Kadın Meclisi Sözcümüz Halide Türkoğlu, Kürt kadın siyasetçiler Seve Demir, Pakize Nayır ve Fatma Uyar için Silopi’de yapılan anmaya katıldı. Burada konuşan Türkoğlu, şunları söyledi:
Hevalên hêja, Jinên hêja, Dayikên Aştiyê, di destpêka axaftina xwe de hemû jinên ku me di têkoşîna azadiyê de winda kirine bi rêzdarî û minetdarî bi bîr tînim. Em îro ji bo bîranîna Sêvê, Pakîze û Fatmayê li vir in. 8 sal berê îro 3 siyasetmedarên jin ên Kurd li ser vê axê hatin qetilkirin. Ji ber ku ji bo azadiyê têdikoşiyan, ji ber ku li dijî tundiya dewleta mêrperest li ber xwe dida, ji ber ku mafên xwe û jiyana xwe diparastin, ji ber ku Kurd bûn, ji ber ku jin bûn, bûn hedefa vê desthilatê. Ez di şexsê Sêvê, Fatma û Pakîzeyê de, jinên ku me di vê dozê de winda kirin careke din bi rêzdarî bi bîr tînim. Ez serê xwe li ber bîranînên wan ditewînim.
Her bedel bize mücadeleyi büyütmemiz gerektiğini gösteriyor
Bugün üç yoldaşımızı anarken her bir kadın arkadaşımızın da hesabını soruyoruz. Fatma’nın hesabını soruyoruz, Sêvê’nin hesabını soruyoruz, Pakize’nin hesabını soruyoruz. Sakinelerin hesabını soruyoruz. Katledilen her bir arkadaşımızın hesabını sorarak anmalarımızı gerçekleştiriyoruz. Her anma bizim için hesap sormaktır ama aynı zamanda mücadelemizi de büyütmektir. Devlet zannediyor ki Kürtleri, kadınları katlederek hesap vermeyecektir. Hayır, hesap verecekler! Hesap vermeleri için her geçen gün mücadelemizi büyüteceğiz, her gün hatırlayacağız, her gün hesap soracağız. Arkadaşlarımızın gittiği yol nasıl bir yoldu, nasıl bir yolda mücadele ettiler, bu yolda aslında nasıl ağır bedeller ödenmesi gerektiği... Bu her bedel de aynı zamanda mücadeleyi büyütmemiz gerektiğini bize gösteriyor. Bu bir sorumluluktur. Bu sözü duyan herkes bu sorumluluğu yerine getirmek zorundadır.
Mücadeleyi büyüteceğiz
Bugün binlerce Sêvê var, binlerce Pakize var, binlerce Fatma var, binlerce Sakine var. Onlar her yerdeler. Bir gün Rojava’dalar, bir gün buradalar. Onlar dünyanın her yerindeler. “Jin Jiyan Azadî” diyerek kadınlar mücadeleyi büyütüyor, halklar mücadeleyi büyütüyor. İşte o yüzden de 9 yıl önce bu katliamı gerçekleştirenler ile Rojava’da katliam gerçekleştirmek isteyen zihniyet aynıdır. İşte bu yüzden, bugün Rojava Kadın Devrimini de selamlıyoruz. Çünkü Rojava Kadın Devrimi aynı zamanda bizim yoldaşlarımızın inşa etmeye çalıştığı yaşamın kendisiydi. Ne kadar baskı uygularlarsa uygulasınlar, ne kadar üstümüze gelirlerse gelsinler bizler bu yaşamı yoldaşlarımız için inşa edeceğiz, mücadeleyi büyüteceğiz.
Tecridi değil Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü konuşmalıyız
Kürt sorununun demokratik çözümü için, barış politikasının hayata geçmesi için elbette ki artık tecridi değil Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü konuşmalıyız. Bu mücadele, Sayın Öcalan’ın özgürlüğüyle birlikte Kürt sorununun demokratik çözümünü ve Rojava’da filizlenen devrimin büyümesini sağlayacaktır. Katliamlar yapanlar, baskı politikalarıyla üzerimize gelenler, tecrit politikalarıyla halkı rehin almaya çalışanlar, kayyım politikalarıyla mücadelemizi çöktürmeye çalışanlar, bombalarla üzerimize gelenler şunu çok iyi bilsin ki Sayın Öcalan’ın özgürlüğü olmadan hiçbir şekilde Kürt sorununun demokratik çözümü söz konusu olmaz. Bu yüzden bu irade, bu kararlılık, bu mücadele, bu felsefe Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü daha çok konuşmamızı, dillendirmemizi, eylemlerimizi bunun üzerinden örgütlememizi ödev olarak bize sunmaktadır. Bu mücadeleye dair yapacak çok işimiz var. Anmalarımızla, eylemlerimizle, hesap sormalarımızla aynı zamanda yeni yaşamı inşa ederek bu mücadeleyi büyüteceğiz. Bizim yoldaşlarımıza vereceğimiz söz budur. Yoldaşlarımızı anarken söylediğimiz söz budur. Yarını beklemeden özgürlük ve eşitlik mücadelemizi daha çok büyütmektir. Mücadelemizi büyüttüğümüz zaman hesap sormuş olacağız, unutmamış olacağız. İşte o yüzden hesap sormanın özgürlük mücadelesiyle olmazsa olmaz bir bağı vardır.
Rojava'daki devrim bizim devrimimizdir
Bizler Türkiye devletinin Rojava’ya yönelik saldırılarını kabul etmiyoruz. Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik her bir saldırı, aynı zamanda bu yolda bedel ödeyen her bir arkadaşımızın inşa etmeye çalıştığı yaşama yöneliktir. Rojava'daki devrim bizim devrimimizdir; Kürtlerin devrimidir, halkın devrimidir, Sayın Öcalan’ın devrimidir. Bunu her şeyden çok korumamız gerekiyor. Bugün sınırlarda nöbet tutan her bir yoldaşımız, aynı zamanda Seve’nin, Pakize’nin, Fatma’nın düşüncesini ve mücadelesini taşıyor. Çünkü orada Rojava’yı savunurken aynı zamanda Seve’nin, Pakize’nin ve Fatma’nın mücadelesini savunuyoruz. O yüzden mücadeleyi büyüteceğiz. Mücadeleyi büyütmek için her yerde olmamız lazım. 21. yüzyılda bu mücadelenin kadınlar ve Kürtler şahsında daha çok büyümesi ve başarıya ulaşması gerekiyor. Onlar çöktürmek istediler; biz çökmedik, çökmeyiz. Bedel ödeyen hiçbir halk çökmez. Bizler mücadelemizden, yoldaşlarımıza bağlığımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Bugün de bunu ifade ediyor, söz veriyoruz: Ne yaparsanız yapın yoldaşlarımızın özgürlük mücadelesini yerine getireceğiz. Bunun için her türlü bedeli ödemeye hazırız. Özgür ve eşit yaşamın inşacısı olan yoldaşlarımızı, kadınları anarken bu mücadelenin tekrar tekrar sözünü veriyoruz. Vazgeçmiyoruz, başaracağız. Bizler bu devrimi yerine getirmek için her türlü çabayı harcayacağız. İster dışarıda ister zindanda olalım, bu sözü yinelemeye devam edeceğiz.
4 Ocak 2025