Hatimoğulları Şenyaşarların anmasında: Yargı ve Sarayı Emine ananın taleplerini duymaya çağırıyorum

Eş Genel Başkanımız Tülay Hatimoğulları, Şenyaşar Ailesinin katledilişinin 6. yıldönümünde Suruç’ta yapılan anmaya katıldı. Anmaya DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır ve parti yöneticilerimiz de katıldı. Anmada konuşan Hatimoğulları şunları söyledi;

Bu bir katliamdır

Bugün kelimelere sığdıramayacak kadar büyük bir acı, ağır bir kayıp yaşamış olan değerli Şenyaşar ailesine bütün Türkiye kamuoyu önünde başsağlığı dileklerimi iletiyorum. Kürt halkının ve ailenin başı sağolsun. Buna cinayet demeyeceğim, bu bir katliam, bu cinayeti aşan bir şey. Bu düpedüz işlenmiş, gerçekleşmiş bir katliamdır. Ve bu katliamda Emine anadan yıllardır bakın günlerdir değil yıllardır bugün mezarda duyduğunuz çığlığını duyuyoruz. Emine ana susmadı. Emine ana bu katliamı her yerde teşhir etti. Emine ana Türkiye'deki bütün demokrasi güçlerine, Türkiye'deki bütün yetkililere, Türkiye’de herkese, bütün halklara, bütün kamuoyuna şunu dedi; "benim çocuklarım katledildi, benim eşim katledildi" dedi. Burada herkesin bir ihmali var ve sistematik olarak planlanmış bir katliam gerçekleştiğini kendisi ana diliyle ama hepimizin anlayacağı bir duyguyla anlattı. 

Bütün delilleri bilerek kararttılar

Evet dava sürecini takip eden bütün Türkiye kamuoyu çok iyi biliyor. Seçim döneminde AKP milletvekili adayı ailesiyle birlikte Şenyaşar ailesinin işyerine gelerek, sözüm ona seçim propagandası için gelerek tehdit ve hakaret edercesine bir katliam süreci başlattılar. Bu süreç başladığı andan itibaren işyerlerindeki kamera kayıtlarını ortadan kaldırdılar. Daha sonra baba Şenşayar’ın katledildiği hastane kayıtlarını ortadan kaldırdılar. Bu katliamda kolluk başta olmak üzere AKP Urfa teşkilatı, milletvekili seçilmiş olan zat başta olmak üzere herkes sorumludur. Bugün kuş uçurtmayan, kimlik kontrolü yapan, önce mezarlıkta kapıyı bizlere kapatan, büyükleriyle görüşenler pekala biliyorlar ki hastanedeki kamera kayıtları vardı. Bütün delilleri bilerek kararttılar. Şimdi 3 ağır kayıp yaşamış olan Emine annenin iki evladı mezarda, eşi mezarda ama bir oğluna da neredeyse ağırlaştırılmış müebbet cezası verilerek cezaevinde tutuluyor.

Bakanlık izleyici kaldı

Doğru düzgün ceza alan yok. Doğru düzgün yargılanan yok. Cinayeti işleyen AKP’li vekilin ailesinden doğru düzgün yaralanan yok. Oysa onlar hastaneye kadar aileyi takip edip "yararlı olanları da öldürün, ölüm emri veriyorum" diye bağıdılar. Ve orada sağlık için bulundurulan tüple cinayet işlediler. Katliam gerçekleştirdiler. Onu bir savaş aracı olarak kullandılar. Şifa aracı olarak hastanede bulundurulan aleti onlar bir katliam malzemesine çevirdiler. Biz bunu asla kabul etmedik, etmeyeceğiz. Ve herkesin huzurunda Emine ananın önce Urfa’da başlatmış olduğu Adalet Nöbetinde şimdi de Adalet Bakanlığı önünde sürdürdüğü nöbetinde bütün haklı taleplerinin yanındayız. Ve bütün Türkiye kamuoyunu, bütün siyasetçileri, vicdan sahibi herkesi; bu vicdanı kararmış, bu vicdanı çürümüş olan yargıya, vicdanı çürümüş olan saraya, vicdanı çürümüş olan iktidara karşı ortak bir tavır sergilemeye, Emine ananın taleplerinin yanında durmaya davet ediyorum. Buradan Adalet Bakanı da duysun. Adalet Bakanı gerçekleşen bu katliamda bakanlık olarak, kendilerine bağlı olan yetkililer olarak izleyici kaldılar. Delillerin tek tek karartılmasına, çalınmasına, saklanmasına izleyici kaldılar. Onlar o dönem izleyiciydiler, şimdi Emine ana, oğluyla birlikte Ankara’nın göbeğinde Adalet Bakanlığı’nın önünde Adalet nöbetinde. Ama yetkililer yine vicdanlarını karartmışlar, yine muhatap almıyorlar, yine gerekenleri yapmıyorlar. Buradan bir kez daha sesleniyoruz. Söz konusu Kürt aileleri olunca, söz konusu Kürt halkı olunca seçimlerde "AKP’li değilseniz eğer katledilmeyi hak edersiniz, bu katliam emrini benim vekil adayım dahi yapabilir" iznini veren AKP şunu anlamalıdır. Kürt halkı bu ülkenin asli bir halkıdır. Kürt halkının tarihi olarak kökleri bu topraklarda, Anadolu ve Mezopotamya topraklarında olan bir halktır.

Emin ananın haklı talebi yerine getirilsin

Bu halkı bu şekilde cezalandırmak, katletmek, askeri araçlarla çocuklarını ezmek, kurşunlayarak öldürmek... Bunu kendinize hak olarak görüyorsunuz ama yanılıyorsunuz. Kürt halkı dün diz çökmedi, bugün de çökmeyecek. Barış anneleri, Adalet nöbetçisi analarımız ve Emine anamız gibi analar bu mücadeleyi halkla birlikte sırtlamıştır. Bizler burada DEM Parti olarak Şenyaşar ailesinin ve Emine ananın bütün haklı taleplerinin yanında olduğumuzun ve bu mücadeleyi birlikte vereceğimizin altını çizmek istiyorum. Ölenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Şu duygumu paylaşarak sözlerimi tamamlayacağım. Biraz önce mezardaydık. Emine ananın kaybettiği 3 can yan yana. İki oğlu ve diğer yanda eşi. Emine ana en fazla göz yaşını küçük oğlununun mezarının başında döktü, diğer çocuğuna döndü, hangi birine yanayım diye bir duygu ve feryat içindeydi. Bu duygu ve feryadı bütün Türkiye duysun, muhalefet, yetkililer duysun ve gereken yapılsın. Emin ananın haklı talebi yerine getirilsin. Cezaevinde bulunan çocuğu ile ilgili haklı talebi yerine getirilsin.

15 Haziran 2024