Milletvekillerimiz ve Ekoloji Komisyonumuz orman yangınlarına ilişkin TBMMde açıklama yaptı

Ekoloji Komisyonu Eş Sözcümüz İbrahim Akın, Şırnak Milletvekillerimiz Newroz Uysal, Zeki İrmez ve Dersim Milletvekilimiz Ayten Kordu orman yangınlarına ilişkin TBMM’de açıklama yaptı.

Burada konuşan ve özellikle Şırnak’ta yaşanan orman yangınlarına işaret eden Akın, “Sadece Şırnak’ta değil Türkiye’nin dört bir tarafında da inanılmaz bir katliam ve talan devam ediyor. Özellikle AKP döneminde bu durum çok daha fazla yaşanıyor. Dört bir tarafta ormanlarımız yanıyor” dedi. Akın, yangınlarda küresel ısınmanın da etkisi olduğunu ancak buna karşı gerekli tedbirlerin alınmadığını söyledi. 

Erdoğan’ın bu yıl ormansızlaştırmayı içeren politikalara imza attığının altını çizen Akın; bu adımlardan birinin 6 milyon hektarlık alanın ormanlık alan olmaktan çıkarılmasını, diğerinin 500 metrekarelik alanın ormanlık alan olmaktan çıkarılmasını, bugünkünün ise 2 milyon 834 bin hektarlık alanın ormanlık alan olmaktan çıkarılmasını öngördüğünü söyledi. Akın, “Bugün eğer ülkemizde daha fazla susuzluk ve kuraklık varsa bu bizzat iktidarın uyguladığı politikalardan kaynaklıyor” dedi. 

Türkiye’deki orman yangın ve talanlarının yanı sıra Kürdistan’da da ciddi bir ayrımcılık ve talan yaşandığını ifade eden Akın, en son bölgede yaşanan yangında 15 kişinin hayatını kaybettiğini hatırlattı. Akın, orman yangınlarına müdahalede geç kalındığını da sözlerine ekledi. 

Akın, Şırnak’ta 90’lı yıllardan bu yana köylerin boşaltılması ve bölgenin ormansızlaştırılması politikasına bağlı olarak yangınların yaşandığını ve bunun da bölgeyi ve Türkiye’deki ekosistemi tehdit ettiğini ifade etti. “Bu mesele Şırnak’ta yaşanan basit bir orman yangını, orman talanı değildir, bütün ülkemizle ilgilidir. Bu ayrımcılık, bu savaş ve talan politikalarının durdurulması lazım” dedi. 

Şırnak’ta son yıllarda ormanlık alanların yüzde 10 oranında azaldığını söyleyen Akın, “Bunu yapmayın. Bu, insanlığa ve vicdana sığmaz. Orman Bakanlığı Şırnak’taki orman yangınlarını durdursun. Bütün duyarlı kesimleri de buna karşı ses çıkarmaya çağırıyoruz” dedi. 

Açıklamada daha sonra söz alan Newroz Uysal ise orman yangınlarına yönelik DEM Parti'nin yaptığı çalışmaların uzun erimli olduğunu ifade etti. Uysal, Kürtlere yönelik inkar ve asimilasyon politikalarına da dikkat çekerek, “Bu politika sadece insanların diline, kimliğine ve kültürüne yönelik değildir. O coğrafyanın canlısına, toprağına, havasına, suyuna, ağacına kadar ciddi bir asimilasyon ve ekokırım gerçekleştirildi. Kürdistan’da bu politikaların en ciddi uygulandığı yerlerden biri de Şırnak’tır” dedi. 

“Özel güvenlik bölgesi” ilanlarının süreklileştiğini belirten Uysal, bunun da orman ve doğa talanını kolaylaştırdığını belirtti. Uysal, bölgede yapılan ağaç kesimlerinin fotoğraflarını gösterdi ve kesilen ağaçların tamamının özel güvenlik bölgelerinde olduğunu ve askerlerin gözetiminde kesildiğini söyledi. Bölgedeki askerlerin köylüleri ağaç kesmeye zorladığını ve baskı uyguladığını vurgulayan Uysal, Anayasaya göre bu uygulamanın suç olduğunu belirterek, “Şırnak’ta bu suçu işleyenlere herhangi bir ceza veriliyor mu? Hayır, aksine askerler bu suçu işleyenleri teşvik ediyor. Bu kişilere para veriliyor, yapmak istemeyenler de zorlanıyor” dedi. Uysal, sözlerine şöyle devam etti: 

“Bu suçu, bu kıyımı gizlemenin nedeni nedir? Eğer Türkiye’de bir hukuk varsa -ki uygulanan hukukun da eşit ve adil bir hukuk olmadığını biliyoruz- Şırnak’ta uygulanan ikili hukuk hangi hukuka denk geliyor? Türkiye’de uygulanan hukuk mu, yoksa görünür de açık fiiliyatta gizli olan ve sömürge hukuku olarak ifade ettiğimiz hukuk mu uygulanıyor? Şırnak’ta orman yangınlarından ve ağaçların kesilmesinden kim nasıl sorumludur? Birçok suç duyurusu yapıldı. Bunların gereğinin yerine getirilmemesi sömürge hukukundan kaynaklanmıyorsa, neden gereği yerine getirilmiyor? Bu işlemi yapanlarla ilgili bugüne tek bir soruşturma ve ceza verilmemiştir. Biz bu politikalara karşı, ekokırıma karşı DEM Parti olarak mücadele ediyoruz. Herkesi de işlenen bu suça karşı ses çıkarmaya çağırıyoruz. Bugün aynı zamanda hayvan hakları ile ilgili yasa da görüşülecek. Günlerdir insanların dediği gibi hayvana, insana, yeryüzüne özgürlük demeye, ekokırıma hayır demeye devam edeceğiz.” 

17 Temmuz 2024