İrade gaspına karşı Batmanda yürüdük: Düzen karşısında rahatsız olanları kayyımcı anlayışla mücadele etmeye ve dayanışmaya çağırıyoruz

Eş Genel Başkanlarımız Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, kayyım darbesine karşı Batman’da halkla birlikte belediyeye yürüdü. Burada konuşan Hatimoğulları ve Bakırhan ile DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır şunları söyledi: 

Hatimoğulları: 100 bin tane kayyım atasanız da halkın iradesi tecelli edecektir

Şu an Batman’dayız; gasp edilen, çalınan belediyemizin önündeyiz. Kayyımın gelip işgal ettiği bu belediye bir bina değildir; belediye halktır, belediye sizsiniz, belediye Batman halkının ta kendisidir. O dört duvarı gasp ederek halkın iradesini çaldığını zannedenler bilsin ki defalarca kayyım atanmasına rağmen halk yine partisini seçti, yine kendi belediye başkanlarını seçti. Siyaseten bileğimizi bükemedikleri için, siyaseten bizi yenemedikleri için buraya bir ordu polisi yığarak yargı eliyle, İçişleri Bakanlığının hukuksuzluğuyla bir darbe gerçekleştirdiler. Bu bir siyasi darbedir; aynı zamanda yargı darbesidir, aynı zamanda polis darbesidir. 

12 Eylül’de askerin postallarıyla darbe gerçekleştirdiler; şimdi de polislerin copuyla, gazıyla ve TOMAsıyla halkın iradesini çalıyorlar. Bu düpedüz bir darbedir. Bugün 4 Kasım. 4 Kasım HDP’ye, demokratik siyasete vurulmuş darbelerden biriydi. Eş Genel Başkanlarımız Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş ve diğer arkadaşlarımızın gözaltına alındığı, seçilmişlerimizin gözaltına alındığı bir darbeydi. Bu darbenin yıldönümünde yeniden bir darbenin gerçekleştirilmesi, şüphesiz ki bir siyasi mesajdır demokratik siyasete. Biz bu mesajı aldık. Geldiler el sıktılar ve dediler ki iç barış sağlayacağız. Bunların iç barış gibi bir derdi yok. DEM Parti olarak onurlu bir barışa hazır olduğumuzu söyledik ama onlar ne yaptı? Esenyurt’a kayyım atadılar. Şimdi de Mardin’e, Batman’a ve Halfeti’ye kayyım atadılar. Bu kayyım darbesine karşı sanmasınlar ki halkımız boyun eğecek, DEM Parti boyun eğecek. Bizler demokratik zeminde halkımızla beraber belediyelerimize de irademize de mücadelemize de onurlu barışa da hep birlikte sahip çıkacağız. Bizlere bu darbelerle boyun eğdireceklerini zannedenler bilmelidir ki bizler yalnızca kayyım atanmış belediyeleri değil aynı zamanda oy hırsızlığı yaptıkları, kaçak ve göçek seçmen getirdikleri yerleri de kazandık. Bunu halkımızın sahiplenmesiyle, halkımızın iradesiyle başardık. 100 bin tane kayyım atasanız da 100 bin tane darbeci valiyi ve kaymakamı bu binalarda oturtsanız da halkın iradesi tecelli edecektir. Halkın iradesiyle seçme seçilme hakkımıza bir yurttaş olarak sahip çıkacağız. 

Kayyımcı zihniyete asla rahat vermeyeceğiz

Bu darbe, Kürt halkının iradesini çalmak isteyen bir darbedir. Bu darbeye karşı Türkiye’deki diğer halklar, demokrasi güçleri ve kadınlarla birlikte demokrasi ve özgürlük mücadelesini yükselteceğimizin sözünü bir kez daha buradan veriyoruz. Kayyımcı zihniyete asla rahat vermeyeceğiz. Halkın iradesi kadınların dayanışmasında olacak, halkın iradesi çocuklar için kurulan kurumlarda olacak. Halkın iradesi sahada, parklarda, kahvehanelerde ve evlerde olacak. Bu iradeye hep birlikte sahip çıkacağımızın sözünü buradan bir kez daha vererek hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Mücadeleye devam. 

Keskin Bayındır: Têkoşîna gelê Kurd dê bi hezaran mewziyan bi we bide wendakirin

Gelê me yê Êlihê yên bi xîret û bi rûmet hûn bi xêr hatin. Ev ên ku li kêleka me ne bila bizanin ku em ê teneke bi van ve girê bidin, em ê teneke bi siyaseta wan ve girê bidin û em ê wan ji Batman û Kurdistanê paşve bikişînin. 

Digotin me destê xwe dirêj kir ji Kurdan re lê îro destdirêjiya îradeya Kurdan kirin. Gelê Kurd bi îradeya xwe, bi rûmeta xwe vê destdirêjiya we tu car qebûl nake. Em qebûl nakin, heya dawî em ê li ber xwe bidin. Ev aqilê ku dibêje em ê vê şaredariyê bi dest bixin bila baş bizanin, hûn bi dehan mewziyan, hûn ê bi dehan, bi sedan mewziyan wenda bikin. Îradeya gelê Kurd, têkoşîna gelê Kurd bi dehan, bi sedan û bi hezaran mewziyan dê bi we bide wendakirin. Vê yekê baş bizanibin. Îro jî ev biryara gelê Kurd biryara hilweşandina desthilatdara AKP-MHPê ye. Em îro li Batmanê di nav gelê xwe de em îrade û biryardariya dîrokî didin. Ji îro û pê ve yek biryara me heye, yek israra me heye, ew jî têkbirin û hilweşandina deathilatdariya AKP û MHPê ye. Menzîla me û rêya me ev e. 

Em ê her qada Kurdistanê bikin qada berxwedanê, qada têkoşînê

Gelê me yê hêja, gelê me yê Batmanê, gelê Kurdistanê ez dixwazim bangewaziyê bikim. Li Batmanê her tax, her mehele, her kolan, her sikak ji îro bi şûn de gerek bibe ciyên xwedî rûmeta xwe û xwedî xîreta xwe. Em ê li her derê xwedî îradeya xwe derkevin. Gelê Kurd dê li Kurdistanê, li Mêrdînê, li Batmanê, li Rihayê, li her derê xwedî li îradeya xwe derkeve. Em ê her qada Kurdistanê, em ê her santîmê Kurdistanê bikin qada berxwedanê, qada têkoşînê. 

Bersiva me li desthilatdariyê ew e; bersiva me heta dawiyê, heta serkeftinê, heta hilweşdina we têkoşîn û berxwedan e

Vê desthilatdarê planên xwe aşkera kirin. Planên wan êrişkirina gelê Kurd e. Planên wan desteserkirina serkeftiyên gelê Kurd e. Me peyama Erdogan û Bahçelî îro li Kurdistanê li Êlihe girt. Lê bersiva me jî ew e; bersiva me heta dawiyê, heta serkeftinê, heta hilweşdina we têkoşîn û berxwedan e. Ev jî biryara me ye. 

Bakırhan: Bu kumpasçılar, bu hırsızlar kapalı kapılar ardında tasfiyeyi planlayarak bize el uzatmıştır

Gelê Batmanê gelê têkoşer, gelê berxwedêr hûn bi xêr hatin. Spas dikim. Hûn îro dîsa xwedî li şarediya xwe, li îradeya xwe derketin. Bawer bikin em ê van dizan rojekê bişînin. 

Mehmet Sincarların, Sıddık Tanların, Cengiz Altunların yoldaşı olan değerli direnişçiler, mücadele edenler merhaba. Kayyımcı zihniyete rağmen defalarca partisine ve iradesine sahip çıkan onurlu Batman halkı, merak etmeyin, kayyımcı zihniyet bu toprakların bağrında çıkmış bir zihniyet değil. Bu toprakların bağrından çıkmamış olan bu rantçı, bu hırsız, bu inkarcı zihniyeti bu coğrafyadan bir gün mutlaka ama mutlaka hep birlikte mücadelemizle göndereceğiz. 

Bu kumpasçılar, bu hırsızlar kapalı kapılar arkasında tasfiyeyi planlayarak bize el uzatmıştır. Biz Mehmet Sincarların, Cengiz Altunların, Orhan Doğanların yüreğinin temizliğiyle elimizi uzattık. Dedik ki belki müzakere edecekler, belki aklın yoluna geldiler. Kimliği, dili ve kültürü için bedel ödeyen, şu anda aramızda olmayan yoldaşlarımızın hak ettiği bir duruşu ortaya koyduk. Bunu yapmaya da edeceğiz. 

Bir taraftan elini uzatan, diğer taraftan zulüm uygulayan meşruiyetini yitirmiş bir iktidarsınız

Sizi uyarıyoruz: Her seferinde sandıkta yenişemeyerek tezgahla, pusuyla Kürt halkının iradesine el koymaktan vazgeçin. Emin olun yenemeyeceksiniz. Bir gün mutlaka ama mutlaka yine bu belediyede, yine bu salonlarda bizler olacağız. Çünkü sizler inkarcısınız, rantçısınız, hırsızsınız. Sizler bir taraftan elini uzatan, diğer taraftan zulüm uygulayan meşruiyetini yitirmiş bir iktidarsınız. Ama Batman halkına, Halfeti halkına, Mardin halkına, Esenyurt’taki halklara sözümüz olsun ki; sizi bu topraklarda tabela partisi yapacağız, sizi tabela asamayacak bir noktaya getireceğiz. Siz ne zannettiniz? Bin yıllardır çökmeyen, mücadele eden, görmediği zulüm kalmamasına rağmen onurluca kimliğine ve diline sahip çıkan onurlu bir halkla karşı karşıyasınız. Bütün sadeliğimizle ve inancımızla elimizi uzattık ama tutuklamalar geldi. Selçuk Mızraklı’nın cezası onandı. Onlarca arkadaşımız tutuklandı, il eş başkanlarımız tutuklandı. Şimdi de kayyım atıyorlar. 

İnkarcı, kumpasçı, meşruiyetini yitirmiş ama zorla ve zulümle ayakta kalmaya çalışanlara bir kez daha sesleniyoruz: Bırakın belediyeyi Batman halkının seçtiği irade yönetsin. Emin olun ki bu halk sizi kabul etmeyecek, size eyvallah demeyecek. Çünkü halk bu belediye binalarında iki dönemdir ne yaptığınızı çok iyi biliyor. Yolsuzluk yapıyorsunuz, Kürt halkının diliyle ve kimliğiyle oynuyorsunuz. 

Batman halkına sözümüz olsun ki tekrar Batman halkının iradesinin tecelli edeceği, hırsızlığın ve yolsuzluğun olmayacağı, Kürtlerin bu topraklarda insanca eşit bir şekilde yaşayacağı günleri yaratıncaya kadar mücadeleye devam diyoruz. 

Bu düzen karşısında rahatsız olanları kayyımcı anlayışla mücadele etmeye çağırıyoruz

Bu vesileyle, Türkiye’deki demokratik kitle örgütlerini, vicdanı olan siyasi partileri, kadın kurumlarını, gençlik kurumlarını, bu zulüm düzeni karşısında rahatsız olanları Batman’a, Mardin’e, Halfeti’ye sahip çıkmaya ve dayanışmaya çağırıyorum. Bu kayyım sadece Batman halkına atanmamıştır. Trakya’dan Karadeniz’e Türkiye’deki bütün renklere ve kimliklere atanmış bir kayyımdır. Bu soyguncu ve talancı, bu savaş seven düzen karşısında rahatsız olanları kayyımcı anlayışla mücadele etmeye ve dayanışmaya çağırıyoruz. Topa tüfeğe, kolluğa rağmen iradesine sahip çıkmak için buraya gelen sizlerin önünde saygıyla eğiliyorum. Söz veriyoruz: Sizlere layık olmak için, iradenizin demokratik bir zeminde yaşaması için mücadele etmeye devam edeceğiz. Bizler başka bir hırsızı kınamak için Mardin’e gideceğiz. Ama buradaki hırsızlara karşı, buradaki irade gaspçılarına karşı DBP Eş Genel Başkanlarımız ve milletvekillerimiz sizinle birlikte burada olacaklar. Kayyımcı ve inkarcı anlayış burayı terk edinceye kadar burada kalacaklar. Ji me hemûyan re serkeftin. 

4 Kasım 2024