Göçmen ve Mülteciler Komisyonumuzun açıklaması:
30 Haziran gecesi ırkçı ve milliyetçi gruplar Kayseri Melikgazi’de yaşayan mültecilerin evlerine ve işyerlerine saldırmış, araçlarını yakmıştır. “Ne Mutlu Türküm Diyene” sloganlarıyla saldırılarda bulunduğu görülen ırkçı gruba emniyetin müdahalesi de saldırılara izin veren düzeyde geç yapılmıştır. Bu saldırıların sadece emniyetin yetersizliği değil, aynı zamanda AKP-MHP iktidarının milliyetçiliği körükleyen politikalarının bir ürünü olduğunu biliyor ve tekrar teşhir ediyoruz. Benzer saldırılar daha önce İzmir Torbalı’da ve Ankara Altındağ’da da yapılmıştı. Yabancı düşmanı ve ırkçı bu saldırıların emniyet müsaadesiyle gerçekleştiği görülmektedir.
Kayseri’deki saldırının sözde gerekçesi olarak çocuk istismarı öne sürülmesine karşın, saldırılar “Ne Mutlu Türküm Diyene” sloganlarıyla suça maruz kalan çocuğun mahallesine ve yaşam alanına yapılmıştır. Valilik tarafından yapılan “suça maruz kalan çocuğun Türk olmadığı” açıklaması, olayları yatıştırmak amacıyla kullanılmışsa da saldırıların ardındaki gerçek niyeti gizleyememiştir.
Sürekli olarak istismara ve hak gasplarına uğrayan göçmen ve mülteci çocukların haklarının nefret saldırılarına bahane edilmesini kabul etmiyoruz. Yurttaşlık ve haklara erişim söz konusu olduğunda çocuklar arasında da ırkçılık, milliyetçilik ve ayrımcılığın politika edinilmesini; çocuk istismarına ve ilkokul çağının da altına düşen çocuk işçiliğine karşı sessiz kalınmasını kabul etmiyoruz. Göçmen ve mülteci çocukların sürekli olarak hak gasplarına uğraması, istismara açık hale getirilmesi ve nefret saldırılarına maruz kalması çocukların temel haklarını ihlal etmekte ve toplumsal barışı tehdit etmektedir.
Mültecilere yönelik bu saldırılar, sadece bireysel nefretin değil sistematik olarak beslenen bir ırkçılığın ve ayrımcılığın sonucudur. Özellikle siyasetçilerin ve medya organlarının mültecileri hedef gösteren söylemleri bu tür saldırıların zeminini hazırlamaktadır. Göçmenleri taciz, tecavüz, istismar ve şiddet faili olarak işaretleyerek hedef gösteren; kadınlara ve çocuklara yönelen erkek şiddetinin sebebini göçmenler olarak tarifleyen ikiyüzlülüğü kabul etmiyoruz.
Çocuk istismarı ve erkek şiddetini önleme ve cezalandırma yükümlülüğünün kamu kurumlarında olduğunu bir kez daha hatırlatıyor ve pogromun gerekçesi yapılamayacağını ifade ediyoruz. Saldırıların durması ve sorumluların adalet önünde hesap vermesi için mücadelemizi sürdüreceğiz. DEM Parti olarak, her türlü ayrımcılığa, ırkçılığa ve nefret söylemine karşı duracağız. Pogromların, nefret saldırılarının ve ırkçı politikaların karşısında durarak göçmen ve mülteci haklarını savunmaya devam edeceğiz.
DEM Parti Göçmen ve Mülteciler Komisyonu
1 Temmuz 2024