Türkoğlu: İktidar 22 yıl boyunca kadınlara karşı suç işledi

Kadın Meclisi Sözcümüz Halide Türkoğlu, kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda verdiğimiz Genel Görüşme açılması talebimize ilişkin Genel Kurul'da konuştu:

Kadına yönelik şiddet ve katliamlar karşısında yapılan acil eylem çağrılarına sessiz kalan iktidarın, buna dair 22 yıllık pratiklerinin araştırılması için verdiğimiz araştırma önergesi üzerine söz aldım. Bu vesileyle başta kadınlar olmak üzere tüm halklarımızı selamlıyorum. Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner şahsında erkek devlet şiddetiyle katledilen, kaybettirilen tüm kadınları anarak sözlerime başlamak istiyorum.

İktidar 22 yıl boyunca kadınlara karşı suç işledi

Evet; kadına yönelik şiddete karşı mücadelede, bu iktidarın 22 yıllık pratiklerinin araştırılmasını istiyoruz. Bizler bu pratiklerin ne olduğunu elbette ki çok iyi biliyoruz. Bizzat biz kadınların yaşamlarında yarattığı tahribattan, yıkımdan biliyoruz. Bu iktidarın kadına yönelik şiddetle mücadeledeki politikaları kadınlara karşı işlenen suçlar pratiğidir.

Evet bu iktidar 22 yıl boyunca kadınlara karşı suç işledi. Kadınların kazanımlarına saldırarak suç işledi. Kadın katillerini cezasızlık politikalarıyla, iyi hal indirimleriyle cesaretlendirerek suç işledi. Her bir maddesiyle kadınların yaşamlarını güvence altına alan İstanbul Sözleşmesinden geri çekilerek, nafaka hakkına göz dikerek, kadınları içerisinde katledildiği aileyi kutsayarak, 6284’ü uygulamayarak sistematik bir şekilde bu suçları işledi ve işlemeye devam ediyor. Bakın sadece Eylül ayında 42 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Araştırma önergemizde de belirttik; en az 20 kadın ölümü şüpheli kadın ölümü olarak kayıtlara geçti. Bunlar kadın örgütlerinin verileri, bu devletin, bu iktidarın verileri değil. Bu ülkede 2010 yılı ile 2024 yılının Ekim ayı arasında 4.255 kadın cinayeti yaşandı.

Son 7 yılda 1.441'i şüpheli olmak üzere ve 2010'dan bu yana gerçekleştirilen kadın cinayetleri ile birlikte toplamda 5.696 kadın hayatını kaybetti. Sadece bu yılın 10 ayında 296 kadın katledildi. 184 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulundu.

Kanun teklifleri AKP-MHP sıralarında oturanların onayı ile reddedildi

Bu mecliste, bu genel kurulda kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında defalarca kez verdiğimiz önergeler, kanun teklifleri bizzat AKP-MHP sıralarında oturanların onayı ile reddedildi. Bu cinayetlerin önlenmesine dair sunulan önergeler katledilmek istemeyen kadınların sesiydi, talebiydi.  Bu sese, bu talebe sessiz kalan, red oyu kullanan herkes bu cinayetlerden sorumludur.  Ayşenur Halil, İkbal Uzuner’in katledilmesinden sorumludur. 

Bu fotoğrafa iyi bakın, bu yüzleri size unutturmayacağız. İstanbul’da yaşanan bu vahşeti unutmayacağız, unutturmayacağız. Sizin iktidarınız döneminde katledildiler. Sizin iktidarınız döneminde 8 yaşındaki Narin Güran katledildi. Sizin iktidarınız döneminde 2 yaşındaki Sıla bebek istismara uğradı ve maalesef ki iki gün önce yaşamını yitirdi. Kadınlar ve çocuklar, sadece evde katledilmiyor, sokakta, okulda, her yerde erkek-devlet şiddetinin hedefi halindeler. Her yer suç mahali, her yer sizin politikalarınızın bu ülkeyi, bu toplumu ne hale getirdiğini gösteriyor. 

Bizler bu düzenin böyle gitmesine izin vermeyeceğiz

İyi bilinsin ki; Ayşenur’un, İkbal’in katili sadece fail Selim Çelik değildir. Bu katilleri besleyen, cesaretlendiren politikaları hayata geçiren, kadını koruyan yasaları uygulamayan, bu yasalara saldıran siyasi iktidar bu suçun ortağıdır. Ne olacak şimdi?  Katil kendine sıktı, ortada ceza alacak biri kalmadı öyle mi? Buna izin vermeyeceğiz. Çünkü bizler şunu çok iyi biliyoruz ki; bu cinayetin arkasındaki erkek egemen, cinsiyetçi, ırkçı, militarist zihniyet yok olmadan kadına yönelik şiddet ve katliamlar son bulmayacak. Bizler bu düzenin böyle gitmesine izin vermeyeceğiz. Yargı ve kolluk, iktidarın politikalarına isyan eden kadınları, iktidarı eleştirenleri anında cezaevine göndermek için 7/24 çalışırken, katillerin elini kollunu sallamasına barikat olmuyor, şiddeti önleyecek tedbirleri uygulamak yerine, sanki bu ülkede kadına karşı şiddet suç değilmiş gibi davranmalarını kabul etmiyoruz.

Jin Jiyan Azadî felsefesi büyük bir felsefedir

Kadına yönelik şiddet ve katliamlara karşı Jin Jiyan Azadî sloganı ile Bolu’da sokağa çıkan kadın öğrencileri tehdit eden, “barındırmayacağız” diyen milletvekili şahıs şunu çok iyi bilsin ki; bu tehditlere boyun eğecek tek bir kadın bile yoktur. Ben buradan teşhir ediyor, uyarıyorum. Bolu’da ki kadın öğrencilerin başına gelecek en küçük bir saldırıdan, Bolu MHP Milletvekili sorumludur. Gençlere verdiğiniz vaat sadece şiddet ve nefret söylemi öyle mi? Ve yine belirtiyorum ki; Jin Jiyan Azadî felsefesi sizin ağzınıza alamayacağınız, terörize edemeyeceğiniz kadar büyük bir felsefedir. Bu felsefe bugün sadece bu toprakların değil dünyadaki tüm kadınların mücadelesini birleştiren yolun adıdır. Jin Jiyan Azadî isyanıyla mücadelemizi büyütmekten bir an olsun vazgeçmeyeceğiz. Evet kadınlar yaşayacak! Hem de özgür yaşayacak, bunun teminatı da kadın özgürlük mücadelemizdir.

Yasaları isyanımızla uygulatmaya devam edeceğiz

Şimdi kadın cinayetlerinin, bir kadın kırımına dönüşmesinde en büyük payı olan iktidarı uyarıyoruz. İstanbul Sözleşmesine geri dönün. Kadın mücadelesinin ortak kazanımı olan, yazarken bedel ödediği hayatları olan, neyin yapılmadığında cinayetin, şiddetin arttığını söyleyen, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunu etkin bir şekilde uygulamak zorundasınız. Uygulamadığınız her an kadınlar ve çocuklar şiddetle karşı karşı kalmaktadır. Bugün kent kent, sokak sokak, kadınlar ve gençler faillerin adalet saraylarında korunduğunu, kollandığını, aklandığını biliyor ve isyan ediyor. Yasaları etkin bir şekilde uygulatmak için, kadın kırımına dur demek için, kesintisiz sürdürdüğümüz kadın mücadelemizi mecliste ve sokakta daha çok büyütmenin vaktidir. Biz kadınlar yaşamak ve yaşatmak için erkek-devlet şiddetini teşhir etmeye, yasaları isyanımızla uygulatmaya devam edeceğiz.

Yaşasın Kadın Mücadelemiz, Jin Jiyan Azadî.

9 Ekim 2024