Kayyım darbesinin neden olduğu toplumsal tahribat

Grup Başkanvekillerimiz Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Sezai Temelli, 2016’dan bu yana sürdürülen kayyım darbelerinin toplumda yarattığı tahribatın ve sorumluluğu bulunan kamu görevlilerinin araştırılması amacıyla Meclis Araştırması açılmasını talep etti.

TBMM Başkanlığına verilen araştırma önergede şu ifadeler yer aldı:

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

31 Mart 2024 gününden bugüne Hakkâri, Esenyurt, Batman, Mardin, Halfeti, Dersim, Bahçesaray, Akdeniz, Ovacık olmak üzere dokuz belediyeye kayyım atanmış, 29 Ocak günü ise Siirt Belediyemize kayyım atanarak Belediye Eş Başkanımız Sofya Alağaş görevinden uzaklaştırılmış ve Siirt halkının da iradesi gasp edilmiştir. 2016’dan bu yana devam ettirilen kayyım rejimi Kürt halkı başta olmak üzere tüm halkların iradesine karşı yargının araçsallaştırıldığı birer siyasi darbedir. Bu siyasi darbelerin tüm toplumda yarattığı tahribatlar ile sorumluluğu bulunan kamu görevlilerinin araştırılması ve halkın iradesine sahip çıkılması amacıyla Anayasa’nın 98. ve İçtüzüğün 104. ve 105. maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz ve talep ederiz.

GEREKÇE

8 Eylül 2016’dan bu yana yoğunlukla Kürtlerin yaşadığı il, ilçe ve beldelerde toplam 154 kayyım atanmıştır. Kayyım, asimilasyondan yolsuzluğa pek çok amaç içeren yeni darbe politikasıdır. Devlet, Cumhuriyet tarihi boyunca Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerdeki belediyelere ‘hizmet’ çerçevesinde bakmamıştır. Tüm gücüyle bu belediyeleri ve onların şahsında ortaya çıkan tüm temsil ilişkilerini devlete eklemleme tutumu ile yaklaşmıştır. Belediyeler, devlet için ideolojik bir mesele olmuştur. Bu açıdan kayyım atamaları son derece planlı, ideolojik bir hamle olup bölgedeki yerel yönetimleri merkezi devletin uzantısı haline getirme çabasının da önemli bir parçasıdır.

Kayyım rejimi, asimilasyonu ve Kürt kimliğinin inkarını amaçlamakla beraber bir rant paylaşımı alanı olarak da görülmektedir. 2016 ve 2019 dönemlerinde kayyım atanan, aralarında 3 büyükşehir belediyesinin de olduğu 24 belediyenin borçlarını incelediğimizde kayyım atanmadan önce toplam borç 730 milyon TL civarında iken bu rakam 31 Mart 2019’da belediyeler yeniden alındığında 5.6 milyar TL civarına ulaşmıştır. 2.5 yıllık süre içerisinde 24 belediyenin kayyımları yaklaşık 5 milyar TL borçlanmaya gitmişlerdir. Bu borca karşılık yapılan herhangi bir hizmet bulunmadığı gibi belediyenin hizmet yürüttüğü birçok kurum kapatılmış ve diğer devlet kurumlarına tahsisi yapılmıştır. Yani hem belediyenin bütçesi yandaşlara peşkeş çekilmiş ve iktidar yandaşları zengin edilmiş hem de belediyenin kaynak niteliğinde olan bazı taşınmazları da ortadan kaldırılmıştır.

8 yıllık tahribatları yetmezmiş gibi 31 Mart 2024 yerel seçimlerinin ardından sandıkta umduğunu bulamayan iktidar ve ortakları yeniden kayyım darbesini devreye sokmuşlardır. 31 Mart 2024’ten bugüne Hakkâri, Esenyurt, Batman, Mardin, Halfeti, Dersim, Ovacık, Bahçesaray ve Akdeniz belediyelerinin ardından 29 Ocak 2025 günü de Siirt Belediyemize kayyım atanmış ve Belediye Eş Başkanımız Sofya Alağaş ve Mehmet Kaysi görevinden uzaklaştırılmış, Siirt halkının da iradesi gasp edilmiştir. Belediye Eş Başkanımız, yerel seçimlerde Siirt'te yüzde 49.63 oy almış, en yakın rakibi AKP’li adaya 12,5 puan fark atarak belediye başkanı seçilmiştir.

Seçildikten sonra Siirt Belediyesi, 8-12. sınıf öğrencilerine online eğitim desteği, yaşlı yurttaşlara evde berber hizmeti, Kadın Yaşam Merkezi’nde çocuklara sinema etkinlikleri, Kent Lokantası ve Ekmek Kulüpleri’nin açılması, ihtiyaç sahibi ailelere yemek desteği, engellilere yönelik tekerlekli sandalye desteği gibi her kesimden yurttaşa hizmet sunmuştur.

Siirt Belediye Eş Başkanımız Sofya Alağaş'a örgüt üyesi olduğu iddiasıyla 28 Ocak günü, 6 yıl 3 ay hapis cezası verilerek, kayyımın zemini hazırlanmıştır. Mahkemenin başkaca soruşturma dosyalarının sonuçlarının beklenmesi kararından vazgeçmesi, duruşmadan 2 gün önce iddianamede bile yer almayan Ankara’da yargılanan gazetecilerin davasındaki gizli tanığı dinlemesi, savcının daha önce Diyarbakır’daki yargılamasıyla bu dosyanın birleştirilmesini talep etmesine rağmen bu itirazından vazgeçerek bir anda mütalaa vermesi, dosyanın karara çıkartılmasında savcılık ve mahkemenin eş güdüm halinde olduğunu göstermektedir. Siyasi baskı ve taleplerle yargılamanın hızlandırıldığı ve olağan seyrinden çıkarıldığı apaçık ortadadır.

Mahkeme heyetinden bir üye hâkimin de şerh düştüğü gibi bu dosyada Sofya Alağaş’ın Belediye Eş Başkanımız olmadan önceki mesleki faaliyetleri yani gazeteciliği yargılanmış, iddianamede dahi yer almayan tek bir gizli tanık beyanına dayanılarak ceza hükmü kurulmuştur. Oysa başka bir somut delille desteklenmediği sürece tek başına gizli tanık beyanına göre mahkûmiyet hükmü kurulamayacağı hem iç hukukun hem de AİHM kararlarının gereğidir. Diğer yandan gazetecilik faaliyetleri cezalandırılarak basın özgürlüğü yok sayılmıştır. Ancak iktidar, yargılamaları kayyım ajandasına göre takip ve dizayn etmekte; hâkim ve savcılar da hukuki ve ahlaki sorumluluklarla değil, siyasi hedef ve saiklerle hareket ederek bu mahkumiyet hükümlerini kurmaktadırlar. Öte yandan Valilik tarafından bugün alınan 10 günlük eylem ve etkinlik yasağı, halkın irade gaspına karşı protesto hakkını engellemek üzere alınmış gayrimeşru bir karardır.

Belediye Kanunu’na OHAL KHK’si ile getirilen düzenlemenin iptali amacıyla DEM Parti, Cumhuriyet Halk Partisi, İYİ Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, DEVA Partisi, Demokrat Partisi, Yeniden Refah Partisi, Emek Partisi ve Türkiye İşçi Partisi’nin ayrı ayrı sunduğu kanun teklifi, Meclis Başkanlığınca derhal işleme alınmalı ve kayyım uygulamasına son verecek yasal adımlar atılmalıdır.

Tüm bu gerekçelerle halkın iradesine sahip çıkılması amacıyla, algı operasyonları, siyasi mühendislikler ve yargı kumpaslarıyla 2016’dan bu yana devam ettirilen kayyım rejiminin ardındaki siyasi ajandaların, hukuksuzlukların, yolsuzlukların, tahribatların tespiti ve telafisi ile tüm bunlarda sorumlu olan kamu görevlilerinin araştırılması amacıyla meclis araştırma komisyonu kurulması gerekmektedir.

29 Ocak 2025