Eş Genel Başkanımız Tülay Hatimoğulları, Aydın’da düzenlediğimiz halk buluşmasına katıldı. Hatimoğulları, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:
Ölüye saygı göstermeyi öğreneceksiniz
Biraz önce Akbelen’deydik, oradaki direnişi ziyaret ettik. AKP iktidarı, orada maden şirketlerine, Limak gibi şirketlere bütün yeraltı ve yerüstü zenginliklerini peşkeş çekiyor. Cudi’de kesilen ağacı ise farklı bir anlamda kesiyorlar. Tırnak içinde terörle mücadele ettiklerini sanıyorlar. Oysa onlar bu ağaçları keserek toplumun yüreğini, ciğerini kesiyorlar. Kürdistan’a düşmanlığı ağaç keserek de gösteriyorlar. Bu coğrafyada birlikte barış ve huzur içinde kardeşçe yaşamamıza izin vermiyorlar. Bakın 40 yıldır bu ülkede Kürt sorunu devam ediyor. Kürt halkı barış dedikçe, bu iktidar ve devlet anlayışı hala savaş diyor, çatışma ve çözümsüzlük diyor. İki gün önce İstanbul’da AKAYDER’deki ailelerimiz ile beraber Gençlik Meclisimiz ve İstanbul İl Örgütümüz, cenazeleri karton kutularda gönderilen annelerin feryadını ve Kürt halkının isyanını dile getirmek istedi. Polis orada Gençlik Meclisi ve MYK üyemiz Edanur’a apaçık işkence yaptı. Gözleri şu anda mosmor. Orada şiddet uygulayan polis, o genç kadınların saçlarını koparmış. O saçlar teşhir edildi. Buradan bir kez daha diyoruz ki ölüye saygı göstermeyi öğreneceksiniz. Mezar taşlarından intikam alamazsınız. Ölülerimize saygı göstermeyi bileceksiniz. Edanur yoldaşımıza ve Gençlik Meclisimize Aydın halkıyla beraber alkış ve zılgıtlarımızla selamlarımızı gönderiyoruz. Selamlarımız ve sevgilerimiz onlaradır.
Hep birlikte onlara geri adım attıracağız
Ege’nin ciğerleri bu iktidar tarafından yürütülen politikalarla adeta sökülüyor. Her yerde HES, RES projeleri, her yerde JES projeleri. Akbelen’de yaşattıklarını her yerde yaşatıyorlar. Burası çok güzel turistik ve tarihi bir bölge. Bu bölgeye göz diken sermaye, inanın oturduğumuz evlere bile göz dikmiş. Yeni çıkardıkları Rezerv Alan Yasasıyla oturduğunuz ev ve mahalle rezerv alanı ilan edilmiş olabilir. Bugün Aydın’da bizi karşılayan siz değerli halkımızın önemli bir bölümü zaten savaş ve çatışmalardan dolayı köyleri zorla boşaltıldığı için, yakıldığı yıkıldığı için göç ederek buralara yerleşmiş. Buradan bu insanları koparmak istiyorlar, Türkiye’nin dört bir yanında olduğu gibi. Doğamızı kirletenlere Aydın’dan, Ege’den bir kez daha diyoruz: Akbelen’le dayanışmaya devam edeceğiz, Hatay’da depremzedelerle, evlerinden edilenlerle dayanışma içinde olmaya devam edeceğiz. Cudi dağında ağaçların kesilmesine, yakılmasına asla izin vermeyeceğiz. Doğamıza, taşımıza, toprağımıza, soluduğumuz havaya sonuna kadar sahip çıkacağız. Bütün direnişlerle dayanışma içinde olacağız. Hep birlikte onlara geri adım attıracağız.
Kadının siyasetteki temsiliyeti partimiz için hayati bir öneme sahip
Biliyorum herkesin merakla beklediği gündem yerel seçimler. Biz bu toplantımızı gerçekleştirirken, Eş Başkanımız Tuncer Bakırhan da şu anda İstanbul’da. Kongremizi gerçekleştirdikten sonra siz değerli halkımızla buluşmalarımızı yoğunlaştırdık. Türkiye ve Kürdistan’ı şu an il il dolaşıyoruz. Hem il örgütlerimizle hem de halkımızla bir arada oluyoruz. Onların yerel seçimlerle ilgili görüş ve önerilerini de alıyoruz. Kürdistan’da kazandığımız belediyeleri ve az farkla kaybettiğimiz belediyeleri bu yerel seçimde almak için çalışmalarımızı çoktan başlattık. Aday başvurularını komisyonlarımız her yerde almaya başladı. İl örgütlerimize gönderdiğimiz yeni bir genelgeyle batıdaki adaylıkları da talep etmeye başladık. Komisyonlarımız kuruluyor, batıda da adaylıklar için başvurular alınmaya başladı. Buradan özellikle çağrımı gençlere, kadınlara ve engellilere yapmak istiyorum. Lütfen siyasetin gerisinde kalmayalım. İl örgütlerimize giderek adaylık başvurularımızı yapalım. Kadının siyasetteki temsiliyeti partimiz için hayati bir öneme sahip. Sadece Türkiye’ye değil bütün Ortadoğu ve dünyaya örnek olan eş başkanlık ve eşit temsiliyet sistemimiz çok önemli. O nedenle meclis üyelikleri başta olmak üzere her türlü adaylık için başvurularınızı yapın.
Tutuklamalarla, kapatma davaları açmakla yetinmiyorlar, ismimizdeki harflerden de korkuyorlar
Bizler batıda nasıl bir strateji izleyeceğiz? Asıl merak edilen soru bu. Bu soruya gelmeden önce Kürdistan’da kayyımlara karşı nasıl bir siyaset izleyeceğiz onu aktaracağım sizlere. İki dönemdir kayyımlar atanıyor. Kayyımlar hırsızlıkla özdeşleşti. Saray’ın atadığı kayyım düpedüz hırsız. “Valiyi bile seçimle getireceğim” diye başa gelen AKP’nin içinden nasıl bir faşist ruh çıktığını şu anki uygulamalara bakarak görüyoruz. Partimizi kapatmaya yeltendiler. Tabii ki biz kendimize yol bulduk, bileşenimiz olan parti ile yola çıktık ve kongremizde de ismimizi değiştirdik. İsmimiz HEDEP ve herkes hemen benimsedi. Bakın öyle intikamcı bir iktidar ki sadece kayyım atamakla yetinmiyor, partimiz hakkında kapatma davası açmakla yetinmiyor, bizleri hapishanelere tıkmakla yetinmiyor. Bunlar aynı zamanda ismimizin harflerinden bile korkuyorlar. O yüzden HEDEP’in kısa adının değişmesini istediler. Biz de yerel seçimler yaklaştığı için, bir sorun yaşamamak için kısa adımız olan HEDEP’i gerçekleştireceğimiz kurultayımızla değiştirmiş olacağız. Yeni adımızı da sizlerle paylaşacağız.
Adımız ne olursa olsun bizler halkın partisiyiz
Elbette isimler çok kıymetli ama adımız ne olursa olsun bizler halkın partisiyiz. Partimiz demek, halk demektir. Partimiz demek, siz demeksiniz, kadınlar demek, gençler demek, Barış Anneleri demek. İşte biz bu nedenle yerel seçimlerde belediyelerimizi kayyımlardan tek tek alacağız, söke söke alacağız. Kayyım atadıkları belediyeleri seçimle kazanacaklarını zannettikleri için ellerini ovuşturuyorlar. Ellerini boşuna ovuşturuyorlar. Halkımız kendi belediyesine sonuna kadar sahip çıkacak. Sadece belediyeleri kazanmayacağız, aynı zamanda kayyım atanmasını engellemek için halkımızla, gençlerle, kadınlarla o belediyelerin etrafında etten duvar öreceğiz. Onlar şimdi beton duvar örmüşler belediyelerimizin önlerine. O kadar büyük bloklar yükseltmişler ki o blokların arkasında belediye mi var başka bir şey mi var belli değil. Orada kayyımların hırsızlık büroları kurulmuş durumda. Onlar siyaseten yanlış yaptıklarını bildikleri için o beton blokları yükseltmişler. Buradan söz veriyoruz; o beton blokları paramparça edeceğiz.
İlkeli ve şeffaf seçim işbirliklerine kapalı değiliz
Demokrasinin kazanması için, halkın iradesinin belediyelere doğrudan yansıması için bizler her türlü çalışmayı yapacağız. Parti Sözcümüz açıklamıştı, kendi adaylarımızla çıkma olasılığımız var. Bizler her iki formül üzerine yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Elbette belli başlı yerlerde kendi adayımızla çıkma olasılığımız çok yüksek. Fakat biz kent uzlaşısının batıdaki bütün kentlerde de uygulanmasını istiyoruz. Kent uzlaşısından kastımız; o kentte yaşayan bütün halkların, demokratik kitle örgütlerinin, yöre derneklerinin, kadın, gençlik, ekoloji hareketlerinin birlikte en geniş yelpazede aday belirleme çalışması yürütmesidir. Eş Genel Başkanımız da ifade etti, ben de defalarca ifade ettim. Bazı seçim işbirliklerine kapalı değiliz ama seçim işbirliği yapılacaksa açık ve şeffaf olacak. İlkeleri kitleler nezdinde tanımlanmış olacak. “Ben yanınızda gözükmeyeyim, yanlış anlaşılır” diyen anlayışla işbirliği yapacak değiliz.
Halkımız bizim kazanmamızı istiyor
Türkiye halkları kazansın, bu otoriter rejime geri adım attıralım diye 2019’da ve son genel seçimlerde değerli halkımız ve seçmenimiz büyük bir fedakarlık yaptı. Bu fedakarlıklara değerli halkımız için elbette devam ederiz ama 2024’teki yerel seçim stratejimiz için net olarak şunu söylüyoruz. Halkımız bizim kazanmamızı istiyor. Buna göre bir adım atacağız, bu çok net. Her yerelde halkımızın temsil edilmesini istiyoruz. Her belediye meclisine halkımızın iradesinin yansımasını istiyoruz. Bunun için demokratik bir zeminde ilkeleri belirlenmiş, yerel yönetim anlayışı tartışılmış bir işbirliği olabilir dedik. Aydın için de şunu söyleyeyim. Lütfen il örgütümüze gidin ve adaylık başvurusu yapın. Biz her türlü hazırlıklarımızı yapıyoruz. Başta kadınlar, gençler ve engelli kardeşlerim olmak üzere hepinizin başvurularını beklediğimizi yenilemek istiyorum.
Bu faşist rejime geri adım attıracağız
Esasen burada olmaları gereken Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş, Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel ve cezaevindeki tüm diğer arkadaşlarımıza Aydın’dan selam ve sevgilerimizi gönderiyoruz. Biz onların bıraktığı yerden o bayrağı devraldık. Alnımızın akıyla bu mücadelenin hakkını vereceğiz ve o bayrağı zafere taşıyacağız. Şeyh Bedrettinlerin, Torlak Kemallerin, Börklüce Mustafaların toprağından, şaha padişaha direnenlerin toprağından şu anda sesleniyoruz. Zalim Dehaqlara karşı mücadele eden devrimci Kawaların ruhunu onların ruhuyla bütünleştiriyoruz. Denizlerin, Mahirlerin, Kıvılcımlıların, Kaypakkayaların yürüttüğü mücadelenin ruhuyla bütünleştiriyoruz. Evlatlarının bedenleri kargo ile kendilerine teslim edildiği halde barış demekten asla vazgeçmeyen Barış Annelerinin ruhuyla mücadele ediyoruz. Başta Kürt kadınları olmak üzere coğrafyamızda yükselen Jin Jiyan Azadi sloganını ruhlarımızla birleştiriyor, mücadele ediyoruz. İşte bizler devrimci yurtsever ruhla mutlaka başaracağız. Bu faşist rejime geri adım attıracağız. Kürt sorununu barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözeceğiz. Kadınların bu topraklarda özgürce yürüyebileceği bir zemini mutlaka hep birlikte hazırlayacağız. Geleceğimiz olan gençlerimizle, şu küçücük çocuklarımızla birlikte mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Mutlaka başaracağız. Serkeftin.
9 Aralık 2023