Eş Genel Başkan Yardımcımız Tayip Temel'in Evrensel'e verdiği röportaj:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rojava’da 11 Haziran’da yapılması planlanan yerel seçimler hakkında, “Terör örgütünün, halk oylaması bahanesiyle ülkemizin ve Suriye’nin toprak bütünlüğüne yönelik mütecaviz eylemlerini yakından takip ediyoruz” demişti. Evrensel’e konuşan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayyip Temel, Kuzey-Doğu Suriye bölgesindeki Demokratik Özerk Yönetim'in seçim kararının başta Suriye olmak üzere bütün komşu ülkelere doğrudan demokrasi mesajı olduğunu söyledi.
"Halkın iradesini sandığa yansıtması, Türkiye için nasıl bir tehdit oluşturabilir?” diye soran Temel, “Türkiye devletinin sınırları içerisinde olmayan bir bölgede demokratik seçim oluyorsa, bize düşen bunu desteklemek ve takdir etmektir” dedi.
Bugün Afrin'de de İdlib'te de Şam'da da demokratik bir seçim olması temennisi yerine söz konusu seçimi bir tehdit olarak görmenin demokratik anlayıştan yoksunluk olduğunu ifade eden Temel, "Erdoğan 2017'de Irak'taki referandumda da benzer şeyler söylediğini hatırlamak gerekir. Gerçek şudur ki, Erdoğan Kürtlerin demokrasinin Irak'ta Suriye'de hatta Türkiye'de güçlendirmesini tehdit olarak görüyor. Dikkatinizi çekerim, Kuzey Doğu Suriye'de yapılacak bu seçimlere karşı Şam yönetiminden karşı bir açıklama henüz duymadık veya kamuoyuna yansımadı. Şam'ın rahatsız olmadığı bir durumda Erdoğan'ın hiddetlenmesini Türkiye'nin güvenlik meselesi olarak değil totaliter rejimlerin bir gelecek meselesi olduğunu görmek gerekir. Bize düşen böylesi demokratik yöntemlerin benimsenmesini takdir etmektir” diye konuşu.
"İSTİKRARLI VE DEMOKRATİK BİR SURİYE İÇİN HALKIN İRADESİ TANINMALI"
11 Haziran'da yapılacak seçimlerin Kuzey Doğu Suriye halkları için demokrasinin inşası açısından önemli olduğuna vurgu yapan Temel, "Bildiğiniz gibi, son dönemlerde bazı dış güçlerin provokasyonuyla Kürt-Arap halkları arasında bir çatışma senaryosu devreye konuluyordu. Bu demokratik seçimleri, söz konusu provokasyonları boşa çıkarma, Arap, Kürt ve diğer halkların kendi iradesini yansıtarak Kuzey-Doğu Suriye'den tüm Suriye'ye yayılacak olan bir demokratikleşme hamlesi olarak görüyoruz” diye konuştu.
Yapılacak bu seçimin aynı zamanda halkların başta komşu ülkeler olmak üzere bütün dünya tarafından tanınma çağrısı imkanı olduğunu dile getiren Temel sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün, birçok ülke Filistin devletini tanımaya hazırlanıyor. Filistin halkının on yıllardır statüsüz yaşamı ağır savaşlara ve bölgesel istikrarsızlığa neden oldu. Aynı durum, Kuzey-Doğu Suriye'de Kürt ve Arap halkları için de geçerli. İstikrarlı ve demokratik bir Suriye için başta komşu ülkeler olmak üzere bütün dünya bu demokratik seçimleri yakından takip ederek, halkın iradesini tanımalı. Bu açıdan, bu seçimi Suriye halklarının ortak geleceği için önemli bir eşik olarak değerlendirmek gerekir.”
Röportaj:Elif Ekin Saltık
1 Haziran 2024