla insan gözaltına alındı. Başsavcı bu gözaltının gerekçesinde kent uzlaşısını suç olarak göstermiş. Uzlaşmayı suç olarak gösteren başka bir ülke var mı? Ben bilmiyorum, görmedim. İnanın ki krallıkla, padişahlıkla yönetilen ülkelerde bile “Sen neden uzlaştın bir kentin içinde?” dememişlerdir. Ama bu iktidar herkes kavga etsin istiyor. Kent uzlaşısına tahammülleri yok. Başsavcı aynı dosyada “Türk ve Kürt kardeşliğini tesis etmek istiyorlar” diye bir ibare geçiriyor.
Belediye eş başkanlarımıza ceza verilerek diyalog süreci dinamitlenmektedir
Dün grup toplantısında bunu uzun uzun anlattım. 1 Ekim’de Sayın Devlet Bahçeli Türk-Kürt kardeşliğinden bahseden mesajlar vermeye başladı. İmralı ile görüşmeler oluyor. Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesi için diyalog süreci konuşuluyor. Kayyımlarla ve bu şekilde belediye eş başkanlarımıza ceza vererek Türk ve Kürt kardeşliği üzerinden başlatılmış olan bu diyalog süreci dinamitlenmektedir. Bunu kabul etmiyoruz. Biz DEM Parti olarak, Kürt halkı olarak, Türkiye halkları olarak barış ve diyalog sürecinin devam etmesinden yanayız. Ama bu iktidar 14-0 yapan ilin belediye eş başkanına ceza vererek bu süreci dinamitlemektedir.
Kim barıştan yana, kim değil; Van’la ilgili verilecek karar bunun sınavı olacaktır
Buradan iktidara sesleniyoruz: Ey Saraylılar, şunu bilin ki kayyım atayarak, cezalar vererek, her sabah bir şafak operasyonuyla DEM Partilileri ve muhalifleri gözaltına alarak hiçbir şeyi başaramazsınız.
İzniniz olursa en arkadaki değerli halkımız da duysun diye tekrar etmek istiyorum. Buradan Saray’a sesleniyoruz: Bizler DEM Parti olarak, Kürt halkı olarak, Türkiye halkları olarak, bu ülkenin aydınları ve demokratları olarak, bu ülkenin onurlu muhalefetini yürütenler olarak onurlu bir barış ve diyalogdan yanayız. Bu diyalogun barışla taçlanmasından yanayız. Ama bizlere her sabah şafak operasyonu çekerek, belediye eş başkanlarımıza cezalar yağdırarak, belediyelerimize kayyım atayarak bu diyalog sürecini dinamitlemektesiniz. Ey Saray, ey Erdoğan karar ver. Türk-Kürt kardeşliği ve bu ülkenin iç barışı konusunda çalışacak mısın, bu konuda ortaya bir tavır koyacak mısın? Yoksa şu ana kadar senin emrinle devam eden operasyonlara devam mı edeceksin?
Burada bütün Türkiye şunu görecek: Kim barıştan, çözümden ve halkların kardeşliğinden yana, kim değil. İşte şimdi tam da sınav zamanı. Van ile ilgili verilecek karar tam da bunun sınavı olacak. O nedenle biz buradan bir kez daha diyoruz ki kendimize de kentimize de irademize de sahip çıkmaya devam edeceğiz
Abdullah Zeydan ve bütün seçilmişlerimiz onurumuzdur
Türkiye’nin dört bir yanında Van halkıyla dayanışmaya devam edeceğiz. Türkiye’nin doğusu, batısı, kuzeyi ve güneyinde herkesin yüreği şu an Van için atıyor. Herkes Van’ın önümüzdeki süreçte neler yaşayacağını dört gözle izliyor. Dayanışıyor sizlerle, bizlerle. Bunu bir an bile unutmayalım. Sizler büyük bir coşkuyla, “Abdullah Zeydan bizim onurumuz” diye slogan attınız. Bunu söylemeye devam edin. Abdullah Zeydan, Neslihan Başkan ve bütün seçilmişlerimiz onurumuzdur. Sizden en büyük ricamız, belediyemizin iradesini gasp etmek isteyenlere karşı bu meydanı, bu bahçeyi, bu çadırı terk etmemenizdir. Var mıyız buna hep beraber? Direnerek kazanacağız, mücadele ederek kazanacağız, kararlılıkla kazanacağız. Kendimize ve kentimize hizmet etmek için kazanacağız. Siz değerli halkımızla beraber kazanacağız. Sağ olun, var olun.
12 Şubat 2025