Paris Katliamının aydınlatılması

Grup Başkanvekillerimiz Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Sezai Temelli’nin, Kürt kadın siyasetçiler Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’in 9 Ocak 2013'te Fransa’nın başkenti Paris’te bir suikast sonucu öldürülmesine ilişkin verdiği araştırma önergesi:

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Çözüm Sürecinin başlangıç görüşmelerinin hemen ardından, 9 Ocak 2013’te Paris'te gerçekleştirilen üç Kürt kadın siyasetçinin Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez cinayetlerinin aydınlatılması, Türkiye'deki karanlık güçlerin ve bu cinayetin arkasındaki uluslararası komplonun ortaya çıkarılması için önemli bir başlangıç olacaktır. Katliam, aradan geçen bunca zamana rağmen aydınlatılmamış, dava süreci ne Türkiye'de ne de Fransa'da olması gereken şekilde ve hızda ilerlememiştir. Bundan dolayı, Meclis çatısı altında kurulacak bir komisyonun hazırlayacağı rapor, davanın seyri için de faydalı olacaktır. Belirtilen bu sebeplerden ötürü, Paris Katliamının tüm şeffaflığı ile aydınlatılması ve raporunun da bu şeffaflaşma sürecine hizmet etmesi amacıyla Anayasa'nın 98. ve İçtüzük'ün 104. ve 105. maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması için gereğini arz ve teklif ederim.

GEREKÇE

Kamuoyunun da hatırlayacağı üzere, Sayın Abdullah Öcalan ile devlet heyeti ve yine BDP milletvekillerinden oluşan İmralı Heyeti arasında Kürt sorununun demokratik bir düzlemde çözümünün gerçekleşmesi ve başlayan görüşmelerin müzakereye evrilmesi amacıyla resmi görüşmeler 3 Ocak 2013'te gerçekleştirilmiştir. Ancak bu tarihi görüşmeyi izleyen 9 Ocak 2013 tarihinde Fransa’nın başkenti Paris’te, Kürt hareketi ve kadın özgürlük mücadelesi açısından çok önemli isimlerinden Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez bir suikast sonucu katledilmiştir.

Dönemin Başbakanı olan Recep Tayyip Erdoğan, 15 Ocak 2013 günü partisinin grup toplantısında, “Başlattığımız bu barış süreci dinamitlenmek isteniyor. Buna fırsat vermemeliyiz” şeklinde bir açıklama yaparak suikastın aydınlatılması istemini dile getirmiştir. Kürt sorununun demokratik bir zeminde çözümüne ilişkin ilk görüşmenin gerçekleştiği bir dönemde, Fransa’nın başkentinde böylesi bir katliamın gerçekleşmiş olması, Çözüm Sürecini sekteye uğratmak ve barışa evrilebilecek bir sürecin başlamasını engellemek isteyenlerin planladığı bir cinayet olduğunu ilk ağızdan dönemin Başbakanı ifade etmiştir.

Olayın hemen sonrasında çözümden yana olan tüm taraflar ve özellikle Kürt hareketi bu katliamın bir an önce aydınlatılması, katliamın arkasında çözümü istemeyen karanlık güçlerin ortaya çıkarılması uyarısında bulunmasına rağmen hem Fransa’da hem de Türkiye’de derinlikli bir soruşturma yürütülmemiştir.

Fransa’da başlatılan soruşturma sonucunda Türkiye’de de bir hukuki süreç başlatılmış ancak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı uhdesindeki soruşturma dosyasındaki gizlilik kararı da kaldırılmamıştır. Zira bu katliamda MİT’in doğrudan veya dolaylı biçimde ilişkisinin olduğuna dair birçok iddia basına yansımıştır. Katliamın tek sanığının tetiği çeken Ömer Güney’in MİT ile ilişkilerinin olduğu ses kaydı ve telefon hattının MİT Başkanlığına ait olduğu bilgisinin Telekom tarafından onaylanmış olması da bu iddiaları güçlendirmiştir.

Yine Hakan Fidan’ın 3 Kürt kadın siyasetçinin Paris’te katledilmesine ilişkin “Cinayet bizim tarafımızdan yapılmıştır, bunu inkâr etmiyoruz.” dediğini ve MİT içinde bazı kanatların olduğu ve onları yaptığı yönündeki beyanatları da mevcuttur. Tüm bunlara rağmen, Türkiye’de yürütülen hukuki süreç, cinayeti aydınlatmak yerine cinayetin üzerini kapatmak ve MİT’in de içerisinde olduğu ilişki ağının açığa çıkmaması yönünde hareket etmiştir. Nitekim, tetiği çeken Ömer Güney’in de şaibeli ölümü, cinayetin aydınlatılması yönündeki endişeleri haklı çıkarmıştır.

Kürt sorunun barışçıl yöntemler, diyalog ve müzakere zemininde çözümü için katliamın aydınlatılması yönünde hareket edilmediği gibi üstü örtülerek başka katliamların da zemin hazırlanmıştır. 23 Aralık 2022 günü Fransa'nın başkenti Paris'te, Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi’nin yakınlarında 69 yaşındaki William M.'nin silahlı saldırısı sonucu Evin Goyi, Kürt sanatçı Mir Perwer ve Abdurrahman Kızıl yaşamını yitirirken, biri ağır üç kişi de yaralanmıştır. Bu saldırı, bir kez daha 9 Ocak Paris Katliamını yeniden gündeme getirmiş, bu tür saldırıların aydınlatılmaması başka katliamlara davetiye çıkardığı yönünde endişeleri artırmıştır. Tüm bu cezasızlık politikaları ülke içinde ve dışında politik cinayetleri teşvik etmektedir.

9 Ocak 2024