
Eş Genel Başkanımız Tülay Hatimoğulları ve beraberindeki heyetimiz, Ankara’da düzenlenen Alevi Kültür Dernekleri Genel Kuruluna katıldı. Hatimoğulları, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Son günlerde Suriye'de Alevi canlarımıza yönelik gerçekleştirilen katliamları lanetliyorum. Bu katliamları asla unutmayacağız, unutturmayacağız. Bu kongrenin gerçekleştiği süreçte ne yazık ki bizler Aleviler olarak olarak tarih boyunca yaşadığımız katliamlar yetmiyormuş gibi bugün sınır komşumuz olan Suriye'de Alevi canlarımız katlediliyor. Alevi katliamları yeni başlamadı. IŞİD’in, El Nusra’nın uzantısı olan örgütlerin yaptığı katliamlar şimdi Lazkiye'de, Hama'da, Humus'ta, Banyas'ta ve bir çok Alevi köyünde devam ettiriliyor. Çok sayıda Alevi canımızın canına kıyıldı, adeta bir soykırımla karşı karşıyayız. Burada aynı zamanda bir tehcir politikası da güdülmektedir. Alevi canlarımızı katlederek, göçe zorlayarak onların yaşam alanlarına farklı halkların yerleştirilmesi gibi demografik yapının değiştirilmesi için bu katliamların gerçekleştirildiğini biliyoruz. Bu katliamları engelleyecek güçlerin seyirci kaldığının da farkındayız. Ama siz Alevi canlar, Türkiye’de ve Avrupa'daki Alevi canlarımız Türkiye’nin dört bir yanında sesimizi yükselttik ve Alevi katliamına hep birlikte dur dedik. Aynı şekilde Hesekê'de, Qamişlo'da Kürt kardeşlerimiz Alevi katliamların durdurulması için büyük bir çaba içindeler.
Anlaşmanın zamanlamasının Aleviler tarafından eleştirildiğini özerk yönetime ilettik
Yakın zamanda Kuzey ve Doğu Suriye Yönetimi ile Şam Geçici Hükümeti arasında imzalanan anlaşmaya dair kimi eleştirilerinizi duyduğumuzu bilmenizi isterim. Özellikle 8 maddelik anlaşmanın içindeki altıncı maddedeki vurgunun Alevi dünyasını ve Alevi camiasını olumsuz etkilediğini ve eleştirildiğini biliyoruz. Aynı zamanda bu anlaşmanın zamanlamasının da sizler tarafından eleştirildiğinin farkındayız. Ve emin olun ki bizler bu eleştirileri oradaki Özerk Yönetime de ilettik. Özerk Yönetimin özellikle imzalamış olduğu bu 8 maddenin içinde birinci ve üçüncü maddedeki konulara dikkatinizi çekmek isterim. Evet altıncı madde ile ilgili eleştirileriniz baki olmakla beraber oradaki Özerk Yönetimin demokratik bir Suriye’nin inşa edilmesi için bir çaba harcadığını da bilmenizi isterim. Bugüne kadar IŞİD’e, El Nusra ve uzantısı örgütlere en güçlü direnişi Kobanî başta olmak üzere Kürt halkı ve onlarla dayanışma içinde olan Araplar, Dürziler ve Êzidîler sergilemiştir. IŞİD’in yenilebileceğini tüm dünyaya oradaki mücadeleyle göstermişlerdir.
Biz Aleviyiz, herkes tarafından böyle bilinmelidir
Bugün elbette amacım burada bir propaganda yapmak değil ama sadece küçük bir bilgi paylaşımı olarak kabul etmenizi dilerim. Bugün Özerk Yönetimin özellikle üzerinde durduğu konu kadınların özgürlüğü, eşitliği, yerelden merkeze kadar bütün yönetim kademelerinde yer alması ve sekülerizm yani; hiçbir insanın dininden, dilinden, ırkından dolayı bir ayrıma maruz kalmaksızın demokratik bir Suriye’nin inşa edilmesi için bir çaba içinde olunduğunu bilmenizi isterim. Son olarak bu konuyla ilgili şu vurguyla tamamlamak isterim. Bizler Aleviler hiç kimsenin artığı değiliz. Biz Aleviler ne Esad’ın artıklarıyız ne rejimin artıklarıyız ne de kılıç artığıyız. Biz Aleviyiz. Bu, herkes tarafından böyle bilinmelidir.
İmralı’nın "Aleviler bu sürecin neresinde" sorusuna yanıtı "kalbinde" olmuştur
Değerli canlar, değinmek istediğim bir konu daha var, Türkiye’de bugün ümit ediyoruz ki barışla taçlanacak bir çağrı gerçekleşti. Sayın Öcalan’ın Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı üzerine ve öncesinde bizler, değerli Alevi canlarla Türkiye’de, Londra’da, Almanya’da buluşmalar gerçekleştirdik. Çok sayıda Alevi canımız katıldı bu toplantılara. Biz barış sürecinin Türkiye’nin demokratikleşmesi ile ilgili, demokratik bir toplumun Türkiye’de inşa edilmesiyle ilgili kendilerinin görüş ve önerilerini aldık. Yani siz değerli canların temsilcilerinin görüş ve önerilerini aldık. Bizlere dediğiniz şuydu, bunu aynen İmralı’ya bu şekilde ilettiğimizi bilmenizi isterim. Aleviler bu demokratikleşmenin ya da barışın neresinde? Bu soruya İmralıdan aldığımız yanıt şudur: Aleviler tam da bu işin ortasındadır, kalbindedir. Çünkü sadece Kürde demokrasi olmaz, sadece Türke demokrasi olmaz. Bu ülkede yaşayan başta Alevi canlar olmak üzere bütün farklı halkların ve inançların eşit yurttaşlık hakkı temelinde yaşayacakları bir demokratik Türkiye’yi ve Cumhuriyeti inşa etmek hepimizin boynun borcudur. Bu çağrıyı Alevi canlarımız bu şekilde kabul etsin. Bu şekilde telafi etsin. İmralı'nın da Alevi canlara mesajı bu şekildedir.
İktidarın Alevi politikalarını dün de kabul etmedik bugün de kabul etmeyeceğiz
Bizler bugüne kadar sürdürülen asimilasyon politikalarına, Cemevleri'nin cümbüş evi olarak görülmesine asla rızalık vermedik vermeyeceğiz. Eğitim sisteminin tekçi ırkçı bir anlayışla sergilenmesine, ÇEDES projesine, maarif programına asla rızalık vermedik vermeyeceğiz. Biz DEM Parti olarak siz değerli Alevi canların bütün taleplerinin arkasında olduğumuzun bir kez daha sizlerin huzurunda altını çiziyorum. Bizler yok sayılan, katledilen, asimile edilen ve parayla, pulla, çimentoyla, kerpiçlerle satın alınmak istenen Aleviliği, inancımızı asla ama asla onlara teslim etmedik etmeyeceğiz. İktidarın Alevi politikalarını dün de kabul etmedik bugün de kabul etmeyeceğiz. Karşısında hep birlikte, Alevi canlarımızla birlikte mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Bugün başta müfredat programı ve eğitim sistemi köklü olarak değişmeden bu ülkede bir değişim olacağına inanmıyoruz. Bu ülkede eşit yurttaşlık hakkı bütün canlarımıza verilmeden, bu ülkede yaşayan 72 milletten insana aynı nazardan bakan bir anlayışla atılacak adımlar olmadan demokratik olamaz. Biz DEM Parti olarak bunun karşısında oluruz.
DEM Parti Alevilerin bütün inançsal taleplerinin yanındadır
DEM Parti olarak, bütün canlarımıza, Türkiye ve bölgemizde yaşayan 72 millete aynı nazardan bakanlar olarak bütün demokratik ve inançsal taleplerinizin yanındayız, yanında olmaya devam edeceğiz. Sözlerimi Şair Ataol Behramoğlu’nun dizeleriyle tamamlamak isterim.
Bütün insanları dostun bil, kardeşin bil kızım
Sevincin ürünüdür insan, nefretin değil kızım
Zulmün önünde dimdik tut onurunu
Sevginin önünde eğil kızım
Bizler sevginin önünde eğilmeyi bilenleriz ama zulmün karşısında dimdik ve onurlu bir şekilde durmayı bilenleriz. Yaşadığımız bu soykırımı durdurmak, bu asimilasyon politikalarını durdurmak için, bize yaşatılan zulmün karşısında dimdik ve onurlu bir şekilde durmaya devam edeceğiz. Hızır yar ve yardımcımız olsun, hepinize aşk ile saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
16 Mart 2025