Toplu sözleşmeden dolayı yaşanan hak kaybının giderilmesi

Grup Başkanvekillerimiz Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Sezai Temelli, memur maaşları ve memur emekli aylıklarında toplu sözleşmeden dolayı yaşanması olası hak kaybının giderilmesi ve en azından resmi enflasyon oranında zam alınabilmesi için kanun teklifi verdi:

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

27/6/1989 Tarihli ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi gerekçesiyle ekte sunulmuştur. Gereğini arz ederiz.

GEREKÇE

AKP döneminde emek daha da ucuzlatılmış, emek sömürüsü artmış, milyonlardan oluşan yedek işçi ordusu yaratılmış, sendikal hak ve özgürlükler tırpanlanmış, işçi grevleri keyfi bir biçimde “milli güvenlik” gerekçeleriyle engellenmiş, işçiler-memurlar-emekçiler çalışan yoksullar haline gelmiş, işçi cinayetleri artmış, taşeronlaştırma ve sosyal güvencesiz çalıştırma yaygınlaştırılmıştır. Emekçilerin hak kayıpları AKP’nin iktidarda olduğu 22 yılı aşkın sürede katmerlenerek artmıştır.
AKP’nin emeklilik yaşının yükseltilmesi, kıdem tazminatını değiştirilmesi, KHK’ler ile ihraç, primlerinin arttırılması ve maaşlarının azaltılması, sosyal güvenlik reformu, eğitimin-yükseköğrenimin özelleştirilmesi, sağlıkta dönüşüm, özel istihdam politikaları gibi birçok politikası emeği korunaksız bırakmak amacıyla uygulanmıştır. Bu süreçte özellikle kadın emekçiler doğum teşvik politikalarıyla daha ucuz, daha güvencesiz, daha esnek işgücü olarak sömürüye maruz kalmışlardır. Milyonlar güvencesiz bir biçimde mobbinge uğrayarak çırak-stajyer-kursiyer adları altında ucuz işgücü olarak çalıştırılmıştır.

Türkiye’de emekçiler işsizliğin arttığı, milyonların güvencesiz çalıştırıldığı, alım gücünün düştüğü, ağır vergi yükü ve yüksek enflasyon altında insan onuruna yaraşır bir yaşamın her geçen gün daha da zorlaştırıldığı bir dönemi yaşamaktadır. Emekçilerin ücretlerinin hızla gerilediği bu dönemde emekçilerin büyük bir kısmı ya asgari ücrete ya da asgari ücrete çok yakın ücretlere mahkûm edilmişlerdir. AKP döneminde yeniden düzenlenen sosyal güvenlik, sosyal hizmet ve sosyal yardım sistemleri emek sömürüsünü derinleştirerek neticesinde emekçileri çalışan yoksullara dönüştürmüştür. Ücret politikasındaki sermaye yanlısı bu tercihler dolayısıyla gelir ve servet dağılımındaki eşitsizlikler daha da artmıştır. Özellikle son yıllarda emekçilerin milli gelirden aldığı pay yüzde 30,1’den yüzde 26,5’e kadar düşerken sermayenin milli gelirden aldığı pay yüzde 52,5’ten yüzde 54,5’e yükselmiştir.
Yaşanan hak kayıplarının son örneği ise memur ve memur emeklilerinin Temmuz 2024’te yaşadıkları hak gaspıdır. Sebebi ise yetkili sendika tarafından yapılan toplu sözleşmede yer alan bir hükümdür. Bu hükümden dolayı son zamda memur ve memur emeklileri resmi enflasyonun dahi, 5 puan altında, zam almışlardır. Memurlar Ocak 2024’te yüzde 37,57’lik altı aylık resmi enflasyona karşın önceki dönem enflasyon farkıyla birlikte yüzde 49,25 zam almışlardır. Ancak memur emeklilerini, bu temmuzda olduğu gibi, 2025 Ocak ve 2025 Temmuz dönemlerinde resmi enflasyondan daha düşük bir zam alma riski beklemektedir. Toplu sözleşmeden kaynaklı olarak 2024 ve 2025’te memurların -Ocak 2024 ortalama memur maaşı 37 bin 332 TL’ye göre hesaplandığında- birikimli kaybının 72 bin TL’yi geçmesi ve yaklaşık 280 milyarı bulacak olan üç dönemlik toplam kaybın ise Hazine’ye kalması beklenmektedir.

Bu kayıplara sebep olan faktör ise yıllardır toplu sözleşmelerde yer alan ve Memur-Sen tarafından kabul edilen enflasyon farkına ilişkin hükümdür. Hüküm, enflasyon ile toplu sözleşme zammının mahsup edilmesini öngörmektedir. Enflasyonun dönem başında alınan toplu sözleşme zammından yüksek çıkması durumunda zam enflasyondan düşülerek enflasyon farkı bulunmaktadır. Söz konusu hüküm enflasyon oranının toplu sözleşmede bağlanan zam oranından düşük veya aynı olduğu dönemlerde resmi enflasyona göre önemli bir kayba yol açmıyordu. Hatta enflasyonun yükseldiği yıllarda iktidarın kanuni düzenleme yoluyla sözleşme hükmünün getirdiği kaybı kısmen ortadan kaldırılması söz konusu olabiliyordu. Ancak Temmuz 2024’te milyonlarca kamu görevlisi ve kamudan emekli olanlar bu düzenlemeden dolayı resmi enflasyon oranının 5 puan altında zam almak zorunda kalmışlardır.
Memur-Sen Konfederasyonu ve Kamu Görevlileri Hakem Heyeti ile hükümetin ortak ürünü olan 7. dönem toplu sözleşmesinin 4. maddesine göre göre memur ve memur emeklilerine öngörülen zamlar; 2024’ün ilk 6 ayında yüzde 15, 2024’ün ikinci altı ayında yüzde 10, 2025’in ilk altı ayında yüzde 6, 2025’in ikinci altı ayında yüzde 5 şeklinde düzenlenmiştir. 7. maddede anlatıldığı gibi geçmiş altı ayın TÜFE oranı (resmi enflasyon) öngörülen bu artışlardan fazla olursa aradaki fark memur maaşlarına ve memur emekli aylıklarına eklenecektir.

Toplu sözleşmeden kaynaklı emekçilerin yaşadığı ve yaşaması olası hak kaybının giderilmesi, en azından resmi enflasyon oranında zam alabilmesi, için gerekli düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.

MADDE GEREKÇELERİ

MADDE 1- Kamu görevlileri ve emeklilerinin toplu sözleşmeden kaynaklanan hak kayıplarının giderilmesi amaçlanmıştır.
MADDE 2- Yürürlük maddesidir.
MADDE 3- Yürütme maddesidir.

 

375 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMEDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ

MADDE 1- 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 46: Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2024 ve 2025 Yıllarını Kapsayan 7. Dönem Toplu Sözleşmesinde bulunan memur ve memur emeklilerinin enflasyon ile toplu sözleşme zammının mahsup edilmesinden dolayı ortaya çıkan hak kayıpları 2024 yılı Temmuz ayı maaşında memur ve memur emeklilerinin uğradıkları yüzde 5’lik hak kaybı bir sonraki maaşla birlikte hesaplarına yatırılacaktır. Ayrıca 2024 yılının kalan ayları ile 2025 yılının altı aylık zam dönemlerinde memur ve memur emeklilerine en az resmi enflasyon kadar fark zam olarak yansıtılacaktır.”

MADDE 2- Bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3- Bu kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.

11 Temmuz 2024