Önceki dönem HDP Eş Genel Başkanları, MYK üyeleri ve Kürt siyasetçilerin rehin tutulduğu Kobanî Kumpas Davasının karar duruşması, bugün Sincan Cezaevi Kampüsünde görülüyor. Eş Genel Başkanlarımız Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan ile siyasi parti ve STK temsilcilerinin takip edeceği duruşma öncesi Sincan Cezaevi Kampüsü önünde açıklama yapıldı.
Açıklamaya SYKP, SODAP, Devrimci Parti, HDK, KESK, İHD, SMF, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Alevi Bektaşi Federasyonu, Çağdaş Hukukçular Derneği, Özgürlükçü Hukukçular Derneği, Kaldıraç ve Devrimci İşçi Partisi’nden temsilcilerin yanı sıra DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, TİP Genel Başkanı Erkan Baş, EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk, EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan, ESP Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ve Genel Başkan Yardımcıları Gökçe Gökçen ve Gül Çiftçi, CHP Milletvekilleri, Sol Parti Sözcüsü İlknur Başer, Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk, TÖP Sözcüler Kurulu Üyesi Perihan Koca katıldı. Diyarbakır, Urfa, Van, Mardin, Hakkari ve Bitlis Baro Başkanları da açıklamaya katılan isimlerdendi.
Bakırhan: Bu dava gizli tanıklarla, zorlama yorumlarla hazırlanan ve siyasi erkin karar verdiği bir kumpas davasıdır
Açıklamada konuşan Eş Genel Başkanımız Tuncer Bakırhan şunları söyledi:
Değerli basın mensupları, çok değerli siyasi parti başkanları; emek ve meslek örgütleri, inanç örgütleri, kadın ve gençlik örgütlerinin değerli temsilcileri, Barış Anneleri ve bizi bugün burada yalnız bırakmayan değerli halkımız, hepiniz hoş geldiniz. Bugün Türkiye'nin en büyük siyasi kumpas davasının sonuna geldik. Siz de takip ediyorsunuz ki bu bir hukuk davası değildir. Dosyanın içeriğine bakıldığı zaman hukukla bir alakası olmadığını göreceksiniz. Bunu defalarca dile getirdik. Gizli tanıklarla, zorlama yorumlarla hazırlanan ve siyasi erkin yönlendirdiği, karar verdiği bir kumpas davasıdır bu.
Kobanî Kumpas Davası bir milat olacaktır
Bugün normalleşmeden bahsedenler, yumuşamadan bahsedenler için Kobanî Kumpas Davası bir milat olacaktır. Gerçekten 31 Mart’tan bir ders alınıp alınmadığını bugün hep birlikte göreceğiz. Bu siyasi kumpas davasında verilecek kararın, aslında önümüzdeki dönemde Türkiye’nin hangi hatta gideceğinin bir göstergesi olacağına hep birlikte şahitlik edeceğiz. Umarım ve diliyorum ki mahkeme heyeti siyasi erkten etkilenmez. Dosyadaki boş delillerle yıllardır tutuklu olan arkadaşlarımızı bugün serbest bırakırlar, tahliye ederler. Boş olan bu davada yargılanan bütün arkadaşlarımız umarım bugün beraat eder. Bizimle bugün burada bulunan, dayanışma içerisinde olan herkese tekrar hoş geldiniz diyorum. Bu tür kumpas davalarını, kumpas girişimlerini dayanışmayla ve birlikte mücadeleyle aşabiliriz.
Hatimoğulları: Kobanî Davası Saray’ın eliyle yazılmış bir senaryodur
Eş Genel Başkanımız Tülay Hatimoğulları da şunları söyledi:
Bugün Türkiye tarihi açısından oldukça önemli bir davanın karara bağlanmasını bekliyoruz. Türkiye’nin dört bir yanından değerli kurum ve siyasi parti temsilcileri, inanç kurumu temsilcileri ve kadın hareketinden, ekoloji hareketinden, insan hakları hareketinden temsilciler bugün burada. Bizler bu tarihi davayı hep beraber bugün izleyecek ve Türkiye’nin geleceğine dair bu davanın sonucunda bir fikir oluşturacağız. Hala kapıda bekletilen ve henüz aramızda olmayan kurum temsilcileri de var. Onların da bir an önce aramızda olmasını istiyoruz. Bu konuda kolluk kuvvetini de görevini yerine getirmeye çağırıyorum. Ve bizlere destek ve dayanışma için gelen bütün demokrasi güçlerine sizlerin huzurunda bir kez daha teşekkür ediyorum. Evet, bu dava tarihi bir davadır. Bu dava hakkında çok konuştuk. Kobanî Davası tam bir kumpas davasıdır. Saray’ın eliyle yazılmış olan, yargının eliyle yazılmış olan bir senaryodur. Çağrılarımızı çok kez yaptık, buradan bir kez daha yapıyoruz: Demokrasiyi yerin yedi kat derinliklerine gömmemek için, Türkiye tarihinde yargının bir hatadan dönmesi için hala bir fırsat var. Bugün burada açıklanacak olan karar ya Türkiye’yi tam bir karanlık, tam bir Engizisyon ortamına, tam bir İstiklal Mahkemesi ortamına geri çekecek ya da Türkiye’de demokrasinin önünün açılması için bir başlangıç olarak addedeceğiz.
Türkiye için bu dava bir yol ayrımıdır
Türkiye için bu dava bir yol ayrımıdır, demokratikleşme için bir yol ayrımıdır. Bu yol ayrımı şu an iyice keskinleşmiş durumdadır. Ya bu davada verilecek karar hukuka uygun bir karar olur, demokratik zeminde bir karar olur, siyaseten yenemediğini yargı sopasıyla yenmeye çalışan anlayışa karşı bir karar olur ya da bu ülkeyi karanlık dehlizlere sürükleyecektir. Bugün AİHM’nin verdiği kararı uygulamayan bir yargı var. Bu karar uygulanmış olsaydı, Kobanî Kumpas Davasından yargılanan bütün arkadaşlarımız serbest olacaktı. Tam bir düzmece olan ve IŞİD’i esasen besleyen Kobanî Kumpas Davasında verilecek karar aynı zamanda şu anlama gelecektir. Türkiye’de ve Ortadoğu’da IŞİD ve benzeri örgütlerin ya önü açılmış olacak bu kararla ya da demokrasinin önü açılacaktır. Bu kadar keskin çizgilerle karşı karşıya olduğumuz bir dava. Buradaki tüm demokrasi güçleri, vicdan sahibi olan herkesin ortak beklentisi şudur: Kanun işlesin, yasalar işlesin ve Kobanî Kumpas Davasında arkadaşlarımız beraat alsın. Bugün bütün Türkiye bunu izlemektedir.
Yargı adaletin tecelli edeceği şekilde karar vermeli, tüm arkadaşlarımız serbest kalmalıdır
Ben Almanya’dan yeni geldim ve Almanya’da siyasi parti ve hükümet temsilcileriyle görüşmelerimiz oldu. İnanın Avrupa’nın bütün siyasi partileri ve hükümetler bu kararı takip etmektedir. Yani yalnız Türkiye değil bütün dünya bugün buradan çıkacak kararı dört gözle beklemektedir. Bizler son sözümüzü şöyle ifade etmek isteriz. Kobanî Davası bir kumpas davasıdır. Yargı gerçek anlamda adaletin tecelli edeceği şekilde bir karar vermelidir. Kobanî Kumpas Davasında yargılanan bütün arkadaşlarımız serbest kalmalıdır. Bu Türkiye’deki kamuoyunu, Avrupa ve dünya kamuoyunu rahatlatacak bir karar olur. Aksi takdirde gerçekten bir yol ayrımı anlamına gelecektir bu dava. Demokrasi tamamen gömülmüş olur. Umudumuz hala var. Esas açıklamalarımızı karar açıklandıktan sonra hep birlikte yapacağız.
16 Mayıs 2024